Kişiselcilik Mumsema İslam Arşivi
Kişiselcilik soyut düşüncülükle özdekçiliğin karşısına tinsel gerçekliği sözü geçen iki bakış açısının da parçalara böldüğü birliği yeniden yaratacak sürekli çabayı koyar Kişiselcilik Descartes'in "Düşünüyorum öyleyse varım" (Cogito ergo sum) geleneği içinde yer alır Kişiselciliğin ana yapısı şöyle özetlenebilir: Kişilik bilinç kendi yargısını özgürce belirleme amaçlara yönelme zamanın akışına karşı öz kimliğini sürdürme ve değerlere bağlanma gibi temel özellikleri nedeniyle bütün gerçekliğin dokusunu oluşturur. Felsefi yönden Gottfried Wilhelm Leibniz bu akımın kurucusu George Berkeley de başlıca kaynaklarından biri olarak kabul edilir Edebiyatta en önemli savunucusu Emmanuel Mounier’dir Söz konusu yayının adı, Personalizm ve Prof.Dr. Bilal Dindar’a ait. Bu kitaptan kimi seçkilerle sizlere, personalizm deyince ilk akla gelen isim olan E. Mounier’in personalizmini tanıtmak istiyorum. E.MOUNİER PERSONALİZMİ ( KİŞİSELCİLİĞİ)
Mounier’nin kişiselciliği felsefe sözlüğünde “ Personalizmi, kişioğlunun maddi zorunluluklar ve onun tinsel gelişimini engelleyen kolektif aygıtlar karşısındaki önceliğini kabul eden öğreti diye tanımlayan, modern çağın yeni hümanizminin birey/kişi karşıtlığına dayanmak durumunda olduğunu söyleyen Mounier’nin, maddi baskılar ve materyalist bir hayat tarzının köleleştirdiği insana yabancı ve aykırı kimi teoriler karşısında kişiyi ve kişiliği öne çıkartan öğretisi” olarak tanımlanıyor.( Cevizci, A. Felsefe Terimleri Sözlüğü, Paradigma Yay, İstanbul 2000 ) Tarihi açıdan personalizm Descartes’e ve onun ünlü, “Düşünüyorum, öyleyse varım” sözüne çok şeyler borçludur. Hatta personalizmin kökleri, insanı her şeyin ölçüsü ( panton krematon metron antropos) kabul eden Protogoras’a ve insanı düşüncesinin merkezi yapan St.Augustin’e kadar uzatılabilir. ( Bk. Mayer, F. Yirminci Asırda Felsefe,s.31) E.Mounier Personalizmini ( Kişiselciliğini)Hazırlayan Düşünce Sistemleri
Çağımıza hakim olan iki büyük düşünce sistemlerinden biri Marksizim, diğeri ise egzistansiyalizmdir. Bu iki sistemden sonra, günümüze kadar ortaya atılan bütün felsefi akımlar az veya çok bunların etkisinde kalmış ve hatta bunların birisinden kaynaklanmıştır. Mounier personalizmi de böyledir.