" Nimet-Seni-Seviyorum "
sürekli seni düşünüyorum...
sabah soğukta yürürken seni düşünüyorum.
seni daha uzun süre düşünebilmek için bilhassa yavaş yürüyorum.
seni gördüğümde ve görmediğimde seni düşünüyorum.
seni düşünmekten başka bir şey yapabilmeyi o kadar çok isterdim ki!
ama beceremiyorum.
seni unutmamı sağlayacak bir şey biliyorsan bana da söyle.
şimdiye kadar kimseyi bu kadar özlememiştim.
sensiz, hayatım bir bekleme salonu...
üstelik bekleme salonunda yapayalnızım.
ne derdimi unutturacak bir sehpanın üzerine bırakılmış oyalayıcı dergiler,
ne de beni bu bekleyişin biteceği konusunda umutlandıracak, sıra numarası dağıtan makineler var...
feci karnım ağrıyor ve kimse benimle ilgilenmiyor.
aşık olmak bu işte;
senden başka ilacı olmayan bir karın ağrısı...
"Nimet..."
bu ismin hayatımda bu kadar önemli bir yeri olacağını
nereden bilebilirdim?
mutsuzluktan söz edildiğini duymuştum;
ama mutsuzluğun adının "Nimet" olduğunu bilmiyordum.
"Nimet, seni seviyorum..."
birbirinden ayrılması imkansız iki sözcük.
senin adın "Nimet" değil;