Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
02:11, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cuma, 29 Mart 2024 - 02:11
Arama
MaviKaranlık Forum
Ultrason nedir?
-
Tek Mesaj #24
ener
Ziyaretçi
3 Mart 2010
Mesaj
#24
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir
adlı kullanıcıdan alıntı
ulrason'un zararları nelerdir?
ULTRASONUN ZARARLARI
Röntgen ışını kullanılmadığından bebek açısından teratojenik etkisi yoktur. Yaklaşık 20 yıldır yapılan araştırmalarda bebek için zararlı bir etkisi saptanmamıştır. Her ay ultrason muayenesi şart olmadığı gibi, yapılmasının da bir zararı yoktur.
Röntgen ışınlarında (X ışınları) iyonize edici özellikler bulunmasına karşın ultrasonografi, kelime anlamından da anlaşılabileceği gibi "ses ötesi", yani insan kulağının duyamayacağı seslerin dokuya gönderilip geri alınması prensibine göre çalışır.
Bölgenin üzerine ya da prob üzerine sürülen jel vasıtasıyla probun hem daha iyi görüntü elde etmesi hem de bölge üzerinde daha kolay gezdirilmesi sağlanır. Problar incelenen bölgeye ultrasonik (sesötesi, yani insan kulağının duyabileceği seslerden çok daha yüksek frekanslı) ses dalgaları yollarlar. Bu
ses
dalgaları dokular arasından geçerek derinlere kadar ilerler.
Dokunun özelliklerine göre ses dalgalarının ilerlediği derinlik farklıdır. Ses dalgası ilerleyebileceği en uç noktaya çarptığında geri döner. Bu dönüş ultrasonun anabiriminde algılanır ve buraya geri dönen ses dalgaları topluca işlenerek eşzamanlı bir görüntü ortaya çıkar, bu da monitörde izlenir.
Bu görüntüye ultrason görüntüsü adı verilir. Ultrason sabit görüntüsü printer vasıtasıyla kağıda aktarılabilir, ya da tüm eşzamanlı görüntüler bilgisayar veya video gibi kayıt sistemlerine aktarılabilir.
Ultrasonun görüntüleme yöntemleri arasında en avantajlı yönü eşzamanlı görüntü sağlayabilmesi ve iyonize edici ışınlardan yoksun olmasıdır. Ses dalgalarıyla çalıştığı için şu ana kadar canlı doku üzerine zararlı bir etkisi saptanmamıştır.
Ultrasonografi uygulamaları bu konuda eğitim görmemiş kişilerce yapıldığında oluşabilecek muhtemel zararlar ultrasonun direkt etkisinden değil, yanlış yorumlar sonucu yanlış karar verilmesi ve uygun olmayan tıbbi yaklaşımda bulunulmasından kaynaklanır.
BAŞKA BİR BİLGİYE GÖRE :
Ultrasonografinin zararlı olduğunu gösteren çalışmalar
Tıp literatüründe her tıbbi görüşün karşıtında yeralan bir görüş hemen her zaman vardır. Bu, gebelikte ultrasonografinin fetus üzerindeki etkileri konusunda da geçerlidir ve gebelikte yapılan ultrasonografinin bebek üzerinde zararlı olabileceğini gösteren az sayıda çalışmanın sonuçları 5 ayrı kategoride toplanabilir:
Bu çalışmalara göre gebelikte ultrasonografi uygulaması uygulamaya maruz kalan bireylerde:
1-çocukluk çağı kanserlerinde artışa;
2-disleksi (okumayı öğrenmede gecikme) riskinde artışa;
3-solaklık oranında artışa;
4-ortalama konuşmaya başlama süresinde uzamaya;
5-ortalama doğum tartısında azalmaya neden olmaktadır.
(çoğu çalışmada gebelik döneminde kaç kez ultrason uygulandığı ve her bir ultrason seansının ne kadar sürdüğü dikkate alınmamıştır)
Bu 5 ana başlık hakkında ayrıntılar:
1-çocukluk çağı kanserlerinde artış...
Bu konuda yeni çalışmalar devam etmekle beraber, İngiltere'de 1970-1980 yılları arasında yapılan geniş çaplı bir çalışma böyle bir artışa işaret etmemektedir.
2-disleksi (okumayı öğrenmede gecikme) riskinde artış...
Bu konuda yapılan çok az sayıda bireyi kapsayan bir çalışma riskin hafifçe arttığına işaret ederken, daha büyük bir çalışma bunu doğrulamamıştır.
3-solaklık oranında artış...
Norveçte yapılan bir çalışmada toplumda %15 oranında bulunan solaklık (dikkat: solaklık normalin bir varyantı olarak kabul edilir, yani bir hastalık değildir), gebelik döneminde ultrasonografiye tabi tutulan bireylerde %19 oranında bulunmuş ve bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı olarak değerlendirilmiş. Çok az sayıda bireyin incelendiği bu çalışmaya dayanarak kesin bir yorum yapmak doğru değildir ve bu konuda da çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.
4-ortalama konuşmaya başlama süresinde uzama...
Bu görüşün ortaya atılmasına neden olan tek bir çalışmanın çok az sayıda kişiden oluşması, çalışmanın standardizasyonunun iyi yapılmamış olması ve "konuşma süresinin" net olarak belirtilmemiş olması nedeniyle bu çalışma çok güvenilir olarak değerlendirilmemektedir. Dahası çok daha fazla kişiyle ve daha iyi standardize edilerek yapılan yeni bir çalışma bu görüşü doğrulamamıştır.
5-ortalama doğum tartısında azalma...
Bu konuda yapılan toplam 11 büyük çalışmadan yanlızca üçünde bu sonuç bulunmuş ve burada da 25 gram ve 42 gram gibi ufak değerler tartı azalması olarak kabul edilmiş. Aynı çalışmalarda ortalama doğum tartısı az olan bebeklerin tümünün yaşamlarının birinci yılında normal kiloda oldukları belirlenmiş.
Sonuç: bu konuda yeni çalışmalar yapıldıkça, yeni teknolojiler geliştikçe, fetus ve bebek gelişimi konusunda bilgiler arttıkça zaman zaman ultrasonun zararlı olduğu yönünde çeşitli ve muhtemelen haksız uyarılar gelecektir. Ancak görüşüme göre gebelik döneminde
tecrübeli kişilerce
ve
gereğince
uygulandığında gebelikte ultrasonografi uygulaması giderek gelişen bir teknolojiyle perinatoloji alanına olan katkılarını artarak sürdürecektir.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 02:11
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...