Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
31 Aralık 2009       Mesaj #19
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

HİLE VE TUZAKLARLA İNSANLARI DALALETE SEVKETMELERİ, SAPTIRMALARI


"Birbirinden büyük düzenler kurdular. İnsanlara “sakın tanrılarınızı bırakmayın, Ved, Suva, Yağus, Yeuk ve Nesr putlarından asla vazgeçmeyin' dediler." Böylece birçoğunu saptırdılar; Rabbim! Sen bu zalimlerin sadece şaşkınlığını arttır. Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar. Nuh dedi ki: "Rabbim! Yeryüzünde hiçbir kâfir bırakma." Doğrusu sen onları bırakırsan kullarını saptırırlar, sadece ahlâksız ve çok inkarcıdan başkasını doğurup yetiştirmezler." Rabbim! beni, anamı babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helâkini artır."
Mekr'den murad, kavmin önder ve ileri gelenlerinin Nuh'a (a.s) karşı halkı kandırmak için kullandıkları hilelerdir. Mesela halka diyorlar ki, "Nuh da sizin gibi bir adam. O'na Allah tarafından vahiy geldiğini nasıl kabul edebiliriz?" . Nuh'a inanan kimseler O'na hiç düşünmeden inanan bizim en düşük insanlarımızdır. Eğer O'nun daveti gerçek olsaydı bizim ileri gelenlerimiz ve önderlerimiz de O'na iman ederdi."
"Eğer Allah tarafından gönderilmiş bir Rasül olsaydı yanında bir de melek olurdu." "Eğer bu şahıs Allah'ın göndermiş olduğu bir insan olsaydı O'nun yanında hazineler olurdu, ve gaybın ilmini bilirdi, melekler gibi her türlü ihtiyaçtan uzak olurdu" "Nuh ve O'na inananlarda ne üstünlük var ki" "Aslında bu şahıs sizin üzerinize üstünlük kurmak istiyor" Hemen hemen bu aynı şeyleri Kureyş'in ileri gelenleri de halkı kandırmak için kullanıyorlardı.
Bu liderler sapıklıkla da yetinmedi, "Birbirinden büyük düzenler kurdular." ayetinde belirtildiği gibi son derece büyük düzenler kurdular. Davet hareketini başarısızlığa uğratmak, insanların kalplerine giden yolları tıkamak için düzenler kurdular. Halkın içinde yüzdüğü cahiliye hayatını, sapıklığı ve küfrü çekici kılmak için entrikalar düzenlediler. Bu düzenlerden biri de halkı, tanrı diye isimlendirdikleri putlara sarılmaya teşvik etmekti "İnsanlara sakın tanrılarınızı bırakmayın dediler." Bu putları "tanrılarınız" tamlaması ile sundular ki, yalancı bir gayret ve içlerinde günahkar bir hamiyet duygusu uyandıralar. Bu putlar arasında en büyüklerini ayrıca zikrederek onlara belli bir değer verdiler. Böylece sapıklığa dalmış kamuoyunda bir heyecan, bir gayret uyandırmak istediler: "Ved, Suva, Yağus, Yeuk ve Nesr putlarından vazgeçmeyin” Bunlar onların kulluk sundukları en büyük putlardı. Bu putlara Hz. Muhammed'in peygamber olarak görevlendirildiği döneme kadar ibadet ediliyordu.
İşte sapık ve saptırıcı liderler, her cahiliye ortamında yaygın olan sloganlara uygun çeşitli isim ve görüntüler altında putlar diktiler. Bu putların etrafında bağlılar, izleyiciler oluşturdular. Onların kalplerinde bu putlara yönelik bir gayret, bir hamiyet duygusu meydana getirdiler. Ardından bu yulardan tutup onları istedikleri tarafa yöneltiler. Kendilerine yönelik itaat ve bağlılığın garantisi olan sapıklığın içinde yüzmelerini sağladılar. "Böylece bir çoğunu saptırdılar."
Burada, seçkin peygamber Hz. Nuh'un gönlünden, komplocu, düzenbaz, sapık ve saptırıcı zalimlere yönelik şu beddua kopuyor: "Rabbim! Sen bu zalimlerin sadece şaşkınlığını arttır."
Bu beddua uzun süre mücadele eden, çok meşakkat çeken, her türlü yola başvurduktan sonra zalim, azgın ve kin anlayışlı kalplerde hayır olmadığını anlayan, bunların hidayeti hakketmediklerini, kurtuluşa layık olmadığını gören bir kalpten yükseliyor.
Surenin akışı Hz. Nuh'un duasının devamını sunmadan önce, suçlu zalimlerin dünya ve ahirette uğradıkları akıbete değiniyor. Çünkü ahiret olgusu da tıpkı dünya gibi Allah'ın bilgisine göre şu anda fiilen mevcuttur. Gerçekleşmesi kaçınılmaz realite açısından da durum böyledir:
“Onlar, günahları yüzünden suda boğuldular; ateşe sokuldular, kendilerine Allah'tan başka yardımcı bulamadılar.”
Hataları, günahları ve isyanları yüzünden suda boğuldular, ateşe sokuldular. Bu ayette bağlaç olarak "fa" harfinin kullanılmış olması bir amaca yöneliktir. Çünkü ateşe sokulmaları ile su da boğulmaları arasında uzun bir zaman yoktur. Aradaki zaman farklılığı kısadır, yok gibidir. Çünkü zaman Allah'ın ölçüsünde bir değer ifade etmez. Sıralânış ve ardardalık onların dünyada boğulmaları ve ahirette ateşe sokulmalarından kaynaklanıyor. Burada dünya ve ahiret arasındaki kısa dönemdeki kabir azabı da kastedilmiş olabilir.
Onlar "Allah'tan başka yardımcı bulamadılar." Ne evlat, ne mal, ne iktidar ve ne de dost edindikleri düzmece tanrıları kendilerine yardımcı olamadı.
İki kısacık ayette, isyancı, kıt anlayışlı sapıkların işi bitiriliyor. Hayat kütüğünden isimleri siliniyor, defterleri dürülüyor. Bu, surenin akışının Hz. Nuh'un onların yok edilmeleri için yaptığı duayı sunmasından önce gerçekleşiyor. Burada suda boğulmaları ayrıntılı olarak anlatılmıyor, onları boğan tufandan da uzun uzadı ya söz edilmiyor. Çünkü burada kalıcı olması istenen atmosfer, işlerinin çarçabuk bitirilmiş olmasıdır. Öyle ki onların suda boğulmaları ile ateşe sokulmaları arasındaki mesafe de "fa" bağlacı ile ortadan kaldırılıyor. Kur'an-ı Kerim'in olağanüstü tasvirler ve çarpıcı ifadeler yoluyla mesajlarını iletmede kullandığı genel yöntem budur.
“Biz Nuh'u, soydaşlarına peygamber olarak gönderdik. Dokuzyüzelli yıllık bir süre boyunca aralarında kaldı. Sonunda zalimliklerini inatla sürdürürlerken, Tufan'a yakalandılar. Buna karşılık Nuh'u ve gemidekileri kurtararak bu olayı bütün insanların ders alacakları bir mucize yaptık.”
Hz. Nuh 950 yıl dini tebliğ etti fakat çok az kimse iman etti. Her nesil bir sonraki nesline Allah’a iman etmemesini, onunla mücadele etmesini vasiyet ediyordu. Nuh’a karşı öyle bir önyargı oluşturmuşlardı ki bu önyargı nesiller boyu devam etti ve nesillerinden hiç kimsenin daha önceden iman eden hariç iman etmeyeceği kesinleşmişti. Bu yüzden “Onlar ancak facir ve kafir doğururlar.” ayeti bu önyargının iman etmeye engel olan aşılmaz bir duvar olduğunu açıkça göstermektedir.

Hasan Telli
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....