
ATATÜRK’ÜN SANATA VE SANATÇIYA VERDİĞİ ÖNEM
Atatürk

sanatı seven

sanatçılara değer veren ve onları destekleyen bir devlet adamıdır. Çocukluğundan itibaren sanata ilgi duymuş ve sanatın bazı dallarıyla çok yakından ilgilenmiştir. Gençliğinde şiir ve edebiyata yakınlık duymuş

Namık Kemal'in şiirlerini okumuş ve ondan etkilenmiştir.
Atatürk'ün kaleme aldığı ve 1927 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde okuduğu "Nutuk" adlı eseri

Atatürk'ün en büyük edebî eseridir. Yazmış olduğu "Oğuz Oğulları" adlı şiir de Atatürk'ün şiir konusundaki yeteneğini sergileyen ve her Türk'ün okuması gereken bir eserdir.
Atatürk

şiir ve edebiyat dışında müziğe de büyük bir ilgi duymuştur. Şarkı ve türküleri dinlemekten büyük bir zevk alan Atatürk

zaman zaman okunan şarkılara eşlik etmiş

oynanan halk oyunlarına katılmıştır. Bazı Rumeli türküleri

onun sesinden notalara dökülmüş ve müzik repertuarımızda yer almıştır.
Atatürk

askerî ataşe olarak Sofya'da görevli bulunduğu dönemde çok sesli müziğe ilgi duymaya başlamıştır. Klâsik müzik konserlerine ve operalara giderek bu müzik türlerini tanıma fırsatı bulmuştur. Cumhuriyetin ilânından sonra

ülkemizde bu müzik türlerinin sevilmesini ve müzik kültürümüzde yer almasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara önderlik etmiştir. Ülkemizde müzik sanatının gelişmesi için bütün olanaktan kullanmıştır.
Atatürk'ün zamanında yapılmış bazı binaların güzelliği

ülkemizdeki çağdaşlaşma hareketini ifade edebilecek nitelik taşımaktadır. Ayrıca mimarî eserlerin korunmasına verdiği önem de Atatürk'ün mimarîye olan ilgisinin önemli kanıtlarındandır.
Atatürk'ün

tiyatro

bale

edebiyat

heykeltıraşlık

mimarî

resim

müzik gibi sanat dallarıyla ve sanatçılarla ilgilenmesi

onları desteklemesi Atatürk'ün sanatla çok yakın bir ilişki içinde olduğunun göstergesidir.
Atatürk

sanatla ilgili düşüncelerini

Türkiye Büyük Millet Meclisindeki konuşmalarında

Çankaya Köşkünde sanatçılarla yaptığı sohbet ve tartışmalarda belirtmiştir. Atatürk'ün bu konuşma ve tartışmalarda dile getirdiği sanatla ilgili düşünceleri

Türk halkına ileti niteliği de taşımaktadır.
Atatürk

sanatın tanımını şu sözlerle açıklamıştır: "Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu anlatım sözle olursa şiir

ezgi ile olursa müzik

resim ile olursa ressamlık

oyma ile olursa heykeltıraşlık

bina ile olursa mimarlık olur."
Sanatın

bir toplumun ilerlemesindeki öneminin ve vazgeçilmezliğinin bilincinde olan Atatürk

bu düşüncesini şu sözlerle ifade ediliştir: "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir

" "Bir millet sanata önem vermedikçe büyük bir felâkete mahkûmdur

" "Dünyada medenî

ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir millet

mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir." Atatürk'ün bu sözleri

sanalla ilgili temel düşüncelerini ifade etmesi bakımından önemlidir.
Atatürk'ün sanatçılarla ilgili düşüncelerini ifade ettiği sözleri ise şunlardır: "Sanatçı

toplumda uzun çalışma ve uğraşlardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır." "Hepiniz milletvekili olabilirsiniz

bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz

fakat sanatkâr olamazsınız."
"Adımız Andımızdır" adlı şarkıyı öğrenelim. Şarkıyı

sınıfımızda seslendirelim.
Büyük bir sanatsever olan Atatürk'ün gönlünde

müziğin ayrı bir yeri vardı. Bu nedenle millî kültürümüzde önemli bir yer tutan güzel sanatlar içinde müziğe ayrı bir önem vermiştir. Müziğin önemiyle ilgili düşüncelerini

şu sözleriyle ifade etmiştir: "Hayatta müzik gerekli değildir. Çünkü hayat müziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar

insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut değildir: Müzik hayatın neşesi

ruhu

sevinci ve her şeyidir."
Yapılacak inkılâpların başarıya ulaşmasına

müzik alanındaki gelişmeleri ölçü gösteren Atatürk

bu konudaki düşüncelerini şu sözleriyle ifade etmiştir: "Osmanlı müziği

Türkiye Cumhuriyeti'ndeki büyük devrimleri söyleyecek güçte değildir. Bize yeni müzik gereklidir. Bu müzik

özünü halk müziğinden alan çok sesli bir müzik olacaktır." "Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü

musikide değişikliği alabilmesi

kavrayabilmesidir."
Atatürk'ü konu alan aşağıdaki marşı öğrenelim. Marşı

sesimizle ve çalgımızla seslendirelim.
Atatürk

müziğin önemle ve öncelikle

modern müzik (çok seslilik) kuralları içinde ele alınmasını istemiştir. Bu konuyla ilgili düşüncelerini şu sözleriyle ifade etmiştir: "Arkadaşlar

güzel sanatların hepsinde

ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk

en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir."
Atatürk

Türk müziğinin evrensel müzikteki yerini bir an önce alması amacıyla yapılan çalışmalara önderlik etmiştir. Müzik eğitimi görmeleri için çok sayıda öğrenciyi Avrupa'ya göndermiştir. Ankara'da Musiki Muallim Mektebi ile İstanbul'da Sanayi-i Nefise mekteplerinin açılmasını sağlamıştır. Bu konudaki düşüncelerini de şu sözleriyle ifade etmiştir: "Ulusal ince duyguları

düşünceleri anlatan yüksek deyişleri

söyleyişleri toplamak

onları bir gün önce genel son musiki kurallarına göre işlemek gerektir. Ancak bu sayede Türk ulusal musikisi yükselebilir

evrensel musikide yerini alabilir."
