Meşe ve Sincap Yardımlaşması
Halit SALİHOĞLU
Çoğu bitkiler sabit bir yerde durduklarından çoğalmaları için dışarıdan bir yardıma ihtiyaç duyarlar. Rüzgar bu yardımcılardan biridir. Bazı bitkilerin tohumları ise lezzetli meyveler içerisinde bu meyveleri yiyen hayvanlar tarafından başka yerlere taşınır.
Meşe ağaçlarında da benzer bir durum görülür. Büyük bir kısmı gıda dokusundan meydana gelen ve içinde bitki embriyosu bulunan meşe tohumu yani palamut, sincap tarafından dağıtılır. Sonbaharda palamut tanecikleri ağaçtan düştüğünde bu çalışkan kemiriciler onları toplar ve muhtelif yerlere gömerek depo ederler. Bu durum ilk bakışta sadece palamutun işine yarar gibi görünmektedir. Nazik palamut böylece soğuk ve tehlikeli bir kışı toprağın altında en iyi filizlenme dönemi olan bahara kadar rahatça geçirir. Ancak sincap, palamut tanesini kışın yemek üzere gömmüştür. Sincaplar muntazam bir kış uykusuna yatmazlar. Hiçbir sincap da gömmüş olduğu palamut tanesinin yerini “Kış İstirahati”nden uyandıktan sonra unutmaz.

Akrobasi yapmaya en uygun şekilde yaratılmış vücutlarıyla sincaplar, ormanların minik akrobatlarıdır. Daldan dala atlama ve sıçramalarda kuyruğu denge ve dümen vazifesi yapar. Palamut ve cevizleri kemirerek yerler. Zira sincabın ön dişleri devamlı uzadığından kemirme ve dişlerin aynı ve gereken boyda kalmasını sağlar.
Böylece sincap ile meşe arasındaki yardımlaşma başlar. Meşelerin neslini devam için ne kadar fazla palamut taneciği gömülür ve ağaç yetişirse kardır. Buna karşılık çok sayıda palamut gömmek sincap için de kışın fazla gıda demektir.
Beyaz Meşenin palamut tanecikleri filizlenmek için baharı beklemezler, bilakis sincap tarafından gömüldükten hemen sonra filizlenmeye başlarlar. Toprak altındaki palamut taneleri üzerinde kökçükler kış boyunca yavaş yavaş gelişirler. Gerekli enerjiyi de tohumdaki yedek besin depolarından temin ederler. Yalnız bu filizler hemen toprak üstüne çıkmazlar. Kışın müthiş soğuğunda yaşayabilmek imkânsız olduğundan, filizciklerin toprak üstüne çıkmaları ölmeleri demektir. Sincap ise uykusundan uyanıp gömmüş olduğu palamut taneciğini aradığında hemen hemen boş bir palamut kabuğuyla karşılaşır. Sincap palamut taneciğinin artığıyla yetinmelidir. Çünkü sincap genç filizi yiyecek olarak görmez. Bir canlının rızkı temin edilirken, diğer canlının da neslinin devam etmesine vesile olan bu karşılıklı münasebet kâinattaki yardımlaşma prensibinin ayrı bir tezahürüdür. Öte yandan gri sincaplar ise, kendilerine verilen kabiliyetle palamut taneciklerini gömmeden önce gıda dokusunun kat’i surette palamudun içinde kalmasını sağlarlar. Ayrıca çok küçük olan embriyoyu kök teçhizatıyla koparıp, daha sonra palamudu gömerler. Palamut bu haliyle çimlenemeyeceğinden sincaplar da böylece kışın bolca gıdaya sahip olurlar.
Koskoca palamut tohumu içinde milimetrik kök sistemini ve embriyoyu hassas bir şekilde bulup çıkarması için acaba gri sincapların çimlenme hakkında bir fizyolog kadar malumata sahip olması gerekmez mi?
Ancak bir bitki fizyoloğunun bilebileceği çimlenme ve bitki embriyosu hakkındaki malumatı sincabın kendi kendine veya “içgüdüleriyle” elde edebilmesi mümkün müdür?