Yüksek tansiyon (hipertansiyon) terimi atardamarlardaki büyük kan basıncının 150 mmHg (mm cıva basıncı), küçük kan basıncının ise 90 mmHg’ye eşit ya da daha yüksek olduğu durumlarda kullanılır. Tansiyonu uzun sürelerle bu değerlerin üstüne çıkan bireylerde beyin, böbrek, kalp ve damar hastalıklarının daha çok görüldüğü ve genellikle tansiyonu normal olanlara oranla yaşam süresinin daha kısa olduğu kanıtlanmıştır.
Hipertiroidizm, aort kapak yetmezliği ve atar-toplar damar bağlantılarında büyük tansiyon yüksek olmasına karşın ilaç tedavisi gerekmez. Bu durumlarda asıl hastalık tedavi edilmelidir
Yüksek tansiyon günümüzde hâlâ beyin damarlarındaki tıkanıklık ve kanamalar açısından başlıca risk faktörüdür. Ayrıca, kolesterol ve sigara alışkanlığının yanı sıra miyokart enfarktüsünün başlıca nedenleri arasında yer alır; kalp ve dolaşım yetmezliği olan kişilerin yüzde 75′inde bu hastalıklara neden olduğu bildirilmiştir. Ayrıca tansiyon yükselmesinin damar duvarında kalınlaşma gibi belirgin değişikliklere yol açarak tıkayıcı damar hastalıkları, anevrizmalar ve böbrek yetmezliği gibi bir dizi doku bozukluklarına neden olduğu kanıtlanmıştır.
Oluşum mekanizması bakımından iki tür yüksek tansiyon vardır: Birincil ya da esansiyel ve ikincil. Birincil yüksek tansiyonun nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, hastalığın oluşumunda kalıtım, ruhsal açıdan çabuk etkilenen heyecanlı kişilik, şişmanlık gibi bazı etkenler saptanmıştır, tkincil yüksek tansiyon aşağıdaki hastalıklardan sonra ortaya çıkabilir: Böbrek dokusu ve böbrek atardamarlarında yerleşen hastalıklar (akut ve kronik böbrek iltihabı, poli-kistik böbrek), böbreküstü bezinin kabuk bölümündeki hastalık nedeniyle kortizon ya da aldesteron hormonlarının fazla salgılanması sonucu görülen Cushing hastalığı ve Crohn hastalığı, böbreküstü bezinin iç kısmının (medul-la) tümörü (feokromositom), aortun kalpten çıktığı bölgedeki darlığı, kafa içi basıncının artması.
Belirti ve yakınmaların az ya da çok olmasına bakılmaksızın tüm yüksek tansiyonluları tedavi etmek gerekip gerekmediği tartışması şu çözüme bağlanmıştır: Küçük kan basıncı 90 mmHg’nin (mm cıva basmcı) üstünde olan tüm hastaların tansiyonu 85 mmHg düzeyinde tutulacak biçimde tedavi uygulanmalıdır.
İkincil yüksek tansiyonda tedavi öncelikle temelde yatan hastalığın tedavisine yöneliktir; birincil yüksek tansiyonda basıncın kontrol altına alınmasıyla ve basıncm normale inmesiyle sorun çözülemezse komplikasyonlann tedavi edilmesi gerekir. Birincil yüksek tansiyonun tedavisinde genel önlemlerin yanı sıra ilaç tedavisi uygulanır.
Yüksek Tansiyon Tedavisi ne kadar sürer?
Tansiyonun düşürülmesi gereken en düşük nokta tartışılmaktadır. Son çalışmalar tansiyonun 85 mmHg’den daha aşağı düşürüldüğünde miyokart enfarktüsü nedeniyle ölüm tehlikesinin arttığını belirtmektedir.