Arama


kambis - avatarı
kambis
Ziyaretçi
28 Temmuz 2006       Mesaj #1230
kambis - avatarı
Ziyaretçi
FARE ÖYKÜSÜ

Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve
eşinin mutfakta
bir paketi açtıklarını gördü.
Kendi kendine:
-"İçinde hangi yiyecek var acaba ?" diye düşündü.
Bir süre sonra gördüğü paketin bir fare kapanı olduğunu
anladığında
yıkılmıştı.
-"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!" diye bağırarak
telaşla bahçeye fırladı.
Minik fareyi telaş içinde gören tavuk, umursamaz ve bilgiç
bir
tavırla
başını kaldırdı ve gıdakladı:
-"Zavallı farecik...Bu senin sorunun benim değil. Bana bir zararı
olamaz
küçücük kapanın" dedi.
Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telaşla domuzun
yanına
koştu ve,
-"Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!" diye adeta
çırpındı.
Domuz anlayışla karşıladı ama,
-"Çok üzgünüm fare kardeş ama dua etmekten başka yapacağım bir şey
yok. Dualarımda olacağından emin ol" dedi.
Minik fare çaresizlik içinde ineğe döndü ve ,
-"Evde bir fare kapanı var, evde bir
fare kapanı var!" dedi.
İnek ;
-"Bak fare kardeş, senin için üzgünüm ama beni
ilgilendirmiyor."
dedi.
Sonunda farecik, başı önde umutsuz şekilde eve döndü. Çiftçinin
fare tuzağı ile
bir gün tek başına karşılaşmak zorunda olduğunu
anladı.O gece evin içinde sanki ölüm sessizliği vardı. Minik
farecik aç ve
susuzdu. Tam yorgunluktan gözleri kapanacaktı ki
birden bir ses
duyuldu.Gecenin sessizliğini bölen gürültü, fare
kapanından geliyordu.
Çiftçinin karısı, ne yakalandığını görmek için
yatağından fırladı ve
mutfağa koştu.
Karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunun
kısıldığını fark
edememişti.
Kuyruğu kapana kısılan yılanın canı yanıyordu ve
aniden çiftçinin
karısını ısırdı. Çiftçi, karısını apar topar
doktora götürdü. Doktor, zehri
temizledi sardı. Çiftçi karısını eve getirdi,
yatırdı. Karısının
ateşi yükseldi ve bir türlü düşmüyordu. Kadıncağız
ateş ve ter içinde
kıvranıp duruyordu. Böyle durumlarda taze tavuk
suyunun gerekli olduğunu herkes bilir,çiftçi de
bıçağını alıp bahçeye
koştu.
Karısı taze tavuk suyu çorbasını içti, biraz kendine
geldi.Karısının hastalığını duyan komşular ziyarete
geldiler.
Onlara ikram etmek için çiftçi domuzunu
kesti.
Çiftçinin karısı gittikçe kötüye gidiyordu.
Yılan, belli ki çok
zehirliydi. Birkaç gün sonra çiftçinin karısı
iyileşemedi ve öldü.
Cenazesine çok sayıda kişi gelince hepsine
yeterli et sağlamak için
Çiftçi ineği mezbahaya yolladı.
Fare tüm bu olanları büyük üzüntü ile
duvardaki deliğinden
izledi.
Birisi, sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz bir tehlike ile
karşı
karşıya ise hepimizin aynı tehlikede
olabileceğini hatırlayalım.
Hepimiz yaşam denilen bu yolculukta yer alıyoruz. Diğerimiz için bir
gözümüzü açık tutmalı ve diğerlerini cesaretlendirmek için çaba
harcamalıyız.