Alp Er Tunga derler bir kağan vardı, Ona yeryüzü dar, gökyüzü dardı. Tuğ yapmıştı gökyüzüne güneşi, Bilgelikte dahi yoktu bir eşi. Gök-Türk, Uygur, Karluk ve Karahanlı, Daha nice Türkler, adları şanlı, Onu özlerine ata saydılar, Utkusunu dört bucağa yaydılar. Uçmağa varınca ol ulu kağan, Yıkıldı üstlerine gök kurıkan... Anca kanlı yaş döküp yoğladılar... Çığrışıp ağladılar... ağladılar...
"Türk beğleri içinde adı ve kut'u ile tanınmış, bilgili, erdemli, büyük illeri elinde tutan, birçok kavme hükmeden..."
Bu Türk beğlerinde adı belgülüg Tunga Al Er irdi kutı belgülüg Bedük bilgi birle öküş erdemi Biliglig ukuşlug budun ködremi Tajikler ayur ânı Afrâsyâb Bu Afrâsyâb tutdı iller talab Tajikler bitimiş bitigde mum Bitigde yok erse kim ukgay ânı?
Negü der eşitgil Tunga Alp Erig Bilip sözlemiş kör bu öt sav erig Et ol bu kişi kangü artar yıdır Ânı ked küdezgü ay kıldı kader
"Şimdi hâkim olan sizsiniz ama, vaktiyle Zâloğlu Rüstem ve Keyhüsrev sizin en büyük devletinizi yenmiş, yıkmıştı..."