Arama

Unutulmaz Aşk Filmleri - Tek Mesaj #2

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Temmuz 2006       Mesaj #2
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Savaşmadan aşk olmuyor!



Temelde oldukça karmaşık bir duygusal yoğunluk olan aşkın tanımlanmasında ve somut yaşam içerisindeki yaşantılanma biçiminde, sanatın sunduğu yüceltilmiş, ulaşılmaz, ideal ve bir anlamda auratik formun belirleyici bir etmen olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla aşkın tasvirinin, Sapho' nun şiirlerinden bu yana, insanlık tarihinin gelişimiyle birlikte değişime uğrayan ve bu nedenle farklı tahayyül biçimleri sunan sanatın yapısal formuyla birlikte değiştiğini düşünebiliriz.

Sanat türleri içerisinde günümüzün en kitlesel olanı ve dolayısıyla aşk gibi duygu figürlerinin ve somut davranış kalıplarının tanımlanmasında olduğu kadar biçimlenmesinde ve dönüşmesinde belirgin bir unsur teşkil eden sinemada, sanatın diğer türlerinde olduğu gibi, aşkın temsilinin yeri yadsınamaz.

Hatta " unutulmayanlar " diye tabir edilen, hafızalardan silinmeyen ve her daim yeniden izlenebilen klasiklere bir göz attığımızda, aşkın önemli bir yer teşkil ettiğini görebiliriz. Bu doğrultuda, aşkı ön plana çıkaran, ya da bir fon olarak kullanan filmlerin, aşkı ele alış tarzlarının, gişedeki başarıyı belirleyen en önemli faktör olduğunu söyleyebiliriz.

Bu duruma en iyi örnek de, tüm zamanların gişede en çok iş yapan filmi " Rüzgar Gibi Geçti " ( Gone With the Wind ) olsa gerek. Yönetmenliğini Victor Fleming'in üstlendiği filmin senaryosu, Margaret Mitchell' in aynı adlı bestseller romanından uyarlandı. 1939 yapımı film, Amerikan İç Savaşı' nı arka fonda kullanarak, dünya sinemasının iki unutulmaz idolü olan Clark Gable ve Vivien Leigh' in canlandırdıkları, Scarlett O'Hara ve Rhett Butler arasındaki aşkı oldukça etkileyici bir anlatımla gümüş perdeye yansıtarak, bir anlamda, insanlık tarihinde aşkın ölümsüz bir sembolü haline geldi.

En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu ( Vivien Leigh ) ve En İyi Senaryo başta olmak üzere tam sekiz dalda Oscar kazanan film, ailesinin şımarık, kendini beğenmiş ve aynı zamanda bütün erkekleri peşinden koşturacak kadar güzel kızı olan Scarlett O'Hara' nın, mutlu bir hayat sürüdüğü Tara' daki yaşamının, 1860' lı yılların başında Güney Amerika' da patlak veren, hükümet ile köleciliğe karşı çıkan devrimci güçler arasındaki savaş ile birlikte alt üst olmasını ve bu sırada tanıştığı bencil ve savaş karşıtı olan Rhett Butler ile yaşadığı zorlu aşkı konu alıyor.

O'Hara ile Butler arasındaki aşkın önemi, aşkın insanın karakterini ve yaşama bakışını yerle bir eden, en az yaşanan gerçek savaşlar kadar çetrefil, yıkıcı ve aynı zamanda yeni bir hayatın hazırlayıcısı olan bir " iç " savaş olduğunun vurgulanmasıydı. Nitekim, kendilerinden başka kimseyi düşünmeyen bu iki aşık, filmin sonunda çok farklı karakterlere bürünüyorlar.

Tüm zamanların en başarılı filmleri arasında, aşk temasını işleyen bir diğer film ise, kendisinden sonra yapılan pek çok müzikal filme esin kaynağı olan " Batı Yakası Hikayesi " ( West Side Story ). 1950'li yıllarda New York' un batı yakasında geçen film, nefret-aşk ikilemi içerisinde savrulan duyguların müzik ve dans aracılığıyla dışa vurulduğu bir atmosfer sunuyor.

Birbirine düşman iki sokak çetesi arasındaki savaşta aşklarını ayakta tutmaya çalışan Tony ile Maria' nın hikayesini eksene oturtan " Batı Yakasının Hikayesi ", " Rüzgar Gibi Geçti "de olduğu gibi, savaş ve nefret ile aşk arasındaki ilişkiyi irdeleyerek, aşkın, nefrete rağmen var olmaya devam edeceğini ve dolayısıyla, aşkın yaşama istencini ayakta tutan en büyük insani itki olduğunu vurguluyor.

Ölümsüz aşklardan söz açılmışken, sinema tarihinin unutulmaz filmlerinden biri olan " Casablanca "dan söz etmemek olmaz. Aslında " Tekrar Çal, Sam! " ( Play It Again Sam ) sözü bile insanda pek çok şeyi bir anda canlandırmaya yetiyor. Başrollerinde Humphrey Bogard ve Ingrid Bergman' ın yer aldığı " Casablanca ", 2. Dünya Savaşı' nın ilk zamanlarında Almanlara karşı mücadele eden Çek direniş örgütünün lideri Victor Lazlow' un, Alman konsantrasyon kampından kaçarak Casablanca' ya firar etmesiyle başlıyor.
Son düzenleyen perlina; 29 Nisan 2017 10:12