Arama


GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
27 Temmuz 2006       Mesaj #37
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Osmanlı imparatorluğunun temellerinin atıldığı Bilecik bir süre de imparatorluğa başkent olmuş.

İstanbul-Antalya yolu, Bilecik kent merkezinin tam ortasından geçiyor. Mola için çıkışta, vadiye hakim konumdaki çay bahçesini ve büfeleri değerlendirebilirsiniz. Ama daha fazla zaman ayırırsanız Bilecik’te sizi memnun edecek tarihi ve doğal zenginlikleri fazlasıyla bulacaksınız. Kent neredeyse tümüyle SİT alanı’dır.

Osmanlı imparatorluğunun temellerinin atıldığı ve bir süre de imparatorluğa başkent olmuş Bilecik’te çok sayıda cami, türbe ve kervansaray göreceksiniz.

Bilecik’in tarihi Osmanoğullarıyla başlamıyor. Bu bölgede, M.Ö. 3000’li yıllara ve ilk tunç çağına ait buluntular ele geçirilmiş. Sakarya ırmağı kıyısında kalaydan tunç elde edilmiş. Yazılı tarih döneminde de Frigler ve Persler’den başlayarak bir çok uygarlığa yurt olmuş Bilecik.

İmparatorluğun kurucusu Osmangazi’nin kayınpederi, Anadolu’daki ilk ahi şeyhlerinden bir din büyüğü olan Şeyh Edebalı’nın türbesi Orhangazi Camiinden 50 metre uzakta, bir kayanın üzerindedir ve Orhangazi tarafından yaptırılmıştır.

Bilecik’teki en eski cami, dik bir tepenin yamacındaki Orhan Gazi camiidir. Bu caminin ilginç yanı minaresinin ana binadan 30 metre uzaklıkta küçük bir kayanın üzerine inşa edilmiş olmasıdır. Kent merkezinde, tarihi ipek yolu kenarında 2. Abdülhamit tarafından yaptırılan Tarihi saat kulesi de görülmeğe değer.

SÖĞÜT
Bilecik’e gelmişken, 28 km içerideki Söğüt ilçesine kadar gitmekte yarar var. Söğüt, Ertuğrul Gazi’ye yurtluk olarak verilmişti. Ölümüne kadar burada yaşadı. Daha sonra da Kayı beyi Osman Gazi’nin mülkü oldu. Osman Gazi Bilecik’i de alarak Osmanlı beyliğinin bağımsızlığını ilan etti.

Söğüt’te görülebilecek en görkemli tarihi eser Ertuğrul Gazi Türbesi’dir. 1281 tarihinde ölen Ertuğrul Gazi için önce açık mezar yaptırılmış, daha sonra Çelebi Mehmet tarafından türbe haline getirilmiş ve en son 2. Abdülhamit döneminde restore edilmiş. Bahçe içerisinde türbenin hemen dışında Ertuğrul gazinin karısı, oğulları ile Osmangazi’nin geçici kabri ve silah arkadaşlarının mezarları bulunuyor. Türbenin yakınında ise bugüne kadar kurulmuş Türk devletlerinin kurucularının büstlerinin yer aldığı platform görülebilir.

Türbe yakınındaki Söğüt Müzesi’nde de Ertuğrul Gazi’ye ait belgeler ve çevreden toplanan etnografik eserler sergileniyor.

Söğüt’te ayrıca Çelebi Mehmet Cami (1420), Hamidiye camii (1915), Kütahya çinileriyle bezeli Kaymakam Çeşmesi (1919) ve Kilise görülebilir. İnönü Savaşları Zafer anıtı ise Söğüt Metristepe’de bulunmaktadır.

Söğüt her geçen gün büyüyor, seramik ve mermer fabrikaları, atölyeleri kuruluyor. Ama köylerinde yaşam eskisi gibi, sanki zaman donmuş. Söğüt’ün en yakın köylerinden biri Borcak. 2 yıl önce küçük bir derenin önüne set çekilerek yaratılmış gölet, tarihi köye yeni bir kimlik kazandırmış. Göle atılan aynalı sazan türü balıklar, oltaya gelecek büyüklüğe ulaşmış.

Bilecik çevresi
Bilecik yalnızca tarihi eserleriyle ilgi çekmiyor. Doğal olarak ta çok güzeldir Bilecik çevresi. Ormanlarla kaplıdır. Çok sayıda piknik alanı bulunmaktadır.

Bir bölüm şöyle: Yediler Ormanlığı (Bilecik’e 2 km uzaklıkta; ocak, bank ve masalar bulunuyor), Abbaslık Köyü Ormanlığı (5 km uzaklıkta, Abbaslar köyü yakınında), Çavuşköy göleti çevresi (merkeze 18 km uzaklıkta, göl çevresinde mesire yeri), Bozcaarmut Göleti (Pazaryeri ilçesi, Bozcaarmut köyü yakınında ve Eskişehir-Bursa asfaltına 15 km mesafede çam ormanlarıyla kaplı piknik alanı).

Bilecik ile Bozüyük arasındaki yol yeşillikler içindeki bir vadiden kıvrıla büküle geçer. Dere kenarında çok sayıda lokanta ve piknik yeri göreceksiniz. Bunlardan biri de 246. km’deki Şelale Et Mangal tesisleridir. Suların çağıltısı eşliğinde bir öğle yemeği için konaklayabilirsiniz.

Pazaryeri-Kınık
Pazaryeri Bilecik’e bağlı çok şirin bir ilçe. Bilecik-Bozüyük yolu üzerindeki Pazaryeri sapağından 11 km içeridedir ilçe merkezi. Hemen tümü 2 katlı ve eski evlerden oluşmuş Pazaryeri, doğal bir film platosu gibi sanki. Parke taşlı sokakları son derece düzenli bir yerleşim izlenimi veriyor.

Hem bu şirin ilçeyi görmek hem de biraz ötedeki Kınık köyüne gidip atölye haline getirilmiş evlerde üretilen toprak kap, kaçak saksı, vazo, testi, kül tablası ve çeşitli biblolardan hediyelikler almak için mutlaka zaman ayırın. Son derece ucuza alınabilen toprak ürünler, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin, hatta dünyanın dört bir yanına gönderiliyor.

Pazaryeri’nde bir şeyler yemek isterseniz, Elibol Lokantası en uygun seçenek. Mönüde yöreye özel yemekler bulabilirsiniz. Yoğurduna ise doyum olmuyor.

Pazaryeri çevresinde çok sayıda küçük gölet var, orman içinde saklanmış, piknik yapılacak ve suyuna olta atılabilecek olan.

Pazaryeri’nden çıkıp İnegöl Bursa yoluna girildiğinde solda Dereköy tabelasını göreceksiniz. Dereköy göleti Dereköylülerin girişimiyle yaratılmış. Çevresi ağaçlandırılmış, küçük de bir kamelya yerleştirilmiş suyun yanıbaşına. İçine da balık atılmış, yetişsin de oltaya, ağa gelsin diye.

Kınık’ı geçtikten sonra ileride Küçük Elmalı Baraj Gölü’nü göreceksiniz. Çevresi çam ağaçlarıyla kaplı gölün. 2 yıl önce de Milli Park haline getirilmiş. Pazaryeri’ne uzaklığı da hepsi 10 km.

Biraz daha ileride ise Bozcaarmut Göleti bulunuyor, hemen Bozcaarmut köyü’nün ötesinde. DSİ tarafından yapılmış göletin içerilerine doğru bir demir iskele uzatılmış. Üzerinde yürüyebilmek ve balık tutmak için.

BÖZÜYÜK
Antik adı Lamunia olan Bozüyük, Frig, Pers ve Roma dönemlerinde gelişi. Ancak kentte görülebilecek tarihi eserlerin tamamı Osmanlı dönemine ait. Cumhuriyet meydanındaki Kasım Paşa Camisi ve Külliyesi bu yapıların en önemlisidir.

Bozüyük çevresinde çok sayıda mesire yeri ve gölet bulunuyor. İlçe merkezine 7 km uzaklıktaki Türbin mesire yeri, gerek Bozüyük’lülerin, gerekse Eskişehir’lilerin başlıca piknik alanları arasında bulunuyor. Mesire yerine 2 km uzaklıktan çıkan Karasu çayı, yeşillikler içindeki mesire yerinden geçiyor. Çevrede piknik masaları ve iki de salaş lokanta bulunuyor. Biraz ötedeki alabalık çiftliğinde yetiştirilen alabalıklardan satın alabilir, kendiniz pişirebilir ya da lokantalarda yiyebilirsiniz.

Dodurga kasabasına 2 km uzaklıktaki Dodurga Baraj gölünün çevresi de piknik ve kamp için uygundur. Gölde tatlı su sazanı ve aynalı sazan yetiştiriliyor.
Son düzenleyen _Yağmur_; 26 Nisan 2016 17:06