Yük
TDK, Türk Dil Kurumu
isim
1 . Araba, hayvan vb.nin taşıdığı şeylerin hepsi:
"Çölde yük götüren vasıta develer, insan taşıyan vasıta hecinlerdir."- F. R. Atay.
2 . Bir şeyin ağırlığı.
3 . Araba, hayvan vb.nin taşıyabildiği miktar:
"Bir araba yükü odun."- .
4 . Eşya:
"Bütün yükü bu bavul."- .
5 . (mecaz) Birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır görev:
"Ben bu yükün altına giremem. Bu yüke herkes katlanamaz."- .
6 . (mecaz) Tedirginlik veren şey, engel.
7 . (fizik) Bir cismin yüzeyinde biriken elektrik miktarı.
8 . (tarih) Yüz bin kuruşluk mal veya tutar:
"Mademki öyledir, bir yük getirip satan herkes iki akçe versin."- T. Buğra.
9 . (halk ağzında) Doğacak bebek.
10 . (eskimiş) Yüklük:
"Haydi şu yüke giriver!.."- S. F. Abasıyanık.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
- yük altına girmek
- (birine) yük olmak
- yükte hafif pahada ağır
- yükünü almak
- yükünü çekmek
- yükünü tutmak
- yük vurmak
Birleşik Sözler
- yük arabası
- yük asansörü
- yükçeker
- yük gemisi
- yük hayvanı
- yük katarı
- yük odası
- yük treni
- yük vagonu
- aşırı yük
- baz yük
- dökme yük
- kuru yük
- serbest yük
- deve yükü
- kar yükü
- rüzgâr yükü