Arama

Medya Haber - Tek Mesaj #1282

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
11 Şubat 2010       Mesaj #1282
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Münevver'in kardeşi Garipoğlu'na saldırdı

Sevgilisi Münevver Karabulut'un kafasını kesip parçaladıktan sonra cesedini Etiler'de çöp konteynerine bırakan Cem Garipoğlu'nun yargılanmasına başlandı. Duruşmada, Karabulut'un kardeşi İbrahim Enver Karabulut, Cem Garipoğlu'na içi çamaşır suyu ve tuz ruhu dolu şırınga fırlattı. Gözaltına alınan Karabulut daha sonra serbest bırakıldı. Mahkeme Cem Garipoğlu ile diğer 6 şüpheli hakkında açılan davaların birleştirilmesini kararlaştırdı.

Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Cem Garipoğlu, gri kot pantolon ve beyaz gömlek üzerinde siyah kazak giydiği görüldü. Duruşmaya Münevver Karabulut'un annesi Nagehan, babası Süreyya ve kardeşi Enver Karabulut şikayetçi olarak katıldı. Duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal da izledi.

İlk olarak Cem Garipoğlu'nun kimlik tespiti yapıldı. Lise öğrencisi olduğunu ve sabıkası bulunmadığı ifade eden Garipoğlu, gelirinin olmadığını söyledi.

Enver Karabulut şırınga fırlattı
Ardından Cumhuriyet savcısı iddianameye özetleyerek okudu. Daha sonra Cem Garipoğlu savunmasına başladı. Garipoğlu, 'Erkekliğime hakaret etti' dediği sırada sinirlenen Enver Karabulut içinde sıvı bulunan şırıngayı Cem Garipoğlu'na doğru fırlattı. Ancak şırınga Garipoğlu'na isabet etmedi. Bu sırada Enver Karabulut, "Seni öldüreceğim" diye bağırdı. Duvara çarpan şırıngadaki beyaz sıvı 3 gazetecinin üzerine sıçradı. Salonda panik yaşanmasına neden sıvının içinde bulunduğu şırınga incelenmek üzere polis tarafından götürüldü.
Hakim, Cem Garipoğlu ve Enver Karabulut'u farklı kapılardan dışarı çıkarttırdı. Enver Karabulut gözaltına alınırken, mahkeme başkanı, olup bitenleri tutağana geçirdi.

Bu sırada söz alan Süreyya Karabulut'un avukatı Rezan Epözdemir, Enver Karabulut'un böyle bir şey yapacağını bilmediğini belirterek yemin etti. Daha sonra salona alınan Garipoğlu ifadesine devam etti.

'Sen nasıl erkeksin' dedi
Garipoğlu olay gününü şöyle anlattı: "Ben olaydan 1 yıl önce Bebek'te tesadüfen Münevver Karabulut ile tanıştım. 5 ay sonra da sevgili olduk. Hatta Münevver ile sevgiliyken Enver ile tanıştık. Münevver 7-8 kez evimize geldi. Münevver'i annem ile de tanıştırdım. Olaydan birkaç gün önce bize gelmişti, tartıştık. Bana hakaret etmeye başladı. Erkekliğime hakaret etti. 'Sen nasıl erkeksin' dedi. Olay tarihinde Münevver'in okuluna gittim. Birlikte karar alıp bize geldik. Bizde kimse yoktu. Arka bahçeden içeriye girdik. İki sevgili gibi öpüştük sarıldık. O sırada Münevver lavaboya gitti. Masanın üzerinde bulunan telefonunu karıştırdım, mesajlara baktım. Sevgilim, canım yazılı mesajları gördüm. Mesajların ne olduğunu sordum. Münevver de "Ben seni seviyorum. Bu mesajın önemi yok" dedi.

Münevver'in bu umursamaz tavrı beni çok kızdırdı. Israrlarla mesajların kimden geldiğini sordum. 'Sen benim babam mısın soruyor sun' dedi. Tartışma çıktı. Münevver'i çok sevdiğim için deliye döndüm. Cinnet mi geçirdim hatırlamıyorum, kendime geldiğimde Münevver'i ölü buldum. Masanın üzerindeki bıçakla vücuduna vurduğumu tahmin ediyorum. Münevver'i cansız görünce kendimi de öldürmek istedim. Ancak yapamadım.

Telaşla cesetten kurtulmaya çalıştım. Evdeki bir bavulu aldım. Münevver'i cesedini bavula sığdırmaya çalıştım. Sığmayınca evden koşarak nalbura gittim. Testere aldım. Tekrar eve gelip önce başını kestim, sonra gitar kutusuna koydum. Cesedi de bavula yerleştirdim. Daha sonra korsan taksiyle evden ayrıldım. Evden ayrılmadan da önce kirli çamaşır sepetinde bulunan çamaşırlarla yerdeki kanları temizledim. Arabaya bindim ve Etiler'e geldim. Bagajdan bavul ve gitar kutusunu indirdim ve çöp konteynerina attım. Bilinçsizce ne yaptığığımı bilmeden alışveriş merkezine geldiğimi anladım. Sonra Bahçeşehir'deki evimize gittim. Evde annem, kızkardeşim ve kızkardeşimin öğretmeni vardı. Annem çamaşır sepetindeki kanları görmüş olacak ki 'ne oldu' diye sordu. Ben de cevap vermeyerek soruyu geçiştirdim. Daha sonra eve babam geldi. Annem babama birşeyler anlatmış olacak ki ne olduğuna dair sorular sordu. Dışarı çıkmak istediğimi söyledim. Babamla Beylikdüzü'ndeki şirket lojmanlarına geldik.

Suçu tek başıma işledim, pişmanım
Yanımızda kimse yoktu. Babam bana ne olduğunu sordu, beni sıkıştırdı. Ben de, kız arkadaşım Münevver'in eve geldiği, içtiğimizi ve onu kazayla ittiğim sırada kafasının masaya çaptığını söyledim. Evdeki kanın bu şekilde oluştuğunu söyledim. Babam da bana 'Münevver'i ara durumunu sor' dedi. Babamdan gerçeği gizledim. Şirket çalışanları Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt'un bulunduğu lojmana geldik. Babam beni burada bıraktı ve gitti. Mehmet Karakayalı, bana soru sormaya başladı. Ben de babamla tartıştığımı söyledim. Bir süre sonra lojmana çıktım. Babam sonra geri geldi. Bahçeşehir'de bulunan bir kafeye gitmek istediğimi söyledim.

Babam beni kafede bıraktı. Bir süre kafede tek başıma oturdum. Sonra hatırlamadığım bir şahıs geldi yanıma, uzun boyluydu. Beni tanıdığını düşündüm ve arabaya bindim. Bu kişille birlikte bilmediğim bir yere gittik. 6 saat yolculuk yaptık. 7 ay boyunca tek başıma bir evde kaldım, tanımadığım bir kişi 10 günde bir gelip yiyecek bırakıyordu. Saklandığım sırada ailemden kimseyle görüşmedim. 7 ay sonunda bir kişi eve geldi ve beni teslim edeceğini söyledi. Olup bitenleri televizyondan izliyordum. Ben bu kişiye, teslim olacağımı söyledim. Bu kişiyle birlikte yolculak yaptık. Daha sonra yol kenarıda beni bıraktı ve birazdan gelecek araca bin dedi. O araca bindim. Araçta avukat Aytekin Kaya vardı. Avukat bana büfeden yiyecek aldı. Daha sonra gelip polisler beni aldı. Pişmanım, böyle bir suş işlemek istemezdim. Keşke onun yerine ben ölseydim. Keşke onu geri getirmek mümkün olsaydı. Ailesi için zor bir durum. Benim yüzünden kızları öldü. Kendi ailem için de üzgünüm. Oğulları katil oldu. Suçu tek başıma işledim. Pişmanım.

Bu arada Garipoğlu ifade verirken sesinin titrediği görüldü. Duruşmaya devam ediliyor.

Enver Karabulut serbest bırakıldı
Duruşma salonunda Cem Garipoğlu'na şırınga fırlatınca gözaltına alınan Münevver Karabulut'un kardeşi Enver Karabulut sağlık kontrolünde geçirildi. Enver Karabulut, adliyeden çıkarıldıktan sonra Bakırköy Çocuk Şube Büro Amirliği'ne götürüldü. Enver Karabulut, buradaki işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Bakırköy Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Karabulut hastaneden çıkarılırken gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Enver Karabulut daha sonra tekrar Bakırköy Çocuk Şube Büro Amirliği'ne götürüldü. Bu arada hastane önünde bekleyen bir yakını, "Benim hiçbir şeyden haberim yok" dedi. Enver Karabulut'un, şırınganın içinde tuz ruhu ve çamaşır suyu bulunduğunu söylediği öğrenildi. Karabulut daha sonra serbest bırakıldı.

Davalar birleştirildi
Öte yandan, mahkeme Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin yargılanan Cem Garipoğlu ile diğer 6 şüpheli hakkında açılan davaların birleştirilmesini kararlaştırdı.

Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Cem Garipoğlu'nun savunmasını tamamladığı ilk duruşmanın sonunda, bu dava dosyasının, Garipoğlu'nun anne ve babasının da aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasıyla hukuki ve fiili bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verdi.

Bu karar ile Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili dava, bundan sonra Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.

Protestolar
Adliye önüne gelen ve kendilerini, "Emekçi Hareket Partili kadınlar" olarak nitelendiren grup, "Münevver Karabulut katledildi, tüm kadın cinayetlerinin hesabını soracağız" şeklindeki pankart açarak Cem Garipoğlu aleyhinde sloganlar attı.

Grup adına basın mensuplarına açıklama yapan Belce Metin, Cem Garipoğlu'nun cinayeti tasarlayarak, canavarca bir hisle ve ailesinin de katkılarıyla gerçekleştirdiğini öne sürdü.

Ellerinde Münevver Karabulut'un fotoğrafları ile dövizler bulunan Karabulut'un arkadaşları ile bazı vatandaşlar da adliye önünde protesto gösterisi düzenledi. Gösteriler sırasında polisin adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldığı görüldü.

(ekolay)
Son düzenleyen volture; 11 Şubat 2010 16:03 Sebep: ıhım