Deniz Ol
mevsimler iklimsiz aylardan Nisandı
gamsız-kedersiz
bir yağmur bulutu sanki
şimdi yüzüne astığın hüzün
gül yaprağı gibi ıslak
boşaldı boşalacak gözlerin
kederini öptüm dudaklarının
dudaklarında şarkıların
bir elim uzaktı sana
bir elim o sahillerde
-denize uzandığımız kıyıda-
başı bulutlarda
bir elim zirvesini okşardı düşlerin
gülüşlerin meneviş kokar senin
elimi sürsem bahar olurum
ülkem ırmakları gibisin bu gün
köpük köpük akıyor
yine büründüğün hüzün
dokunma toprağına
varsın yalnız kalsın o gelincik
dokunma bu gün
yasaklarını çiğnedim
düş ile ten arası bir kasırga
belki de bir volkan ağzı
o deniz suskun şimdi
ellerim kıyıda bir sandal
gidip gidip geldim
adresi yok cehennemin
gel sen deniz ol bu gün
al beni içine
dalga dalga savur
üşüdüm...
İrKiLiŞ (Deniz'di Adın)
Deniz' di Adın dikenleri gönlüme battı yine geçmişin Sana Deniz diyeceğim, kimse tanımaz seni çocukluğumun masum çaresiz bebeği, seni andım, yirmidört yıl sonra, düştün ansızın aklıma Yaşın onikiydi; senden bir an için çalmışlardı, tüm bedenini küçük kadınım! suçun neydi? bu çark nasıldı? bu neyin diyetiydi? Gece gibi siyah saçların, iki belik halinde; süzülürdü iki yanına, örgüsünde, gizliydi saflığın! çocukluğun! çaldılar! bir an için, tüm benliğini, geleceğini... kalem tutmak için, gelmiştin okula... belki... düzelecekti düzen; senin içinde güneş doğacaktı, okuyarak.... anlaşıldı ve.... kaydını sildikleri gün, gelecek umudun, bitti... ... ... sonra gittin/ ... duydum... gülyüzün solmuş... tavan arasında ipte kalmış boynunla birlikte, tüm hayatın...