Arama


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
7 Ocak 2010       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ergenekon destanı, Göktürkler'in türeyişini anlatan bir Türk destanıdır. Genel olarak, düşman tarafından hile ile yenilgiye uğratılan Türklerin, Ergenekon Ovası'nda yeniden türeyip tekrar eski yurtlarına dönerek düşmanlarıyla çarpışmalarını anlatır.

Ergenekon Türklerin Orta Asya'daki efsanevi anayurdudur.
Rus tarihçi Gumilev’in tarifine göre dik yamaç anlamını taşır. Bu destan eski Türk destanıdır. Türklerin demir bir dağı eriterek, düşmanın onu kafese almaya çalışan, sömürücü ve zalim çemberinden kurtuluşunu ve var olma mücadelesini anlatır. Ergenekon Destanı, Göktürkler'in kökenlerini ve tarih sahnesinden kaybolup tekrar meydana çıkmalarını anlatır. Destanın en eski anlatımlarına Çin kaynaklarında rastlanılmaktadır. Türk mitolojisi'nde bir savaş sonrasında Türklerden sağ kalan tek canlı insan olan bir bebek dişi kurt Asena tarafından emzirilmiş ve bu şekilde soylarını sürdürmüştür. Ergenekon Destanı'nda tasvir edilir.

Ergenekon Ovası'nın, yalçın dağlarla çevrili, mümbit bir ova olduğuna inanılır. Efsaneye göre, Ergenekon'u çevreleyen dağlarda zengin demir filizleri bulunmalıdır. Zira Türkler bu demir madenlerini işlemişler ve sonunda madenleri eriterek açtıkları yoldan Ergenekon'u terk etmişlerdir.

Türkler Ergenekon'da güçlerini kazandıktan sonra İstemi Kağan'ın önderliğinde Asya'dan Doğu Avrupa'ya kadar olan toprakları egemenliklerine almışlardı.

Ergenekon'un gerçekte nerede olduğu hakkında çeşitli savlar öne sürülmekle birlikte, bu konuda kesin bir bulgu yoktur. Eski eserlerde yer alan tasvirler ve metehan mollamehmetoğlunun yaptığı araştırmalara göre Ergenekon'un Altay dağlarındaki, Beluça dağında olduğundan bahsedilmektedir.
Son düzenleyen perlina; 8 Nisan 2017 11:21