"Taş binanın bir odasını mantarlardan, çivilerden ve balıkçı edevatından bir döşeme bürümüştü."- S. F. Abasıyanık.
çokluk, isim Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için kullanılan araçlar: "Maalesef teknedeki alet edevatla beceremeyeceğiz bu işi diye seslendi mühendis."- A. Kulin.
"Maalesef teknedeki alet edevatla beceremeyeceğiz bu işi diye seslendi mühendis."- A. Kulin.