ankaraya öyle yakışırdı ki kar
asfaltlar ışıldar buz tutardı resmi yalanlar
kimse kemen çalmaz belki ama çok kemen çalınsın bağlarında diye yapılmış
gri sisli binalar alnının ortasında ciddi bir devlet asabiyeti
çok kötü günlermiş gibi en geç zamanlar
bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş
biz birşeyi delicesine severiz ama tanrım neyi!
kahve önü çatlak mozaik bel kemiğine tehdit kürsüler üstünde çok sigara içen öğrenciler.
bir daha asla yaşıyamayacağı teyet geçerken hep onu sevmeyenleri severek
hep onu sevenin gözlerinde kalabalıklara kaçarak
karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara yüksek rakımlarda
çatlamış dudaklarını bir izmirli güzele dayatmak varken
hep kardeş olacak değiliz ya yaşasın halkların sevgililiği ..,
Soyut bir sevdaya beşik kertilmiş olan dağda çoban şehirde şark çıban sayılan
fıratın büyük elleri Araratın kızgın yelleri
ankaraya öyle yakışırdı ki kar asfaltlar ışıldar
buz tutardı resmi yalanlar belki balkona kar seyretmeye çıkar diye sevdiğimiz kızlar
çok dibimiz donmuştur ve çoğu zaman kar mevzu kızlara yeterince ilginç gelmemiştir.
hiç birşey kapalı bir dükkan kadar hüzünlü gelmez insana ankarada