Arama

Onuncu Gezegen Sedna - Tek Mesaj #2

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Şubat 2010       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Sedna’nın adı nereden geliyor?

Diyelim ki siz de amatör yollarla da olsa bir gezegen keşfettiniz, ad koymak istiyorsunuz. İşte izlenmesi gereken süreç ve bürokratik aşamalar.

Bir astronomun hayatında kaç kez bir gezegene ad vermek nasip olur? California Institute of Technology astronomları Güneş Sistemi’nin en uzak köşesine yüzyıllardır gözden kaçmış göktaşı Sedna’yı tespit ettiklerinde, bu adı nasıl belirlediler??

Bir göktaşı tespit edildiği zaman ad belirlemek o kadar da kolay değil. Dr Mike Brown ve ekibi gözlem adı 2003 VB12 olan göktaşına ad verirken fiziksel özelliklerini gözden geçirdiler ve yüzey ısısının hiçbir zaman -240 dereceyi aşmaması üzerine, Kuzey Kutbu’na yakın bölgelerde yaşayan Eskimoların okyanus tanrıçası Sedna adını uygun gördüler.

UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ SEDNA

Bu nedenle 2003 VB12’ye ad vermek Dr. Michael Brown için hiç de kolay olmadı. Dr. Brown, göktaşının soğuk cismi ve evrenin derinliklerinde yıllardır unutulmuş olmasını, Eskimo mitolojisinde babası tarafından Buz Denizi’nin soğuk sularına gömülen güzel kadın Sedna’nın adıyla özdeşleştirdi. Sedna örneğinde ise Dr. Brown, gezegenin, Eskimo inanışlarındaki tanrıça gibi “derinliklerde ve unutulmuş” bir varlık olmasından esinlendiklerini ifade ediyor. Gezegensi Sedna’nın soğukluğu Güneş’ten 130 milyar km uzakta olmasından kaynaklanıyor.

İSİM HAZİNESİ MİTOLOJİ

Ancak, yeni bulunan bir gezegene ad vermek, fiziksel özellikleri ile acıklı bir mitolojik kahramanın öyküsünü yakıştırmaktan daha fazlasını gerektiriyor. Bilim adamları arasında gözlemi yapan kişinin, bulduğu gezegenin adını belirlemesi aşamasında ne kadar otorite sahibi olduğu ciddi bir tartışma konusudur. Güneş Sistemi’ndeki tüm gezegenler ve uydular adlarını antik Yunan ve Roma tanrılarından ediniyorlar.
Gezegenlerin “en güzeli” sayılan Venüs, örneğin, adını antik Roma’nın aşk tanrıçası Venüs’ten alıyor.

‘GEZEGEN ADI BÜROKRASİSİ’

Bir gezegene ad koymak için önce gezegenlerin adlarını tasdiklemekle sorumlu International Astronomical Union (Uluslararası Astronomi Birliği)’a başvurmak gerekiyor.IAU’nun genel sekreteri Brian Marsden, bir gezegenin adının birlik tarafından onaylanmadan kamuoyuna adı belirlenmiş gibi davranmanın astronomlar arasındaki protokole aykırı olduğunu vurguluyor. Gözlemi yapan astronomun koyduğu ad, birlik tarafından onaylanıncaya kadar, gezegen gözlem adı ile anılıyor. Marsden, kimi üyelerin gezegenin adının önceden açıklanmasından dolayı, kurul toplantısında var olan adın aleyhinde oy kullanabileceklerini de sözlerine ekliyor. Daha önce de gezegenlerin adlarında değişiklikler yapılmıştı.

18. yüzyıl astronomu Herschel, Uranüs için sponsoru Kral 3. George’un adından ‘Georgian Sidus’ adını koymuştu. Ancak, bu isim tutmadı ve 1781’de Johann Bode gezegen için Satürn’ün babası olan Uranüs’ü koydu.

SEDNA ŞİMDİLİK 2003 VB12

IAU’nun Dr. Brown tarafından konan Sedna adını onaylaması durumunda, isim resmi hakların düzenlenmesi için Minor Planet Centre’a gidecek. Kısaca, Sedna adı resmileşene kadar, göktaşının asli adı 2003 VB12 olarak kalacak. Göktaşlarının gözlem adları ise astronomlar tarafından kullanılan gözlem tasnif sisteminden geliyor. Gözlemin yapıldığı yıl, ay ve günün tarihinden oluşuyor.

UZAY TARİHİNİN AYNASI

İngiliz Kraliyet Astronomi Cemiyeti üyesi Peter Bond, klasik çağ Roma ve Yunan isimlerinin tükendiğini ve son yıllarda diğer kültürlerin mitolojilerinden ögelerin astronomiye entegre edildiğini ifade ediyor. Kelt, Eskimo, İnka, Çin ve Hint mitolojilerinin, uzaydaki yüzmilyarlarca göktaşının adlandırılması için zengin bir hazine teşkil ettiğini vurgulayan Bond, gelecekte farklı kültürlerin uzayda temsil edileceğine işaret etti.
Sedna'nın temsili resmi. Sedna adını Kuzey Kutbu'nda yaşayan Inuit halkının deniz tanrısından alıyor.

Sedna’nın Sırları Açığa Çıkıyor

Bilim insanları, Güneş Sistemi’nin en dış kısmında yer alan gezegensi Sedna’nın sırlarını çözmeye başladı. Sedna’nın yörüngesinin Dünya-Güneş mesafesinin 74 ila 900 katı arasında değiştiği saptandı.

18 Nisan 2005 — Kasım 2003’te keşfedilen gezegensi gökcismi Sedna’nın katran benzeri kızıl bir çamur tabakasıyla kaplı olduğu belirlendi. Araştırmalarda gezegensi Sedna’nın sert kabuğunun Güneş’in etkisiyle kızdığı saptanırken, göktaşı düşmesi sonucu oluşan krater izine rastlanmadı. Bilim insanları, Sedna’nın kendi ekseninde dönüşünün 10 gün sürdüğünü tespit etti.

SIRADIŞI YÖRÜNGE ARAŞTIRILIYOR


Güneş Sistemi’nin en dış gezegeni Plüton ile aynı boyutlarda olan Sedna, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin 74 ila 900 katı uzaklığa yayılan bir yörüngeye sahip. Yörüngesi itibariyle Sedna, Plüton’dan daha dışarda bulunuyor. Astronomlar, Sedna’nın sıradışı yörüngesinin nasıl bu derece geniş bir aralığa yayıldığını anlamaya çalışıyor. Kimi uzmanlar 4 milyar yıl önce Güneş’in yakınlarından geçen bir başka yıldızın Sedna’nın yörüngesini değiştirdiğini düşünüyor.Bilim insanları, Sedna’nın oldukça sakin bir gökcismi olduğuna karar verdi, kızılötesi ışınlardan alınan görüntülere göre, gezegensinin yüzeyinde az miktarda metanın ve bir miktar suyun da buz halinde bulunduğu tespit edildi.

HİDROKARBON ÇAMURU

Hawaii’deki Gemini Gözlemevi’ndeki araştırmalara başkanlık eden Chad Trujillo, Plüton ve uydusu Charon’u Sedna ile karşılaştırıyor. Buna göre, Plüton ve Sedna’nın yüzeyine göktaşı düşmesi sonucu, yüzey altındaki metan buzulları yukarı çıkıyor. Sedna’nın yüzeyinde ise göktaşı yağmuru gerçekleşmediği için, yüzey altı buzulları yüzey üstüne çıkamadı.
Bilim insanları, kaya ve buzuldan oluşan Sedna’nın 1 metre kalınlığında hidrokarbon çamurla kaplı olduğunu tahmin ediyor. Bu çamur tabakasının, Güneş’in ultraviyole ışınlarının yüzeydeki maddelerin atomlarında oluşturduğu kimyasal değişiklikle meydana geldiği düşünülüyordur.

Sonuçta, karbon ve hidrojenin birleşimi yüzeyde katran benzeri bir çamur bırakıyor. Benzer katranlaşma süreci Satürn’ün yakınındaki Pholus adlı göktaşında da gözlemleniyordu.

Yedek Gezegen Sedna

Güneş Sistemi'nde dokuz tane gezegen olduğu, Güneş'in de bunların merkezinde yer aldığı öğretildi bize. Her ne kadar uzay alemi ile ilgili heyecan verici gelişmelere açık olsak da, kendi halindeki Güneş Sistemimizin bir sakininin daha mevcut olduğu ihtimaline hazır değildik 1,5 sene kadar önce hayatımıza giren "Sedna"ya gezegen gözüyle bakıp bakmamaya zaten hala karar verilmiş değil. Onun için kendisine 'gezegenimsi' diyorlar. Bakalım yedek üyelikten ve 'imsi' ekinden kurtulabilecek mi Sedna?

Gezegenciğimizin pek güzel bir adı var: "Sedna", Eskimo kültüründe Kuzey Buz Denizi'nin dibinde yaşadığına inanılan Okyanus Tanrıçası'nın adı aslında. Eylül 2004'te bu isim resmi olarak kabul edildi. Yoksa kendisine 2003 VB 12 demek zorunda kalacaktık.Tescilli diğer gezegenlerin muhtemelen hepsinden daha küçük, Güneş'e en uzak konumda olması nedeniyle de yörünge çapı doğal olarak en büyük olan gezegen… imsi… Güneş'e bu kadar uzak olunca pek ısınamaması çok doğal tabii. İsmini Eskimo kültüründen alması da iyice anlamlı hale geliyor bu durumda. Sedna, Yerküre'den 90 AU uzaklığında. 1 AU (Astronomical Unit), Yerküre ile Güneş arasındaki uzaklık olan yaklaşık 150 milyon kilometreye denk bir ölçü birimi.

Şimdiye kadar Güneş Sistemi'nin en sonunda olduğu kabul edilen Plüton, 1930 yılında keşfedilmişti. Sedna, 75 senelik bu bilgiyi unutmamıza ve Güneş Sistemi'ndeki gezegen sayısını 10'a yuvarlamamıza neden olacak gibi. Ancak Sedna'nın keşfinde önemli rolü olan Dr. Micheal Brown, cismi yeterince yoğun olmaması nedeniyle gezegen değil, gezegenimsi olarak tanımlamaktan yana Sedna, Yerküre'den 10 milyar kilometre uzaklıkta bulunan ve 'Kuiper Kuşağı' olarak bilinen bölgenin yakınında konuşlanmış. Bu kuşak, astronomları epey oyalayan zengin bir kaynak. Burada 'Varuna', 'Ixion', 'Quaoar', '2004 DW', '2002 AW197' gibi başka gezegenimsi gök cisimleri de keşfedilmişti. Ama bu konuda hala kesin olmayan bir şey var ki o da Sedna'nın Kuiper Kuşağı'na mı, yoksa Güneş Sistemi çevresinde özerk bir alan oluşturan kuyruklu yıldız deposu Oort Bulutu'na mı ait olduğu. Michael Brown, Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu'nun üst üste biniyor olabileceğini düşünüyor.

Keşfedilen diğer cisimler arasından Sedna gibi olay olan çıkmadı epey zamandır. Çünkü Sedna'nın daha belirli ve kendine ait bir yörüngesi var. Güneş'in etrafındaki dönüşünü 10.500 yılda tamamlıyor. Kendi ekseninde dönüşü ise 20-40 Dünya günü arasında sürüyor. Bu da tuhaf bir özellik, çünkü bu kadar küçük gök cisimleri kendi çevrelerinde birkaç saatte dönebiliyorlar. Sedna'nın dönüşünün yavaş olmasının önemli bir sebebi, kendine ait bir uydusu olması.Sedna, 1 metre kalınlığında kızılımsı bir çamur tabakasıyla kaplı. Bu da onu 'Kızıl Gezegen' olarak bilinen Mars'tan sonra en kırmızı gezegen yapıyor. Ayrıca yüzeyinde kısıtlı miktarda metan ve biraz da buz bulunduğu belirlendi.


Kaynak: Ntvmsnbc - Ajanslar / The Newscientist

Son düzenleyen nötrino; 5 Haziran 2013 19:17