lenger
isim, eskimiş Farsça lenger
1 . Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap:
"Tenha köyün sokaklarında lengerler içinde balık götüren ateş bacaklı çocuklara baktım."- S. F. Abasıyanık.
2 . sıfat Bu kabın alabileceği miktarda olan:
"Beykoz çayırında iddiaya girip bütün bir kuzuyla bir lenger iç pilavı gövdeye rüyamızda mı indirmiştik?"- A. İlhan.
3 . denizcilik Gemi demiri.