Gel
bütün ihtişamıyla sergilenirken bahar
yeşilin tonlarına bürünürken ağaçlar
güneş ısıtırken soğuk dünyamı
bütün kalbinle bana koşup gel
karlar eriyip dağlarda, ırmak coşarken
koyunlar kuzulayıp, kuzular sevinirken
bahar ayında, yayla zamanında
bütün hüzünlerini, dertlerini bırakıp gel
yeni bir dünya kuralım seninle
içinde sevinç, mutluluk ve neşe
baharda coşan ırmaklar ile
renkte katalım mutluluk bahçesine
işte geldin duyuyorum sesini
gözlerimi kapatıp düşünüyorum seni
gerçek olup gelemesende dünyama
rüyalarla, hayallerle serap olup gel
toprağa düşerken ilkbahar cemresi
toprak bitkilerle şenlenirken
ızdırap içinde yine düşüncelerim
bana hayat vermeye gel
dumanlı dağlara karlar yağarken
güneş gizlenip gece olurken
üşürken bedenim titrerken ellerim
bir temmuz güneşi olup bana gel
mevsimler değişip bahar gelirken
toprakta tohumlar suyla erirken
hüzün mevsiminde sabah erkenden
muştularla, müjdelerle bana gel
gençlik ne çabuk geçip gidecekmiş
yalnızlıkmış kaderde buda gelecekmiş
ağlayan gözlere kanlar inecekmiş
can bedenden ayrılmadan gel
düşen düşmüş toprağa, ölenler ölmüş
hüzünlüydüm dün ve hüzünlüyüm bugün
ellerimi uzatıyorum sana son kez
bana kızarak, ağlayarak gel