Arama


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Ocak 2010       Mesaj #11
Avatarı yok
Yasaklı
Uzaybilim : Uzayın Derinliklerine Doğru 30 Yıllık Arayış
Önce Voyager 2 uzayda yol almaya başladı, hemen ardından Voyager 1 de ayrı bir rotada keşif yolculuğuna koyuldu. İnsan ırkının biyolojik ve kültürel özelliklerinden örnekler ve işaretler taşıyan Voyager projesinin amacı, evrende bulunabilecek başka uygarlıklara mesaj götürmek ve onlarla teması sağlamaktı.

Voyager'lar bugüne kadar uzayda 13 milyar kilometre yol yaptı ve dünyaya eşi benzeri olmayan görüntüler yolladı.

İnsansız Voyager araçlarıyla bugüne kadar çekilen ve yayımlandığı gün herkesi hayran bırakan en çarpıcı fotoğraf, tam 4 milyar kilometre uzaktan çekilmiş Dünya manzarasıydı. Uzaybilimciler kadar filozof ve sanatçıları da çarpan bu karede sevgili Dünya'mız engin bir karanlık içinde yüzen küçük bir nokta olarak görünüyordu. Fotoğrafa "Pale Blue Dot" - Solgun Mavi Nokta - adı verildi

Pale Blue Dot - Solgun Mavi Nokta-Fotoğrafın ortasında belli belirsiz görülen benek: Biz orada yaşıyoruz.

Amerikalı astronom ve yazar Cari Sağan, bu görüntüden aldığı ilhamla yazdığı kitapta şöyle diyordu: "Orası, işte burası. Evimiz. Bizim evimiz. Tanıdığınız herkes, sevdiğiniz herkes, adını işittiğimiz herkes, yaşamış ya da yaşayan herkes orada... güneş ışığına asılı kalmış bu toz zerreciğinin üstünde."

Uzaya önce Voyager 2, 20 Ağustos 1977'de fırlatıldı; hemen ardından da, 5 Eylül'de, Voyager 1 yola koyuldu. Kağıt üstünde 5 yıl süreceği öngörülen görevin temel amacı Jüpiter ve Satürn'e daha yakından bakıp onlar hakkında bilgi toplamaktı. Ancak 1979-1989 arasında iki araç toplam 48 ay ve 4 gezegeni inceledi, fotoğrafladı.

Bunlar o güne kadar elde edilen en çok, en detaylı ve en doğru bilgilerdi. Voyager kardeşlerin yolculuğu orada bitmedi, uzayın derinliklerine doğru süzülmeye devam ettiler.

Bugün Voyager 1, Güneş Sistemi'mizin dışına çıkmış durumda ve Dünya'dan en uzak insan yapımı cihaz unvanına sahip. Kardeşi Voyager 2 de şu sıralar Güneş Sistemi'nin en dış katmanı olan rüzgârlı heliosheath'i geçmek üzere ve yılın sonuna doğru dış uzaya çıkması bekleniyor. Bu uzaklık, Plüton gezegeninin Dünya'mıza olan uzaklığının yaklaşık üç katına denk geliyor.

İki araç da Dünya'daki NASA takip merkezine sinyal yollamaya devam ediyorlar. Gereksinim duydukları enerjiyi de içlerindeki minik nükleer santrallerden alıyorlar. Bu nükleer enerji hücrelerinin her biri yaklaşık 300 watt enerji üretiyor.

JÜPİTER YAKINDAN GÖRÜLDÜ
Voyager görevinin en çarpıcı anlarından biri de 1979'da Jüpiter'in çok yakınından geçmesiydi. Çektikleri 52 bin kare fotoğraf sayesinde gezegenin üstünde bulunan ve Büyük Kırmızı Nokta adı verilen dev fırtına yakından izlendi, Jüpiter'in uydularından biri olan IO'nun yüzeyinde aktif halde bir volkanın bulunduğu görüldü. Voyager 1 Kasım 1980'de, Voyager 2 ise Ağustos 1981'de Satürn'e yaklaştı. Bugün Satürn'ün halkaları hakkında bilinenlerin çoğu Voyager'ların çektiği fotoğraflar sayesinde elde edildi.

Voyager 2 yolculuğuna Uranüs ve Neptün istikametinde devam etti. Uranüs'ün beş büyük uydusunu incelemenin yanında, daha önce tespit edilememiş 10 yeni uydu ile birlikte gezegenin son derece güçlü bir manyetik çekim alanına sahip olduğunu keşfetti. Araç sonraki durağı olan Neptün'ün kuzey kutbunun 4,400 kilometre üstünden geçerek, o güne kadar bir gezegene en çok yaklaşan araç oldu.

Voyager'ların bugün yıldızlararası uzayda yolculuklarına başladıkları tahmin ediliyor. Her birinde 12 inç (30cm) çapında, altın kaplı bakır diskler bulunuyor. Bu disklerin üzerindeki kayıtlar, 1970'lerde geçerli olduğu üzere, aynı bir plak gibi iğneyle çalınabiliyor.

Kayıtlı veriler arasında Dünya'dan görüntüler, rüzgâr, gök gürültüsü, kuş, balina ve diğer hayvanların ses kayıtları, J. Sebastian Bach ve Chuck Berry gibi farklı müzisyenlerden örnekler bulunuyor.

Disklere kaydedilen mesajlar 1970'de bir bilim adamı heyeti tarafından belirlenmişti ve Cari Sağan da heyetin üyelerindendi. 55 dilde selamlaşma ifadeleri ile Sagan'in altı yaşındaki oğlunun dillendirdiği ve 'dünya çocukları adına uzaydaki diğer yaşam formlarına iyilik dileyen' mesajı da disklerde yer aldı.

Voyager'ların ilk gezegenler arası sisteme yaklaşması yaklaşık 40 bin yıl alacak. Dolayısıyla onlar tarafından gönderilebilecek mesaj ve fotoğrafların Dünya'ya ulaşıp ulaşmayacağı, ulaşırsa bile o zamanki Dünya'nın nasıl bir şey olacağını bilmenin imkanı yok.

Ancak, Sagan'in dediği gibi, "Kozmik okyanusa bıraktığımız bu mesaj şişeleri, gezegenimizdeki yaşamın sürekliliği konusunda umutlarımızı güçlendiriyor."

Kaynak: NASA, Independent, CNN / Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 4 Ekim 2017 02:33