Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #3803

JENNIS - avatarı
JENNIS
Ziyaretçi
10 Temmuz 2006       Mesaj #3803
JENNIS - avatarı
Ziyaretçi
Dalıyor Gözlerim Uzaklara

Dalıyor gözlerim uzaklara,mazinin kollarına
Ahşap binalarda buluyorum kendimi
Yitirilmişliğin, yalnızlığın korkusu
Dalıyor gözlerim uzaklara, mas mavi denize
Bir çocukken bahçede buluyorum kendimi
Babamın ağzından en eski İstanbul türküleri
Annemin ağzından bin bir İstanbul masalları
Dalıyor gözlerim uzaklara, tenha sokaklara
Beyoğlunun arka sokaklarında buluyorum kendimi
Nâra atan külhan beyleri
Zil zurna sarhoşlar
Dalıyor gözlerim uzaklara, kalabalık insanlara
Tarihi mısırda buluyorum kendimi
Çanak sesleri sanki orkestra
Satıcıları ise as solist
Dalıyor gözlerim uzaklara, uzanıyor eski Kadıköy’ e
Kardeş gibi maça giden taraftar,
Magandasız sokaklar
Dalıyor gözlerim uzaklara eski ahşap evlere
Karşıda emine teyzenin cırtlak bağırması
Koyuncu kazım efendinin süt bidonlarının kulak tırmalayan sesi
Kunduracı yunus efendinin müşterisine sinirlenmesi
Dalıyor gözlerim uzaklara, boynu bükük haliç’ e
Eskiden neşe ile suya giren çocuklar
Kenarda huzursuzlanan anneler
Dalıyor gözlerim uzaklara,
Dimdik ayakta duran boğaz köprüsüne
Yabancı gemilerin hayranlık sirenleri arasında
Birkaç meraklının hayran dolu bakışları
Dalıyor gözlerim uzaklara, açılıyor semaya
Havada bulutların halay çekişi
Gökte yavaş yavaş süzülen nazlı gelinin göz yaşları
Dalıyor gözlerim uzaklara, uzanıyor sultan Ahmet’ e
Neşe ile kanat çırpan güvercinler
Çantasını sıkı tutan bayanlar
Bir şeyler satmak için dil döken satıcılar
Dalıyor gözlerim uzaklara, şimdiki İstanbul’ a
Yıkık virane olmuş tarihi eserler
Kaybolan o eski değerler
Dikilen o yüksek gökdelenler
Ahşap evlere giren yangınlar
Hızla betonlaşan bir şehir
Nefessiz bir mekan
Allak bulak olmuş bir trafik
Dalıyor gözlerim uzaklara, şimdiki İstanbul ‘a
Yaşlıların eski İstanbul özlemi
Çocukların korktuğu bir İstanbul
Dalıyor gözlerim uzaklar, şimdiki İstanbul’ a
Yol için kavga eden şoförler
Eve geç kalmış bir çakır keyif
Yol üstünde araba durduran yosmalar
Dalıyor gözlerim uzaklara şimdiki İstanbul’ a
O eski Haticeler Fatmalar gitmiş
Yerine sarı saçlılar boyalı yüzler gelmiş
Dalacak gözlerim uzaklara,
Hiç ama hiç gelmeyecek o eski İstanbul dan