Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
22:22, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 22:22
Arama
MaviKaranlık Forum
Alternatif Tıp
-
Tek Mesaj #20
GusinapsE
Ziyaretçi
24 Temmuz 2006
Mesaj
#20
Ziyaretçi
RENK NEDİR?
Günlük yaşantımızda hepimiz renklerden etkileniriz. Fakat acaba renk nedir? Sözlükte bulabileceğimiz en kısa tanıma göre, renk ışığın bir vasfıdır. Başka bir değişle, renk bir ışık frekansının belli bir orandaki yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar.
Çok eski zamanlardan kalma el yazmaları, Hindistan ,Çin ve Mısır’daki şifacı rahiplerin İnsanın yedi katlı doğası ve güneş tayfının yedili bölümlenmesi arasındaki bağlantıyı temel almış kendi içinde bir bütünlüğü olan renk bilimi sistemleri olduğunu göstermektedir.
IŞIK KAVRAMI
Renklerin gizemli dünyası hakkındaki sorulara kesin bir cevap verebilmek için ışık kavramını incelememiz gerekir. Işık en basit tanımıyla,şekli ve rengi oluşturan bir tür elektromanyetik enerjidir.
Güneş tarafından çeşitli dalga boylarında üretilen bu enerji nesnelerden yansıyıp gözümüz tarafından algılandığında ışığı görmüş oluruz. Düşük frekanstaki ışık kırmızı ,yüksek frekanstaki ışık dalgaları ise mor renk tanımlanırlar. Renk, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır.
Renkleri üç temel gruba ayırabiliriz:
Birinci Grup : Kırmızı,sarı ve mavi renktir,bunlar ana renk grubudur.
İkinci Grup :Ana renklerin kombinasyonundan meydana gelmektedir.
Üçüncü Grup :Birinci ve ikinci grupların kombinasyonundan meydana gelmektedir.
TAMAMLAYICI RENKLER
Her rengin tamamlayıcı bir rengi vardır bunlar
Kırmızı- Mavi
Turuncu- Menekşe
Sarı –Menekşe
Yeşil – Galibarda
Mavi – Kırmızı
Çivit mavisi – Turuncu
Menekşe – Sarıdır.
Vücut için gerekli olan “enerji ilaçları”nın en etkili olanları : sesler,aromalar, çiçekler ve bitkiler,kristaller,doğal taşlar,pozitif düşünceler ve tabi ki renklerdir.
AURA’NIN BİLİMSEL TARİHİ
John White,”Future Scipnce” adlı kitabında bize 97 ayrı isim altında aura olayına değinen,97 farklı kültürün listesini sunar.500 yıl M.Ö. Pisagor ve arkadaşları iyileştirici özelliği olan bir ışıktan bahsederler.XII.yy başlarında Boirac ve Liebeault adlı araştırmacılar,insanda başka insanlarla uzaktan iletişim kurmayı sağlayan bir enerjinin varlığını keşfettiler.Orta çağda bu enerjiye “Illiastre” adını verdi ve onun madde, güç ve yaşamsal güçten oluştuğunu ileri sürdü.Daha önce gizemli ve büyücülükle ilgiliymiş gibi algılanan bu olay şimdi bilim dünyasında yerini almaya başladı.En son geçtiğimiz yıllarda, Stanford Üniversitesi’nde ünlü bir fizikçi olan Dr. William Tiller insan bedeninin çevreden aldığı enerji ve verilere göre nasıl geliştiğine dair bilimsel modelinde çakralarada yer vermiştir.Dr.Tiller, eterik bedeni “negatif uzay- zaman koordinatı bedeni” olarak tanımlamaktadır.
TIBBİ ARAŞTIRMALAR
1900 yılından beri bir çok doktor aura alayıyla ve onun insan vücudu üzerindeki etkileriyle ilgilendi. 1911’de Dr. Willam Kilner sonrası Dr. George De La Warr, Dr. Ruth Brawn hastaların teşhisinde auradan faydalanmışlar ve buna “Radyonik sistem” demişlerdir.
AURA’NIN RENKLERİ
Aura’nın değişik renkleri, bireyin duygularında çeşitliliğe yol açar:
Koyu kırmızı kızgınlık duygusunu gösterir , parlak bir kırmızı canlı bir yaşam gücünü temsil eder.
Korku beyazımsı bir griyle temsil olunur.”Korkudan kireç gibi olmak”deyimi örnek olarak gösterilebilir.
Kıskançlık , kirli bir yeşille kendini gösterir.
Üzüntü , koyu bir griyle belirginleşir.Yine bunada “başının çevresinde kara bulutlar dolaşıyor” deyimi örnek gösterilebilir.
Sinirlilik ve tedirginlikte,koyu kırmızı ile belirlenir.
Normal bir aura, kolay anlaşılır bir frekans olan maviye çalan erguvan rengindedir.
AURADAN YAYILAN RENKLERİN ANLAMLARI
¨Sarı , zihinsel kaliteyi yansıtır.
¨Yeşil, kişinin yatıştırıcı iyileştirici bir enerji ile donatılmış olduğunu gösterir.
¨Mavi, öğretici renktir ve büyük bir hassaslığa işaret eder.
¨Erguvan rengi , derin bir ruhsal bütünlüğe işaret eder.
¨Beyaz renk doğruluğu temsil eder.
¨Altın rengi ,Tanrı’yla bağlantıyı gösterir.
¨Gümüş rengi , kolay iletişim kurabilmeye işaret eder.
¨Kestane rengi , bireyin üstlendiği görevi yerine getirmesiyle ilgilidir.
¨Siyah renk , hırsı veya ışık eksikliğini belirtir.
RENKLERİN TEDAVİ EDİCİ ÖZELLİKLERİ
KIRMIZI RENK
Kırmızı, hayat enerjisinin rengidir. Kan dolaşımına ve kansızlık hastalıklarına yardımcı olur. Kırmızı rengin fiziki etkileri özellikle şunlardır:
¨Soğuk algınlığı
¨Bronşit
¨Titreme ve soğuk hissi
¨Kansızlık
¨Denge bozukluğu
¨Soğuktan meydana gelen romatizma ağrıları ve birinci şakrada olan bozukluklara faydalıdır.
Kırmızı renk tansiyon hastalarına sinirli ve histerik rahatsızlıklarda şiddetli ateşi olan kimselerde uygulanmaz.
TURUNCU RENK
Turuncu güç veren renktir. Yorgunluğa, halsizliğe, uykusuzluğa, korkuya, depresyona karşı etkilidir ve eterik bedenimizi takviye eder. Bunlardan başka astım, bronşit, anne sütünün çoğalmasına, bağırsaklara, özellikle kabızlığa çok iyi gelir. Herkes bu rengi kullanabilir.
SARI RENK
Sarı renk konsantrasyon rengidir. Mide bozukluklarına ,diabete ,kabızlığa böbreklere , gazlara ,karaciğer zayıflığına , baş ağrıları ve migrende etkilidir. Aynı zamanda sindirim sistemini güçlendirir ve güneş sinir ağı şakrasını dengeler.
Bu renkten, aşırı kalp atışı olanlar ruhi anksitesi olanlar , alkolikler ve ödem olan hastalar faydalanamaz.
YEŞİL RENK
Bu renk klorofil ve karbon rengidir. Hint geleneksel tıbbına göre, yeşil renk insanın eterik bedenindeki uyumsuzluklarını dengeler. Psikolojik problemlerin giderilmesinde çok önemli rolü vardır. Uykusuzluklara, aşırı heyecanlara bel ağrılarına ,yüksek tansiyona ,alkol bağımlılıklarından doğan asabiliklere, aynı zamanda mide, akciğer, rahim, göğüs ve kalın bağırsak kanserindeki ilerlemeleri durdurur ve ağrılarını sakinleştirir. Bu renk uzun zaman kullanılmamalıdır.
MAVİ RENK
Vücudun savunma sisteminin gücünü arttırır ve bütün hastalıklarda şifa verici özelliği vardır. Bu renk sinir sistemini sakinleştirir. Bedenin hararetini azaltır ve algılamayı çoğaltır. Baş ağrılarında , sinirsel öksürüklerde ,boğaz ağrılarında ,astımda ,guatrda ,diş ağrılarında , deri rahatsızlıklarında ve uykusuzlukta etkilidir. Soğuk algınlıklarında ,cinsel isteksizliklerde ve felçte yasaktır. Bu rengin uzun kullanımları kabızlığa ve yorgunluğa sebep olabilir.
CİVİT MAVİ (LACİVERT)
Bu renk, aktif renktir ve anestezi etkisi vardır. Diş ağrılarında , yüz kaslarındaki ağrılarda ,sinüzitteki ağrılarda ,siyatik ve romatizma ,kulak ve göz problemlerinde etkilidir. Bu renk 5 duyuyu tahrik etme gücüne sahiptir.
MOR YA DA MENEKŞE
Mor rengi, sinir sistemine, halsizlik, psikolojik ve duygusal yorgunluklarda en uygun renktir. Kalbi sakinleştirir, kanı temizler. Aynı zamanda korkunun ve kaygının azalmasında önemli etkisi vardır. Bu renk katarak, siyatik ağrıları menenjit, sinirsel baş ağrıları, mesane rahatsızlıkları, epilepsi (sara ),saç dökülmesinde, kuru öksürüklerde ve astımda etkilidir.
Renklerle Tedavi
Normal aura - Sinirli insan aurası - Hamile kadın aurası
Işık ve Renk İlişkisi
Renklerin gizemli dünyasını öğrenmek için önce ışığın ne olduğunu bilmek gerekir. Işık, şekli ve rengi oluşturan, bir tür elektromanyetik enerjidir. Güneş tarafından çeşitli dalga boylarında üretilen bu enerji, cisimlerden yansıyıp, göz tarafından algılandığında, ışık görülmüş olur. Işık bir cisme çarpıp yansıma yapana kadar, gözle görebilme olanağını olmaz. Renk ise, ışığın ayrılmaz bir parçasıdır. Işık, değişik dalga boylarına dönüştüğünde, emildiğinde veya kırıldığında çeşitli renkler ortaya çıkar.
Renk, bir ışık frekansının belli oranda yoğunlaşması sonucunda ortaya çıkar. Renkler üç temel gruba ayrılır:
1. Ana renkler grubu; kırmızı, sarı ve mavi.
2. Ara renkler grubu; yeşil, turuncu, mor
3. Ana ve ara renklerin karışımından meydana gelen gruptur.
Renklerin bir başka özelliği ise, bilinç dünyasını en derin noktalarına kadar uyarma gücüne sahip olmalarıdır. Her insanın renklere karşı verdiği tepki aynı değildir. Bir insana huzur veren mavi renk, bir diğerine soğuk ve itici gelebilir veya birine heyecan veren kırmızı, bir diğerine hüzün yükleyebilir. İnsanların renkten etkilenmelerini meydana getiren olgular, kişilik oluşumları, hayat koşulları ve bilinçaltında bastırılmış olan isteklerdir. herkes kendine uygun olan rengi bilmeyebiir, bazı insanlar hangi renkle barışık olduklarını bilirken bazıları ise bu konuda tamamen bilinçsizdir. İnsanlar renk seçerken o rengin kendilerine getireceği yararı veya zararı düşünmezler.
Renk Bilim Nedir?
Tarihte yapılan araştıtmalarda tapınaklardaki renklerden yola çıkarak eski Mısırlıların renklere ve renklerle yapılan şifaya çok önem verdiğini görmek mümkün. Çin ve Hind uygarlıklarında da görülen benzer olgular şifacı din adamlarının, insanın yedi katlı doğası ile güneş tayfının yedi rengi arasındaki bağlantıyı temel alarak, bir renk bilim sistemi kurduları görülür.
İngiliz fizikçi Ishaac Newton, karanlık bir odada güneş ışığının önce bir delikten odaya girmesini sağlamış, sonra bu ışığın önüne bir prizma koyarak parçalanış halini bir beyaz perdeye aksettirerek, yedi rengi elde etmiştir. Newton, beyaz perde üzerindeki renklerin bir sıra ile dizilişine Spektrum Solares (Güneş tayfı) adını vermiştir. Daha sonra güneş ışığını meydana getiren renk tayfı üzerinde araştırmalarına devam ederek, renk bilimini, bir bilim dalı olarak ortaya koymuştur. Newton'dan sonra Chevreul, Helmhotz, Young gibi fizikçiler ve de kimyagerler, bu proje üzerine eğilerek çalışmaları hızlandırmışlardır. Günümüzde fizik ve metafizik alanında yapılan araştırmalar, renklerin bir terapi aracı olarak da kullanılabileceğini ortaya koymuştur.
Üzgün insan aurası - 11 yaş aurası - Müzisyen aurası
Renk Terapisi
Kaynağını güneşten alan ışık, elektromanyetik enerjilerle doludur. Bu enerjiler dünyadaki doğal hayatı devam ettirirler. Bitkiler, güneşten gelen enerjiyi yapraklarında bulunan klorofil sayesinde yakalar ve karmaşık moleküllere dönüştürür ki bu da bitkinin canlılığının devamını sağlar. Işık eksik ve yetersiz olduğu takdirde, canlılar yeterli hayat enerjisini alamayacaklarından kendilerini sağlıksız, mutsuz ve sevgisiz hissederler. Renk terapisi, metabolizmada sağlıklı bir denge sağlamak için renk enerjilerinden faydalanma işlemidir.
Yapılan araştırmalara göre, insanda bedeni kuşatan "Aura" ya da "enerji beden" adı verilen elektromanyetik bir alan vardır. Bedeni saran bu enerji alanı, ışık, (renk) elektrik, ısı, ses, manyetik ve elektromanyetik etkiler ile sürekli olarak etkileşimdedir.
Çakra Nedir?
Vücudu saran enerji alanı içinde yedi adet de, çakra adı verilen, her biri ayrı renge sahip olan enerji dağıtım merkezleri vardır. Çakraların fiziksel bedene doğrudan bağlı oldukları tek yer, salgı bezleri ve omurga sistemidir. Enerji merkezleri vasıtasıyla emilen enerjilerin vücuda yayılması, dolaşım ve sinir sistemlerinin yardımıyla gerçekleşir. Böylece tüm organlar, dokular ve hücreler enerjilerden eşit olarak faydalanır, insanı ayakta tutan bütün bu sistemler ve organlar, belirli renklere karşı duyarlıdır.
İnsanın içinde bulunduğu duygusal değişiklikler çakralarda enerji dengesizliği meydana getirir. Bu durumda, belirli bir rengin fazlalığı veya azlığı söz konusudur ki çakraların dengesiz çalışması fizik bedende hastalıkların doğmasıne neden olur. Renklerin çevrelerine yaydıkları titreşimler, vücudun elektromanyetik ışınımıyla doğrudan bir etkileşim içindedir. Bu titreşimler çakralar tarafından emildikten sonra, direkt olarak omurgalara iletilir ve omurgalara ulaşan bu enerji dolu titreşimler, sinirler yardımıyla gerekli organlara ve dengesi bozulan sistemlere taşınır. Bu sayede fiziksel rahatsızlıklara yol açabilecek olan duygusal ve zihinsel şikayetler en aza indirilir. Renklerle tedavi üzerinde çalışırken karşılaşılan en büyük sorun ise, ihtiyaç duyulan renklerin belirlenmesidir. Her rengin bir de tamamlayıcı rengi vardır. Renk terapisinde renkler tek başına kullanılabileceği gibi tamamlayıcı renklerile de kullanılabilir.. Renklerin bilinçsiz olarak kullanılması gerekir.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 22:22
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...