Arama


_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
29 Aralık 2009       Mesaj #19
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
ahmetseydi adlı kullanıcıdan alıntı

Uzayda hava yoktur. Bu yüzden uzay araçları normal taşıtlar gibi sürtünmeyi kullanarak hareket etme imkanına sahip değildirler. Bunun yerine momentumun korunumunu kullanırlar!...
Peki nedir momentum ve bu şahs-ı muheteremin korunumu?! Momentum bir cismin hızı ile kütlesinin çarpımıdır. Bu sayının önemi ise ne olursa olsun (dışarıdan bir kuvvet etki etmedikçe!) sabit kalmak zorunda olmasıdır!... Böyle olunca da mesela bir sistemin kütlesi değiştiğinde hızı da değişmek zorunda kalır momentumu korumak için.

Bir örnekle meseleyi daha da küçük lokmalara bölelim ki yutulması kolay olsun: Buz patenini hepiniz seyretmişsinizdir. Çiftlerde erkek, eşini ittiğinde kız kendin uzaklaşırken kendi de geriye doğru hareket eder. İşte vakt-ü zamanında bilim adamları düşünmüşler taşınmışlar ve uzay araçlarını bu şekilde tasarlamışlar.

Yakıt tankında yakılan sıvı yakıt yüksek hızla ve devamlı olarak dışarı püskürtülür! Bu da uzay aracına ileriye doğru bir hız kazandırır.

Ayreten uzay araçları belli bir hıza ulaştıktan sonra o hızla hızlarına devam etmek için devamlı yakıt kullanmalarına da gerek yoktur. Çünkü uzayda hava, dolayısı ile sürtünme olmadığından hızınızı bir gezegenin çekim alanına girene kadar problemsizce koruyabilirsiniz. Bu yüzden uzay uçuşlarında azami yakıt tasarrufu için gezegenlerin çekim kuvvetleri kullanılır. Mesela şu anda hala plan safhasında olan Mars'a insanlı yolculuk için Jüpiter'in çekim kuvveti kullanılması hesaplanıyor!!..

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Uzay gemilerinin nasıl hareket ettiğini öğrenmek istiyorum.Fakat burda yazmıyor.

uzay araçlarının sistemleri nasıl çalışır?

Araçlardaki sistemlerin çoğu elektrik enerjisiyle çalışır. Bu enerji, ilk uzay araçlarında kısa ömürlü pillerle sağlanırdı. Daha sonra NASA, Apollo ve Gemini uzay araçlarında, oksijen ile hidrojeni, içi-lebilen suya dönüştürerek, güç üreten YAKITLI PİL kullandı. S.S.C.B"nin Soyuz'uysa eski teknolojik uygulamalardan olan güneş pilleriyle çalışıyordu. Günümüzdeyse, bazı uzay yolculuklarında denenen minyatür nükleer üreteçler, uzun süreli uzay yolculuklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.

Uzayda, aracın bir yanı güneşin etkisiyle ısınırken, öteki yanı soğuduğundan, sıcaklık denetimi çok önemlidir. Skylab uzay laboratuvannda bir güneş panosunun yerinden kopması, soğutma sistemlerinin çalışmasını olumsuz yönde etkilediğinden, araçta ayrıca ısı kalkanına gerekduyulmuştu. Apollo uzay aracı ise, yolculuğu sırasında, üstündeki sıcaklık dağılımını düzenlemek ve sıcaklığı uzaya yaymak için, kendi çevresinde dönerdi.

Araçlarda, hem kabin içindeki basıncın sağlanması için, hem de uzaya çıkış ve girişlerde oluşan basınç düşmelerini karşılamak için yedek hava bulundurulması gerekir. Hava, su ve yiyecekler, ağırlık yönünden büyük sorun doğurduğundan, geleceğin uzun yolculuklarında bunların, ya mekanik olarak ya da ekolojik yöntemlerle (bitkiler kullanılarak) oluşturulmaları denecektir.

S.S.C.B. araçlarında, deniz düzeyindeki basınç koşullarında oksijen ve azottan oluşan,dünya atmosferine benzeyen havadan yararlanılır. A.B.D. araçlarındaysa, Apollo yolculukları dışında 0,345 bar basınçta ân oksijenden yararlanılmıştır. Apollo yolculuklarında aracın uzaya fırlatılması sırasında, atmosfer bileşiminde hava, araç yörüngeye oturduktan sonra da arı oksijen kullanılmıştır. Fırlatma sırasında atmosfer bileşiminde hava kullanma, Apollo uçuşu hazırlıkları sırasında araç kabininde arı oksijen kullanımı yüzünden çıkan yangında Gus Grissom, Ed White ve Roger Chaffee adlı astronotların ölümünden sonra ortaya çıkarılmış bir önlemdir.

Dünya ile haberleşme en önemli noktalardan biridir. Geleceğin uzay gemilerinde, kendi sistemlerini denetleyecek geniş kapasiteli bilgisayarlar bulunacak ve o günlerin teknolojisi çok daha güvenilir olacaktır. Ama bugün, araçtakilerin sağlığının yanı sıra, birçok sistemin, sürekli -olarak yerden denetlenmesi gereklidir. Ayrıca, uzaydan Dünya'ya ses ve görüntünün ile-tilebilmesi için, mikrodalgalarla çalışan yönlü antenler kullanılır.

İnsanlı uzay araçlarının bir başka özelliği de, içindekileri Dünya'ya geri getirebilecek nitelikte olmalarıdır. Bugüne kadar atmosfere giriş sırasında karşılaşılan önemli sorunlar açısından, modüllerden oluşan bir araç yapısı yeğlenmiştir. Böylece, 30 000 km/saat hızla atmosfere giriş sırasında hava sürtünmesinden ötürü 1 600°C'a yükselen sıcaklıktan aracı koruyan tabakayla, aracın değişik biçimlerde yapılması sağlanmıştır.

Yüzeyin büyük bir bölümünün ısı kalkanı arkasında kalması için araçlar, ya koni biçiminde ya da aerodinamik kaldırma gücünü artırıp yavaşlamayı kolaylaştırmak için Soyuz gibi hafifçe eğimli yapılmıştır. Isı kalkanı, aracı paraşüt açma hızına kadar yavaşlatmak için gereklidir. Isı kalkanları kalın plastikten yapılan bir tabakanın yanarak, ısıyı çevreye yayması, ilkesine göre çalışır. Öteki yüzeyler daha ince tabakalarla kaplanır.

bakınız