Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Şubat 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kalibrasyon gazı
$ 16.000

Toplam başlangıç yatırımı
$ 37.000


CO2 Numune Alma Sistemi ve Toplama Kabı
Bir istasyon için numune alma sistemi
$ 11.000

Merkezi işlem ve Kalibrasyon işlemleri
$ 63.000


Personel İhtiyacı
Ölçüm noktasındaki cihaz için (NDIR)
8 adam-ay / yıl

Merkez laboratuvarı
18 adam-ay / yıl


Eğitim İhtiyacı 1 Ay
NDIR operatörlüğü için 2 Gün


Örneklem toplama için






WMOâ''nun 23 Şubat-4 Mart 1998 tarihleri arasında Üsküpâ''te (Makedonya) yapılan CAS-XII (Commission for Atmospheric Sciences, Atmosfer Bilimleri Komisyonu) toplantı dökümanlarında yer alan bu konudaki bilgiler özet olarak aşağıda verilmiştir.

EMEP Ocak 1978â''de WMO, ECE ve UNEPâ''in katılımıyla başlatılmıştır. Bu programda WMO meteorolojik görüşlerin geliştirilmesinden sorumludur. Aradaki işbirliği WMOâ''nun GAW programı kapsamında olacaktır.
EMEP programında; azot ve kükürt bileşikleri, yer seviyesi ozonu, uçucu organik bileşikler (VOC), sürekli organik kirleticiler (POPs) ve metaller ölçülmektedir. GAW programında ise ilave olarak; toplam ozon, solar ve UV radyasyonu, sera gazları, karbon monoksit, aerosoller, radyoaktifler ve meteorolojik parametreler bulunmaktadır. Böylece bu iki program Avrupaâ''da birbirini tamamlamaktadır.
GAW bütün WMO üyelerinin katılımı ile güçlendirilecektir. Bu katılım gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden, kendi ihtiyaç ve yeteneklerinin izin verdiği ölçüde olacaktır.









AQI günlük hava kalitesini rapor eden indekstir. Havanın kirlilik ve temizlik derecesini belirtir ve sağlık üzerindeki etkilerini rapor eder. AQI bir gün ya da birkaç gün içerisinde soluduğumuz havanın sağlığımız üzerindeki etkisini gösterir. EPA, AQIâ''i beş nedenden ötürü inceler. EPA insan sağlığını korumak için ulusal hava kalitesi standartlarını belirler.

1-Yeryüzündeki ozon
2-kısmi kirlilik
3-karbonmonoksit
4-sülfürdioksit
5-nitrojendioksit

WHO, hava kirliliğinin insanların sağlığına ciddi anlamda zarar vermeden önce prosüdürler düzenleyerek engelleyici ve tedavi edici önlemleri üye ülkelerle toplanarak almıştır. Hava kirliliği ile ilgili diğer rehberlik kriterleri test olarak tanımlanmış, hava kirliliğinin çevre ve insan üzerindeki etkilerinin büyüklüğünü ve doğasını engellemek için teknik bir rapor düzenlenmiştir. Hava kirliliğinin insanlar hayvanlar ve cevre üzerindeki etkileri değişkenlik gösteren kriterler bir takım konsantrasyon ve maruziyetle özleştirilmiştir. Sağlığa zararları teşkil eden çevresel hava kirliliği seviyeleri 1972de ilk olarak SO2, SMP, CO klasik bileşikleri olarak formalize edilmiştir. Bu ilk girişimler 1987 de Air Quality Guidelines for Europe adında yayınlanmıştır. Bu yayındaki ilgili konular prensiplere değer biçilme surecinde göz önünde bulundurulmuştur. Bu yayında havadaki insan nüfusuna hiçbir zarar vermeyecek kimyasal bileşimlere yer verilmiştir. Bu konu üstünde çalışanlar kesin güvenlik ve kabul edilebilir risk arasındaki farka önem verilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Tam güvenliği sağlamak için etki tepkiyi kişisel bazda incelemekle beraber kaynakla ilişkilendirmek gerekmektedir. Üstüne üstlük belli baslı kirlilik kaynakları ve karışımları tarafından ortaya çıkan toksik etkiler, zehirli etkilerin önlenmesi için filtrelerin olup olmadığı, iletişimin önemi, insan nüfusunun maruz kalma ve duyarlılık derecesinin bilinmesi gerekir. Sonuç olarak elimizdeki bilgiler hava kirleticilerinin etkilerini açıklayacak kadar kapsamlı değildir ve bu kadar kesin sonuçlara ulaşılamaz. Bu yüzden de bilimsel yargılar ve konsensuslar maruz kalma derecesinin tam olarak ortaya çıkması çalışmalarında önemli bir rol oynarlar.















7. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANAN YÖNETMELİK

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan ''Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği'', Resmi Gazetede yayımlandı. Yönetmelik, konut, toplu konut, kooperatif, site, okul, üniversite, hastane, resmi daireler, işyerleri, sosyal dinlenme tesisleri, sanayide ve benzeri yerlerde ısınma amaçlı kullanılan yakma tesislerinden kaynaklanan is, duman, toz, gaz, buhar ve aerosol halinde dış havaya atılan kirleticilerin hava kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması ve denetlenmesini amaçlanıyor.

Söz konusu yönetmelik; ısınmada kullanılacak yakma tesislerinin özelliklerini ve işletilme esaslarını, yakma tesislerinde kullanılacak katı, sıvı ve gaz yakıtların kalite kriterlerini ve uyulması gerekli emisyon sınırlarını kapsıyor. Yönetmelik şu yakma tesislerini ise kapsamıyor:

''Kızılötesi ışınımla ısıtma yapan yakma tesisleri başta olmak üzere mevcut teknik gelişmeler sonucunda atık gaz atma tertibatı olmadan çalışan yakma tesisleri, İçindekini sıcak atık gaza doğrudan temas etmek suretiyle kurutmak, yiyecekleri sıcak atık gaza doğrudan temas etmek suretiyle pişirmek ve benzer yollarla hazırlamak üzere düşünülüp tasarlanmış yakma tesisleri, Koşullara göre, ilk çalıştırmanın ardından geçecek üç aydan daha uzun bir süre aynı yerde çalıştırılması beklenmeyen yakma tesisleri, Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği kapsamına giren ve ısınma amacı ile kullanılan ve ısıl gücü 1000 KW'tan büyük olan yakma tesisleri, Yönetmeliğin ilgili maddelerinde belirten yetki belgesine sahip gerçek ve tüzel kişilerin görevleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait ısınma amaçlı yakma tesisleri.''


KULLANILMASI GEREKLİ YAKITLAR

Yönetmeliğe göre, yakma tesislerinde kullanılması gerekli yakıtlar şöyle: ''-Kömür (Taşkömürü, taşkömürü briketleri, taşkömürü koku; linyit kömürü, linyit kömürü briketi; turb briketi, turba; antrasit; asfaltit),Odun, odun türevi ve diğer biokütle yakıtlar; Sıvı yakıtlar (Kükürt içeriği maksimum yüzde 1.0 olan ithal fueloil ile kükürt içeriği maksimum yüzde 1.5 olan yerli fueloil ve 01.01.2007 tarihinden itibaren ise kükürt içeriği maksimum yüzde 1.0 olan yerli fueloil, ayrıca, motorin, gaz yağı, kerosen ve etanol gibi sıvı yakıtlar)









Gaz Yakıtlar (Hava gazı, doğalgaz, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), hidrojen, biyogaz, arıtma gazı, kok fırını gazı, grizu, yüksek fırın gazı, rafineri gazı ve sentetik gazlar. Gaz yakıtların içindeki kükürdün hacimsel oranı ise yüzde 0.1'i geçemez)''

KULLANILMASI YASAK MADDELER

Yönetmeliğe göre, yakma tesislerinde petrol koku, kullanılmış mineral yağ, araba plastiği parçaları, lastik, tezek, katı atıklar ve tekstil artıkları, kablolar, ıslak odun, boyalı odun, plastikler, gazete hariç olmak üzere ev eşyaları ve yemek atıkları gibi evsel atıklar, özel atıklar, tıbbi atıklar, asfalt ve asfalt ürünleri, boya ve boya ürünleri ile fueloil kaplarının ısınma amacıyla yakılması yasak.

TİP EMİSYON BELGESİ

Katı, sıvı ve gaz yakıtlı yakma tesisleri için genel kurallar ve koşulların da belirlendiği yönetmelikte ölçüm ve kontrole ilişkin düzenlemeler de yapıldı. Buna göre, yönetmeliğin ilgili maddelerinde belirtilen yakma tesislerinin her bir üretim modeli için gerçek ve tüzel kişiler, ürettiği yakma tesisi ile ilgili Yönetmelikte belirlenen emisyon sınırlarını, akredite olmuş veya Bakanlığın izin verdiği laboratuvarlarda yaptıracakları deneylerle sağladıklarını belgelendirmeleri halinde Bakanlıkça ''Tip Emisyon Belgesi'' verilecek. Tip emisyon belgesi olmayan yakma tesislerinin üretimi ve satışı yapılmayacak ve kullanılmayacak.

BACA TEMİZLEME

Katı, sıvı ve gaz yakıtlı yakma tesisleri üreticileri ve ithalatçıları yetki belgesine sahip olmak koşulu ile bakım, onarım, baca temizleme ve baca gazı ölçüm hizmetlerini yapmak veya bu hizmetleri yetki belgesine sahip gerçek ve tüzel kişilere yaptırmakla yükümlü olacaklar. Bakım, onarım, baca temizleme ve emisyon ölçüm yetkilisinin görev ve sorumlulukları ile yetki belgesinin alınma usul ve esasları tebliğle belirlenecek. Yönetmelik, 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek.