EYLÜLÜ ÖZLÜYORUM...
Zümrüt rengi bir akşam çöktü yalnızlığıma,
Son mavimi de uğurladım yine mecburiyetten
Haziran vurgunu bu ağır oluyor
Ayrılığım taze dost dediklerimden.
Yüreğimden zincirleri koparan,
Kelepçeliysem,
Yoksa başka yolu,
Benden gayrı gitmek yerine
Bana tutunan insanların herbirinden
Ayrılışımın yeni yaralarıyla uğraşıyorum
Mavileri isteksiz yolluyorum.
Çünkü ancak maviler anlıyor onların dilinden.
Suskunsam, hüznüm ağır,
Gülmüyorsam, ağlayan bir şeyler var elbet içimde,
Çektiğim anlatamadığım
Ve belki de ilk defa böylesi derin bir kahır
Her neşelenmek isteyişimde
Kalın bir urgan gibi sıkıyor beni yalnızlığım,
Sus diyor, şimdi mutluluk zamanı değil.
Gölgelere bakıyorum,
Hiç kaldırmadan kafamı.
Ben bir deli miyim
Yoksa belki de haziran boyu bir zavallı.
Ya da yaz haram bana
O çok sevdiğim yaz diyorum,
Şimdi olmamalı.
Eylülü özlüyorum...
Haziran böyle işte
Ayrılıklar hep haziranda yaşanır burada
Zümrüt akşamlar ancak böylesi deli eder adamı,
Yalnızca haziranda.
Mavi her gün gelirken penceremize
Haziranda ya tükenirse korkusu,
Ve yüreğimizde hasretin seferleri,
Bir koca haziran dolusu...
Hasret bir yere kadar elbet.
Eylülde bahar var...