Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
03:40, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Salı, 16 Aralık 2025 - 03:40
Arama
MaviKaranlık Forum
Tarihte Bugün
-
Tek Mesaj #737
Eylül
Ziyaretçi
8 Şubat 2010
Mesaj
#737
Ziyaretçi
Tarihte bugün: 8 Şubat
Tarihte 8 Şubat'ta meydana gelen önemli olayların kronolojik sıralaması...
Türk pop müziği sanatçısı Cem Karaca, 8 Şubat 2004’de, kalp krizi sonucu vefat etti.
Ermeni kökenli İrma Felekyan'la (Toto Karaca), bir Azeri Türkü olan Mehmet İbrahim Karaca'nın 5 Nisan 1945’de Ìstanbul’da dünyaya gelen ilk çocuğudur.
O zamanlar Cumhuriyet tarihinin ünlü tiyatrocularından sayılan bu çift , evliliklerinde altı yıl sonra Muhtar Cem Karaca'yı dünyaya getirirler.
Cem Karaca için müzikle asıl buluşması 14 yaşındayken olur. Cem Karaca o sıralarda Suadiyeli, Nesrin adında ki bir kıza aşık olur.
Kızı, Johnny Guitar isimli parçayla etkilemek ister. Lakin Cem Karaca'nın bu şarkısı Nesrin'den çok annesini etkiler. Ve Toto Karaca sayesinde Cem Karaca müziğe başlar.
Cem Karaca'nın profesyonel yaşamı "apaşlar" grubunun solistliğini üstlenerek başlar. Bu grupla Hürriyet gazetesinin düzenlemiş olduğu Altın Mikrofon yarışmasına katılırlar.
Ve söyledikleri Emrah parçasıyla da dereceye girip adlarını duyururlar. Bu dönemde Cem Karaca iki kulvarda öne çıktı. Biri Pop müziğin alışılmış formlarına bağlı fakat güzel şarkı sözleriyle desteklenen yorumlar.
Diğeri ise Anadolu ezgilerinin pop-rock la buluştuğu farkıl bir yorumdu. Bazı parçaların sözlerinde toplumsal gerçekler, yaşanılanlar yansıtılmaya başlandı.
Tepkiler, isyanlar ve Cem Karaca'nın mükemmel yorumuyla şarkılar insanlar karşısında çok yol katetti .
1969 da apaşlardan ayrılan Cem Karaca, basçısı Seyhan Karabay'la birlikte Kardaşlar grubunu kurar.
Cem Karaca ve arkadaşları bu dönemde Anadolu Rock denilen tarzı yarattılar. Onlar bu dönemde bu kimliğe sahip çıkan tek gruptu. 12 Mart döneminin baskıcı atmosferine karşı durdular.
1972 de kardaşlar dağıldı. Cem Karaca işte bu dönemde Moğollar'la buluştu. Moğollarla birlikte çıkardığı "namus belası" albümü çok geniş kitlelere ulaştı. Rock temaları artık eskisinden dahada ağır basıyordu.
Bundan sonra "Dervişan" adlı grubu kurdu. Bu dönem sanatçının en radikal müzik dönemiydi. Tamirci Çırağı ve 1 Mayıs bu dönemde ortaya çıktı.
Cem Karaca çalışmalarının çoğunda bu bozuk düzene isyan etti. Cem Karaca bundan sonra da "Edirdahan" grubunu kurar. Bu grupla "Safinaz" adını verdiği albümü yapar.
Albüme adını veren Safinaz bu ükede yapılan ilk rock operası olarak bilinir. Ve bu albümde Nazım Hikmet ve Ahmet Arif'in iki uzun şiirini besteler Cem karaca.
1979 da yoğun baskılar sonucu Almanya'ya gider. Burada ülkenin önemli orkestralarıyla çalışmalarını sürdürür. Yeni besteler yapılr. 1987'de Türkiye'ye geri döner. Ama "Turgut Özal'ın elini öptü de geldi" söylentileriyle birlikte de gelir.
Görüşlerinde ki yumuşama Cem Karaca'nın bazı kesimler tarafından yadırganmasına sebep olur. Müzik ruhundan fazla ödün vermeyen Cem Karaca , Bu dönemden sonra "Merhaba Gençler ve Her zaman genç kalanlar" , "Töre" , "Yiyin Efendiler" , "Nerde Kalmıştık" ve "Bindik bir alemete" isimli albümleri yapar.
Bazı albümleri Cahit Berkay ve Uğur Dikmen'le beraber yapar Cem Karaca. Ağır Roman filmindeki yeniden yorumlanmış "Resimdeki Gözyaşları" ile yeniden gündeme oturur.
Son albümünde ise Moğollar ve Kurtalan Express üyeleriyle çalışır. Birkaç şiir çalışmasında yer alır Hep Kahır şarkısını burada yeniden şiir şeklinde okur. ***** Bizans fiminde küçük de bir yer alan Cem Karaca bu filmin soundtrack'inde 3 şarkı seslendirir.
Ölümünden önce son iki yılı bar ve Konserlerde şarkı söylerek geçirdi. Cem Karaca ve Yol Arkadaşları grubuyla birçok konser verdi.
Bu grubuyla beraber Murathan Mungan şarkılarından oluşan albümde Yeni Türkü'nün unutulmaz şarkısı Göç Yollarını seslendirdi.
Vefatından sonra Hayvan Terli adında bir albümü çıkan Karaca'nın, 2006 yılında ise birçok sanatçının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan Cem Karaca Mutlaka Yavrum Albumu yayına sürüldü.
Cem Karaca bir söyleşisinde eskiden siyah ve beyaz vardı ama artık ben gri tonlardayım der. Ve aynı programda ben hala solcuyum ama inançlıyım da der. Cem Karaca, müzik felsefesinden hiç ödün vermedi. Toplumsal sorunlar ve sevgi, Anadolu ezgileri hep müziğinde yer aldı.
...ve bir pazar sabahı 8 şubat 2004 te solunum yetmezliği sebebiyle geçirilen kalp krizi nedeniyle aramızdan ayrıldı. Ertesi gün Cenazesinde on binlerce kişi vardı. O istememişti devlet töreni ve alkışlar... Kırgın oldugunu söylüyordu arkadaşları devlete... ve yakışır bir biçimde aramıza veda etti.
Başka neler olmuş:
1870: Kız öğretmen okulu Dar-ül Muallimat açıldı. Sınavla 32 kız öğrenci alındı.
1921: "Antep"e, Meclis tarafından "Gazi" unvanı verildi.1922: Gaziantep'te "Gazisancak" adlı gazetenin birinci sayısı çıktı. (285 sayı çıkan gazete, 1925 yılında kapandı.)
1935: Milletvekili seçimlerinde, Türk kadını ilk kez seçme seçilme hakkını kullandı. Meclis'e 18 kadın milletvekili girdi.
1951: Atatürk'ün manevi kızı ve Türkiye'nin ilk kadın pilotu Sabiha Gökçen pilot olarak Kore Savaşı'na katılmak için başvurdu.
1954: Gazeteci yazar Abidin Daver İstanbul'da öldü.
1963: Irak'ta, Abdüsselam Arif'in önderliğindeki "Baas"çı subaylar yönetimi ele geçirdi; Başbakan Kasım öldürüldü.
1978: İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Cerrahi Kliniğinin kurucusu Ordinaryüs Prof. Dr. Ahmet Kemal Atay, İsviçre'de öldü.
1986: 6 yıl aradan sonra ilk işçi yürüyüşü Balıkesir'de yapıldı. Yürüyüşe yaklaşık 5 bin kişi katıldı.
1990: Amasya'nın Merzifon İlçesi'ndeki Yeniçeltek Kömür İşletmesinde grizu patlamasında 68 kişi öldü.
2006: Danıştay, okula geliş gidişlerinde türban takan bir öğretmenin, anaokuluna müdür olmasını sakıncalı buldu. Gerekçede, "Anayasa'ya göre, çağdaş eğitim:öğretim esaslarına dayanan düzenin, laiklik ilkesinin göz ardı edildiği bir ortam olmasının mümkün olmayacağı" belirtildi.
2007: Sualtı belgeselcisi Haluk Cecan, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede öldü.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 03:40
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...