Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Kasım 2009       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yıl 1934 o dönemde milli eğitim bakanlığı ulus'tadır. Bakan

ise niğdeli abidin özmen'dir. Bakan makamında çalışmaktadır.

Kapı çalınır. Bakanın gür sesi "giriniz" atatürk'ün yaverlerinden

biri yanında iki çocukla makama girerler.



Hoşbeşten sonra yaver bey bakan abidin özmen'e bir zarf uzatır.

Konuklara yer gösterir ve zarfı açar. Atatürk'ten gelen bir

mektuptur bu : "bay abidin özmen milli eğitim bakanı...." abidin

özmen zarfı özenle açar ve mektubu dikkatle okur : "yaver bey'le

size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları uygun

göreceğiniz bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırıp..."



bu atatürk'ün bir emridir. Kesinlikle yerine getirilecektir. Bakan

abidin özmen ortaöğretim genel müdürü'nü çağırtır ve şu direktifi

verir: "yaver bey'in yanındaki bu iki çocuğun evraklarını alınız ve

bu çocukları h.p.lisesi'ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırıp

her ikisi için de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının veli ve

ödeyen hanesine atatürk'ün ismini yazdırarak' bana getiriniz" der.

bakanın emri yerine getirilmiştir. Abidin özmen de kısa bir mektup

yazarak yaver bey'le atatürk'e yollar. Mektubun içeriği şöyle :

"muhterem atatürk yaver bey'le göndermiş olduğunuz iki çocuk

hakkında emirlerinizi aldım. Ancak arkasında türkiye cumhuriyeti

'nin kurucusu ve cumhurbaskanı atatürk gibi birisinin bulunduğu

için bu iki çocuğu fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme hem

yasalarımız hem de mantığımız izin vermedi. Bu nedenle her iki

çocuğun da emirleriniz gereği h.p.lisesi'ne paralı yatılı olarak

kayıtlarını yaptırdım. çocukların üçer yıllık okul taksitlerine

ait makbuzları ekte takdim....."



atatürk bu mektup üzerine devrin başbakanı ismet inönü'ye telefon

ederek: "bak" demiş "senin milli eğitim bakanın bana ne yaptı"

diyerek olayı anlatmış. Inönü bakan'ı adına özür diler. Atatürk :

"yok" der "özür dileme. çok memnun oldum. Keşke her devlet adamı bu

medeni cesarete sahip olabilse ve gösterebilse..."