Arama


Eylül - avatarı
Eylül
Ziyaretçi
8 Şubat 2010       Mesaj #13
Eylül - avatarı
Ziyaretçi

SALON ÇİÇEKLERİ


Günümüzün «sihirli halısı» SALON ÇİÇEKLERİ yetiştiricilerinin yeni bir buluşundan başka bir şey değildir. Bu halı, aşağı yukarı iki santimetre ka­lınlığında, süngerimsi bir maddeden yapılmış ve metre ile alınıp satılabilen herhangi bir kumaş gibidir.
Evin havadar, aydınlık, güneş alan sı­cacık bir köşesine yerleştirilen bu mo­dern «sihirli halı» dikkatle sulanır.Ve... «olağanüstü» sonuç beklenir»Birkaç gün geçince yüzeye ince ye­şil yapraklarla daha sonra ise renk ve görünüşleri her hafta değişen çi­çeklerle örtülür.
Bütün bunlar olur­ken ortada ne toprak, ne de saksı var­dır.Gerçekte süngerimsi yapılışta olan bu «sihirli halı» bitkiler için gerekli besinleri kapsar. «Halı» ya serpilen tohumlar, kendileri için elverişli or­tamı bulur bulmaz, hemen filizlenir, yaprak verir, çiçeklenirler.
«Sihirli Halı» öyle büyük boyda çiçek yetiştirdiği de söylenemez.
Ama onda yetişenler bizim çiçekçi dükkân­larında hayranlıkla seyrettiğimiz çi­çeklerde olduğu gibi pek çok emek ve bakım da istemezler.

SALON ÇİÇEKLERİ TROPİKAL BİTKİLERDİR


Bitkiler kapalı yerlerde yetiştirilmeye pek elverişli değillerdir. Ama bahçıvanlar bunlardan uygun gördüklerini seçer, bü­yük bir emek harcayıp salonlarda yaşaya­bilecek cinsleri aşılama yoluyla elde ederler.
Bunların çoğu tropikal ya da subtropikal bölgelerde yetişen bitki türlerinden üreti­lir. Bundan ötürü çok değişik görünüşlere sahiptirler.Yılın her mevsimi yeşil kalan ve yaprak­larını dökmeyen çiçekleri buna örnek ola­rak gösterebiliriz.
Bütün ağaçların «so­yunduğu» kış aylarında bile bu çiçekler, salonlarımızın en güzel süslerini meyda­na getirirler.Bunun yanısıra bir de iklim konusu ol­duğunu unutmamak gerekir: Modern apartmanların kış aylarında sahip olduk­ları ısı, bu bitkilerin yetiştikleri sıcak böl­gelere yaklaşıktır.Bununla birlikte onların evlerimizde ko­layca gelişebilmeleri için büyük dikkat harcamamız gerekir. Şimdi bakım için en önemli konuların neler olduğuna gelelim.

SAKSILAR


Toprak koymak için seçilen kap, içine dikilecek bit­kinin gelişen köklerini rahatça alacak genişlikte ol­malıdır. Kökler hiçbir zaman saksının iç çeperle­rine değmeme! idi r.Gelişen köklerin, saksının iç çeperlerine değmemesi seçilen kabın elverişli genişlikte olduğunu gösterir Plâstik vazolar ise hafiflikleri yönünden önemli bir üstünlüğe sahiptir. Bunların ağırlıkları birkaç gramı geçmediğinden duvarlara kolaylıkla asılabilir.

TOPRAK


Her bitki türü için ayrı bir ortam ve besin gerekir. Hanımeli'nin asitli, kaktüs'ün alkali maddeler bu­lunan topraklar içinde gelişmesini buna örnek ola­rak gösterebiliriz. Bununla birlikte hemen her bitki türünün yetiştiği «âdi toprak» kendisinden en çok yararlanılan bir ortam değerindedir. Bir de bildi­ğimiz bayağı topraktan çok daha hafif olan «funda toprağı» vardır. Besleyici madde yönünden 'zengin olan bu toprak bahçıvanlar tarafından kullanılır.

ISI VE NEMLİLİK


Salon bitkilerinin genellikle üç büyük düşmanı vardır. Birdenbîre meydana gelen ısı de­ğişimleri, soğuk hava akımları ve kuraklık. Onları uygun yer­lere kaldırmakla ilk iki tehli­keden koruyabilirsiniz. Üçün­cüsü için ise sağdaki resimde görülen usulleri uygulamanız gerekir.

Bitkinin çevre­sindeki havayı nemlendirme sis­temi:

(1) Bitkinin çevresinde sürekli olarak nemli yo­sunlar bulundur­mak gerekir. Böylece ıslak yosunlardan çıkan buğular, bitki yapraklarının altında biriktirilmiş olur. Bu yosun Çiçekçilerde satılır.
(2) Buharlaşma yoluyla bitkiyi nemlendirmeye yarayan suyun, kökleri çürütmemesi için saksı, ayrı olarak İçi çakılcıklarla do­lu bir kaba yerleştirilir.

SULAMA


Bitkileri çok fazla sulamamak en elverişli bir tutumdur. Aşı­rı sulama, toprağın havalan­masını engeller ve köklerin çü­rümesine yol açar. Bununla birlikte bu konuda genel bir kural bulunduğu da söylene­mez. Çünkü her bitki türü­nün kendine göre ayrı bir ba­kım istediğini unutmamak ge­rekir.
Bahçıvanlar, bir bitkinin su isteyip istemediğini anlamak için sert bir madde ile saksıya vururlar. Eğer saksı boş ve kof bir ses çıkarırsa bitkinin su istediği anlaşılır. İki çeşit sulama sistemi görülmektedir.
(1) Saksı, içi su ile dolu bir kaba daldırılarak bitki­nin kılcallıkla su emmesi sağlanır.
Ayda bir iki kere tekrarla­nacak bu iş için bitkinin bulunduğu saksıyı yarım
(2) Otomatik bir sulama sis­temi. Bitkinin ihtiyacı olan su, amyant ya da cam pamuğundan yapılmış bir fitille toprak kaba gelir.

PANADUS


Bu bitkinin bütün türleri (Pasifik pandanusu. Cava pandanusu v. b. gibi) her mevsim, bol ışık ve ısı ister. Aynı zamanda bitkinin saksıdan uzayan «ha* Va kökleri» ni de zedelememek gerekir. MIZRAKLI ROKET (Aechmea) — Amerika kökenli tropikal bir bitkidir. Sıcağı sever ve dayanıklıdır.

BEGONYA (Begonia)


Çiçek ve yaprakları­nın güzellikleriyle salonlarda aranan bu bit­kinin birçok türü vardır. Her zaman nemli bir toprak ister.

KANARYA OTU (Senecio)


Kanarya Adaları kökenli bir bitkidir. İyi ışık­landırılmış bir yerde birkaç hafta sak-lanılabilir. Çok su istemediği gibi yap­raklarını da ısiatmamaya dikkat etmek gerekir.

NOEL YILDIZI (Euphorbia pulcherri-ma)


Çiçeklerinin canlı renkleri, bü­tün kıs süresince evleri şenlendirir. Bu bitki hiçbir özel bakım da gerek­tirmez.

DEVETABANI veya AĞAÇSEVEN

(Philo-dendron)
Bu bitki Lâtince adıyla da çok tanınmıştır: Philodendron. Çeşitli türleri tropikal ormanlarda kendi ken­dine yetişir. Philodendron, nemli ve besin yönünden zengin bir toprak bu­lunca apartmanlarda da kolayca ye­tiştirilebilir.

KAUÇUK AĞACI (Ficus elestica)


Asya kökenli tropikal bir bitkidir. Sert ve parlak yapraklara sahip kauçuğun birçok çeşidi vardır. Işık ve nem­den hoşlanmakla birlikte sert ışınlar­dan da korumak gerekir. Kauçuğun geniş yapraklarını ıslak bir süngerle hafifçe silmek te çok yerinde bir ha­rekettir.
Son düzenleyen perlina; 8 Temmuz 2016 09:13