Aslında kişisel gelişim ile başarı arasında nasıl bir ilişki vardır sorusu hep merak edilir…
Cevabı basit ve kolaydır ama kimse DÜŞÜNMEZ ÇÜNKÜ O ŞEKİLDE YAŞAMAYI BENİMSEMİŞLERDİR. Ben bunu anlatırken önce bir deney daha sonra bir kelimenin anlamını açıklayacağım , bu şekilde bazı gerçekleri anlayabileceğiz ama bunu avantaja çevirmek senin elinde…..
pireler hakkında deny
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler.Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar.Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camin ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya);mamayı öğrenirler.Artik hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler.Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı 'hayat dersine sadik halde yasarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artik zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam); kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30cm'den fazla zıplanamaz inancı); varlığını sürdürmektedir. Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. Bu pirelerin yaşadıklarına 'cam tavan sendromu' denir. Bir insanin gelebileceğine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır.Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. İnsan inandığına denktir. Yapabileceğini düşündüğü kadardır.
atalet Atalet=) bir işi yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.yaptığınızda ne kazanacağınızı biliyorsunuz.yapmadığınızda ne kaybedeceğinizi biliyorsunuz nasıl yapacağınızı biliyorsunuz ve yinede yapmıyorsanız bu atalet durumudur.
Bu iki konunun alakası sorulduğunda ise cevap açık ve net . Toplumumuzda atalet küçük yaşlarda beyne sokulur ve böylece gelsin başarısızlık gelsin korkaklık gerçeği doğmuştur ama bunu yaşam tarzı olarak benimseyen toplumlar (biz) için hiç sorun değildir gayet normal ve doğrudur.Ünlü beş maymun hikayesindeki gibi mesela en basit örnek çocuklara sakın sobaya değme yanarsın şeklinde acayip sinirli bir yaklaşımda bulunur hatta şiddet uygularız ‘’Tabi sonuç asla o çocuk sobaya değmeye cesaret etmek değil denemeyi düşünmez’’ Daha sonra çocuk büyüdü varsayalım ki ve hiç sobaya değmedi ama ilerde aynı şekilde kendi çocuğuna sizin tepkinizden daha büyük bir şekilde tepki verip onu yapmamayı öğretecek böylece kocaman harfler ve çakıyla kazınmış bir yazı oluşacak beyninde atalet.Böylece her şeyden korkarak başarılı olamayacak. Kişisel gelişim döneminde ne kadar iyi yetiştirilirse başarı oranı o kadar yüksek olacaktır.
İnsanlarda başarının temelleri aile ortamında bir iki yaşlarına basmış bir çocukken atılır. Kişisel gelişimi ele geçirilir ve kendisi gibi olması sağlanır bu çoğunlukta başarılır.Başarılı olmasını sağlayacak etkenlerden güven,cesaret,hırs,çaba,hedef… gibi öğeler kişisel gelişiminde yer verilmez. Mesela anne o neden öyle sorusuna cevap bu şekilde olmamalı sen sorasın diye …. Gibisinden cevaplar bile ileride başarısını etkiler ve yaşamında çok eksiklikler sağlar kısacası kişisel gelişimimiz ile başarı aynı ve orantılı şeyler iken bunları etkileyen çok fazla konu ve problem vardır.
