Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
04:37, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Pazartesi, 08 Aralık 2025 - 04:39
Arama
MaviKaranlık Forum
Padişahların görevleri nelerdir?
-
Tek Mesaj #2
_KleopatrA_
Ziyaretçi
17 Şubat 2010
Mesaj
#2
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir
adlı kullanıcıdan alıntı
padişahların görevleri
Osmanlı Devleti'nde yönetim merkeziyetçi bir yapıya sahipti. Devletin yapısı Padişaha bağlı idi. Padişah, bütün ülkenin hakimi, idarecisi ve sahibi sayılırdı. Padişahın görev ve yetkileri sınırsızdı. Tüm devlet kurumları aralarında Sadrazamlar (Başbakan) ve Divan-ı Humayın (Bakanlar kurulu) olmak üzere hepsi Padişaha karşı sorumlu ve bağlıdır. Görev ve yetkileri, devlet teşkilatında, müesseseler ve yüksek kademeli memurlar tarafından da paylaşılırdı. Sadrazam ve Divan-ı Hümayun'un diğer üyeleri, padişahın en büyük yardımcılarıydı. Divan, bakanlar kurulu; sadrazam da başbakan mahiyetindeydi. Divanda, devletin birinci derecede önemli mülki, idari, mali, siyasi, askeri meseleleri görüşülüp karara bağlanırdı. Divan, padişah adına sadrazam, kubbe vezirleri, kazaskerler, nişancı ve defterdarlardan oluşurdu. 19. yüzyılda Osmanlı kabinesi; sadrazam (başbakan), sadaret kethüdalığı (İçişleri Bakanlığı), reisülküttaplık (dışişleri bakanlığı), defterdarlık (maliye bakanlığı), çavuşbaşılık, yeniçeri ağalığı, 1826'da seraskerlik (milli savunma bakanlığı) kaptan-ı deryalık (deniz kuvvetleri komutanlığı) makamında bulunan kişilerden meydana gelirdi. Divan kararlarını içeren defterler, Topkapı Sarayında arşiv mahiyetindeki Defterhanede muhafaza edilirdi.
Ancak Padişah'ın yetkileri Birinci ve İkinci Meşrutiyetlerin ilanları ile kısıtlanmış ve devlet yönetimindeki Padişahların sözü diğer kurumlara geçmiştir. Örnek dönemin anayasası olarak bilinen ve 8 Ağustos 1909'da Kanun-i Esasi üzerinde yapılan bir dizi radikal değişiklikle padişahın yetkileri "sembolik" bir düzeye indirildi. Artık vekiller heyeti (bakanlar kurulu) meclise karşı sorumluydu. Meclisten güvenoyu alamayan vekillerin ve hükümetin görevi sona eriyordu. Meclis başkanını padişah değil, meclis kendisi seçiyordu. Padişaha meclisi kapatma yetkisi tanınmakla birlikte, bu yetki koşullara bağlamış ve üç ay içinde yeni seçimlerin yapılması zorunlu hale getirilmişti.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 04:39
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...