"Dolgun yastık."- .
"Dolgun karnını güçlükle taşıyan genç bir kadın gelip oturdu."- B. Felek.
"İlk işi babasını memnun etmek için ona dolgun bir maaşa geçtiğini yazmak olmuş."- A. Ş. Hisar.
"Sigaradan sararmış dişleriyle dolgun dudaklarını kemiriyor."- A. Ümit.
"Müftüye karşı adamakıllı dolgundu."- R. N. Güntekin.