Arama


ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
2 Ocak 2010       Mesaj #2
ener - avatarı
Ziyaretçi

SÜMERLER


M.Ö. 3500 - M.Ö. 2000 yılları arasında Mezopotamya’da yaşamışlardır. Mezopotamya’da ortaya çıkan sayısız medeniyetin temelini Sümerler atmıştır. Ayrıca yazı ve astronomi de ilk kez Mezopotamya’da Sümerlerde ortaya çıkmıştır. Bazı araştırmacılar Sümerlerin Türklerle akraba olduğunu öne sürmüştür. Genel kanı Sümerlerin çağdaşı olan halklarla yakın etkileşimi sonucu benzerliklerin olduğu yönündedir. Yani belirli bir halk ile bilimsel bir akrabalık henüz kanıtlanamamıştır.
Birbirinden bağımsız site denilen şehir devletleri halinde yaşadılar. En önemli şehirleri; Ur, Uruk,Kiş,Lagaş ve Nippur’dur. Bu şehir devletleri Ensi veya Patesi denilen rahip-krallar tarafından yönetiliyordu.Bütün mezopotamya ülkesine hakim olan krala ise “Lugal-kalma” denir.

Krallar başkomutan,başyargıç ve başrahip yetkilerine sahiptirler. Çok tanrılı inanca sahip Sümerlerin tapınaklarına Ziggurat denirdi. Zigguratlar yedi katlı olup toplam üç ana bölümden oluşur. İlk katlar erzak deposu,orta katlar okul ve tapınak,son katlar ise rasathane olarak kullanılmıştır. Yazının icadı serüveni bu tapınaklara dayanır. Mezopotamya’da evler ve tapınaklar taş az olduğundan kerpiç ve tuğladan yapılmıştır. Hem bu özelliğinden hem de sık sık istilalara uğradığından bu yapılar günümüze kadar ulaşmamıştır. Günümüz Uygarlığının temeli olan yazıyı (Çivi yazısı) ilk kez Sümerler bulmuştur.(M.Ö. 3500) Tarihte İlk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti diyebiliriz.

Otoritenin korunmak istenmesi hukuk kurallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Lagaş Kralı Urukagine tarafından oluşturulan ilk yazılı kanunlar “fidye ve bedel” sistemine dayanıyordu. Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri; Gılgamış Destanı, Yaradılış Destanı ve Tufan Hikayesi’dir. Sümerler Matematik ve Geometrinin temellerini atmışlardır. (Dört işlemi bulmuşlar, dairenin alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır.) Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. (Burçları bulmuşlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır.Ayrıca güneş saatini icat etmişlerdir. Dünyada ilk kez ay yılı hesabına dayanan takvimi Sümerler bulmuşlardır. Akadlar tarafından egemenliklerine son verilmiştir.

KÖKENLERİ


Mezopotamya’nın yerli halklarından değildi, sümerologların okuduğu tabletlere göre halkın bir bölümünün Orta Asya’dan diğer bir bölümünün ise Doğu’dan Dilmun denilen bir ülkeden geldiği söyleniyor. Yine de kökenleri tam bilinmemekte. Bilinen bir gerçek Sami kökenli olmadıkları. Nitekim Sümerce Hint-Avrupa ve Sami kökenli dillerle akraba değildir, gerçi bazı özellikleri Ural-Altay dillerini hatırlatsa da herhangi bir akrabalık veya köken kanıtlanamamıştır. Atatürk’ün Türk Tarih Tezi’ne göre de Sümerler M.Ö. 3500 yıllarında Orta Asya’dan göç etmiştirler. Yine de bunu destekleyecek arkeolojik veya tarihi bulgular yoktur. Yine de örneğin Eski Önasya Tarihi uzmanı Hemmel, Sümerler’i tamamiyle Türk kavmi olarak kabul etmektedir. Orta Asya’dan MÖ 4500-MÖ 5000 yıllarında gelen Türkler’in Sümerler’i oluşturduğunu ileri sürer. Sümerce’deki 350 kelimenin Türkçe olduğu savunur.

Rus arkeolosijinin atası arkeolog Nikolsky şunları söyler: “Sümerlerin ana vatanı Aşkabad kentinin yakınındadır. Bu ülkenin kurganlarından arkeologlar taş, gümüş ve kilden yapılmış eşyaları bulmuşlardır ki bunlar, Mezopotamya’nın güneyindeki Sümer kurganlarındakilere çok benzerler. Bütün bunlar şu düşünceye getirir ki, Sümerler büyük bir ihtimalle bu günkü Türkmenistan’dan Mezopotamya’ya varmışlardır. Bu iki uygarlığın son analizi onların arasındaki birçok ortaklıkları göstermektedir. Sümerlerin baş Tanrıları olan En-Lil’in yerleştiği yer Mezopotamya’nın güneyindeki düzlükte değil, dağlarda olmuştur. Belki de Köpet Dağı’nın etekleri onların ana vatanı olmuştur”

Şu an Sümerce kendi başına ayrı bir dil olarak kabul edilmektedir. Sümerce ve Sümerler ile bazı topluluk, kültür ve dillerin yakınlığı genellikle tarih boyunca sürmüş olan etkileşimlerle açıklanmaktadır.

Sümerlerde Bilim


Yerleştiklerinde çanak-çömlek yapmayı ve madenleri işlemeyi biliyorlardı. Aşağı Mezopotamya’da Dicle ve Fırat nehirleri kıyısında Uruk, Lagaş, Eridu, Ur, Kiş gibi kent devletleri kurdular. Gelişmiş bir yapı tekniği kullanıyorlardı. Yerleştikleri kesimlerde muazzam bir sulama sistemi kurup, kanallar, barajlar ve bentlerle hem seli önleyip bataklıkları kuruttular hem de düzenli sulamaya dayalı bir tarım geliştirdiler. Tekerleği de icad eden bu toplum tarlaları öküzlerin çektiği sabanlarla sürüyorlardı.
60 rakamına dayanan seksajismal sayı sistemini kullanan Sümerler’in “sos” dedikleri bu 60′lık birim bütün zaman ve mekan hesaplarında kullanılmaktaydı ve onları bir uyum içersinde birbirine bağlıyordu. Ayı 30, yılı 360 gün olarak hesapladılar. Gece ve gündüzü 12′şer saate böldüler. Bir yılı 12 ay olarak hesapladılar. Ay ve Güneş tutulmasını hesapladılar. Aritmetik ve geometrinin temellerini attılar. Çarpma ve bölme cetvellerini buldular. Daireyi 360 dereceye böldüler.

İLK YAZI


İlk yazıyı M.Ö. 3200 yıllarında Sümerler buldular. İlk yazıları şekiller üzerine kurulu yani her varlık ve olay için bir şekil kullandılar. Çivi yazısı işaretleri geçmişteki bir resim yazısına dayanır. Bir kavramı ifade eden işaretlere ideogram adı verilir.
Sümerce’nin Hint-Avrupa ve Sami kökenli dillerle akraba olmadığı bilinmektedir. Dilin bazı özellikleri Ural-Altay grubu dilleriyle benzerlik gösterse de dil bu gruba dahil edilemez. Her ne kadar Sümer halkı iktidarı daha sonraları başka halklara bıraksa da, her zaman en yaygın konuşulan dillerden olmuştur. Özellikle dini kayıtlarda büyük bir öneme sahip olmuştur.

İCATLARI


Sümerliler çivi yazısını,matematiği(4 işlem, dairenin alanı, çarpma, bölme)tekerlekli araçlar, astronomi(güneş saati,burçlar)tekneler,yün dokumaların boyaması ve ilk takvimi icat etmişlerdir.
Son düzenleyen Safi; 17 Aralık 2016 21:53