Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı Tepe nedir? acil yardım...
Tepe
isim
1 . Bir şeyin en üstteki bölümü:
"Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz."- S. F. Abasıyanık.
2 . Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası:
"Ekşisu'da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi."- N. Cumalı.
3 . (teklifsiz konuşmada) Birinin yanı başı, baş ucu:
"Tepemde durup canımı sıktı."- .
4 . anatomi Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü:
"Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor."- R. H. Karay.
5 . (coğrafya) Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi:
"Derenin sağ tarafına yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti."- N. Cumalı.
6 . (matematik) Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri.
7 . (matematik) İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası.
8 . (matematik) Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- (birine) tepeden bakmak
- tepesi atmak
- (birinin) tepesinde bitmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinde havan dövmek
- tepesinden kaynar sular dökülmek
- (birinin) tepesine binmek (veya çıkmak)
- (birinin) tepesine dikilmek
- tepesinin tası atmak
- tepesi üstü
Birleşik Sözler
- tepe açısı
- tepe aşağı
- tepebaşı
- tepe camı
- tepegöz
- tepegözler
- tepe lambası
- tepetakla
- tepe tomurcuğu
- tepeüstü
- tepe üstü
- tepeden ayağa
- tepeden inme
- tepeden tırnağa
- ada tepe
- dere tepe
- tanık tepe
- dalga tepesi
- hacet tepesi