Arama

Alp Er Tunga - Tek Mesaj #2

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
3 Ocak 2010       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Alp Er Tunga
Alp Er Tunga derler bir kağan vardı,
Ona yeryüzü dar, gökyüzü dardı.
Tuğ yapmıştı gökyüzüne güneşi,
Bilgelikte dahi yoktu bir eşi.
Gök-Türk, Uygur, Karluk ve Karahanlı,
Daha nice Türkler, adları şanlı,
Onu özlerine ata saydılar,
Utkusunu dört bucağa yaydılar.
Uçmağa varınca ol ulu kağan,
Yıkıldı üstlerine gök kurıkan...
Anca kanlı yaş döküp yoğladılar...
Çığrışıp ağladılar... ağladılar...

Alp Er Tunga'nın MÖ 7. yüzyılda yaşamış, çok sevilen, kahraman bir Türk hükümdarı olduğunu biliyoruz. Belgeler onun,
"Türk beğleri içinde adı ve kut'u ile tanınmış, bilgili, erdemli, büyük illeri elinde tutan, birçok kavme hükmeden..."
bir hakan olduğunu söylüyor.
Bu Alp hükümdarın idaresindeki devletin de Saka Türk imparatorluğu olduğunu söyleyen tarihçiler çoğalmıştır. Bu devletin adı belki onun adıyla ya da babası Peşeng Kağan adıyla söyleniyordu. İranlılar Peşeng'e Turanlıların hükümdarı (yani Türklerin hükümdarı), Alp Er Tunga'ya da Afrâsyâb diyorlardı. Afrâsyâb'ın Alp Er Tunga olduğunu hem Kutatgu-Bilig, hem de Divan-û Lügatit Türk bildiriyor. Afrâsyâb, eski İranlıların kötülük ilahlarına verdikleri isimdir. Belki Alp Er Tunga onları çok yıldırdığı için ona bu ismi verdiler.
Alp Er Tunga, İran (Med) hükümdarı Keyhüsrev tarafından bir ziyafete çağrılarak hile ile öldürülmüştü. Bu olay
624 (veya 625, 626) yılında meydana geldi. Asur kaynaklarında Maduva, Heredot'ta Madyes olarak geçen kahramanın da Alp Er Tunga'dan başkası olmadığı anlaşılıyor. Cüveyni ona Bükü Han, Mercanî ise Bükü Han bin Pişing (Peşeng) diyor.
Türklerin onu destanlaştırdıkları şüphesizdir. Fakat bu destan zamanımıza ulaşmamış, yalnız, destanın son bölümü olduğu anlaşılan sagu (ağıt) dan bazı mısralar Divan-û Lugat-it Türk'te verilmiş bulunuyor.
Alp Er Tunga'nın adından ve kahramanlığından çeşitli milletlerin tarihinde söz edilmesine rağmen, bu bilgiler onun başında bulunduğu devlet hakkında (şimdilik) yeterli bilgi veremiyor.
Firdevsî'nin Şehnamesi'nde uzunca bir yer verilen Afrâsyâb'ın aslında Alp Er Tunga olduğunu, Kutatgu Bilig'in şu mısralarından anlıyoruz:
Bu Türk beğlerinde adı belgülüg
Tunga Al Er irdi kutı belgülüg
Bedük bilgi birle öküş erdemi
Biliglig ukuşlug budun ködremi
Tajikler ayur ânı Afrâsyâb
Bu Afrâsyâb tutdı iller talab
Tajikler bitimiş bitigde mum
Bitigde yok erse kim ukgay ânı?
(Bu Türk beğleri içinde adı belli, kut'u belli Alp Er Tunga, büyük ve erdemli bir hükümdardır. Çok bilgili, meziyetli bir büyüktür. Tajikler (İranlılar) ona Afrâsyâb diyorlar. Bu Afrâsyâb, baskın ve yağmalarla illeri (dünyayı) tuttu. Tajikler bunu kitapta yazmışlar. Kitapta yok olsaydı bunu kim anlardı?)

Alp Er Tunga'nın öğüdü dinlenilecek bir bilge hükümdar olduğunu yine Kutatgu Bilig'teki şu mısralar çok iyi anlatıyor:
Negü der eşitgil Tunga Alp Erig
Bilip sözlemiş kör bu öt sav erig
Et ol bu kişi kangü artar yıdır
Ânı ked küdezgü ay kıldı kader
(Tunga Alp Er Kağan ne diyor işit. Bak, gör, bilip söylemiş o bu öğüdü. İnsan kalbi ettir, bozulur gider. Ey insan, onu çok iyi kolla.)

İslâmiyet öncesinde de, İslâmiyetten sonra da Türkler (Gök-Türkler, Uygurlar, Karluk-lar, Karahanlılar, Selçuklular) Alp Er Tunga'yı ata olarak kabul etmiş ve onun soyundan olmakla övünmüşlerdir. Bu 'ata'yı bazen Alp Er Tunga, bazen de Tunga Alp Er olarak anarlar.
Bu Alp Türk hükümdarı ile ilgili en geniş bilgi Firdevsî'nin Şehnamesi'nde verildiği için Alp Er Tunga destanını da ancak onun mısralarından çıkarıyoruz. Tabiî bu, asıl destan değildir. Alp Er Tunga'nın, milliyetçi bir İran şairinin görüşüyle anlatılmasıdır.
İran şairi Firdevsî, İran'a Gaznelilerin, yani Türklerin hâkim olduğu bir dönemde 934-1020 yılları arasında yaşadı. 1010 yılında tamamladığı Şehnamesi'ni Gazne Sultanı Mahmud'a sundu. 60.000 beyitlik bu eserinde İran tarihini destan üslubunda anlatır. Eserinde, kendi yaşadığı dönemde Türklerin hâkimiyetinde olan İran'ın parlak geçmişini özlem duyarak ve coşku ile dile getirir. İran'ın Turanlılarla (Türklerle) yaptığı savaşları, en güçlü Türk hükümdarı olarak biidirilen Alp Er Tunga'ya karşı kazanılan iran zaferini anlatırken
"Şimdi hâkim olan sizsiniz ama, vaktiyle Zâloğlu Rüstem ve Keyhüsrev sizin en büyük devletinizi yenmiş, yıkmıştı..."
dercesine İranlılarda bağımsızlık duygusunu uyandırmaya, güçlendirmeye çalışır.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!