Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Mart 2010       Mesaj #23
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
a. Peygamberi yalanlamaları

Hz. Hud, Ad kavmine peygamber olarak gönderildiğinde onları Allah’ın varlığına, birliğine inanmaya ve taptıkları putları bırakmaya davet etti. Onlara gece gündüz nasihat etti. Fakat kavmi onu yalanladı ve küfürde ısrar etti.
“Âd (kavmi) de gönderilen (peygamber)leri yalanladı.”
"O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Allah'a karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inanacak değiliz." (Peygamber) Dedi ki: "Rabbim, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et." (Allah) Dedi ki: "Az bir süre (bekle). Onlar gerçekten pişman olacaklar." Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun. Sonra onların ardından başka kuşaklar yaratıp-inşa ettik. Ümmetlerden hiç biri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne de erteleyebilir. Sonra birbiri peşi sıra peygamberlerimizi gönderdik; her ümmete kendi peygamberi geldiğinde, onu yalanladırlar. Böylece biz de onları (yıkıma uğratıp yok etmede) bir kısmını bir kısmının izinde yürüttük ve onları (tarihin anlatıp aktardığı) bir olay kıldık. İman etmeyen kavim için yıkım olsun.
“Ad (kavmi) de yalanladı. Şu halde benim azabım ve uyarıp-korkutmam nasılmış? Biz, o uğursuz (felâket yüklü ve) sürekli bir günde16 üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. İnsanları söküp atıyordu; sanki onlar, kökünden sökülüp-kopmuş hurma kütükleriymiş gibi. Şu halde benim azabım ve uyarıp-korkutmam nasılmış?
“Ad, Firavun ve Lût'un kardeşleri, Eyke'liler ve Tübba kavmi de yalanladı. Bunların hepsi (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar. Bu yüzden tehdidim (azabım) (onlara) hak oldu.”

b. Peygamberi alelade bir insan olarak görmeleri

“Kendi kavminden, küfredip de ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir. Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, siz gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz."

c. Peygamberi beyinsizlikle ve akılsızlıkla itham etmeleri


“Ad (toplumuna da) kardeşleri Hud'u (gönderdik). (Hud, kavmine) "Ey kavmim, Alah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Hâlâ korkup-sakınmayacak mısınız?" dedi. Kavminin önde gelenlerinden küfre sapanlar dediler ki: "Gerçekte biz seni 'aklî bir yetersizlik' içinde görmekteyiz ve doğrusu biz senin yalancılar olduğunu da sanmaktayız." (Hud) "Ey kavmim" dedi. "Bende 'akıl yetersizliği' yoktur; ama ben gerçekten alemlerin Rabbinden bir peygamberim" dedi. "Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum. Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm."

d. Peygamberin kendi ilahları tarafından çarpıldığını iddia etmeleri


"Ey Hûd" dediler. "Sen bize apaçık bir belge (mucize) ile gelmiş değilsin ve biz de senin sözünle ilahlarımızı terketmeyiz. Sana iman edecek de değiliz." "Biz: 'Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz." Dedi ki: "Allah'ı şahid tutarım, siz de şahidler olun ki, gerçekten ben, sizin şirk katmakta olduklarınızdan uzağım, O'nun dışındaki (tanrılardan). Artık siz bana, toplu olarak dilediğiniz tuzağı kurun, sonra bana süre de tanımayın. Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)"
Ad kavmi Hz. Hud’a “Ey Hud sen bize muhalif olduğundan ve ilahlarımıza hakaret ettiğinden dolayı ilahlarımız seni çarpar ve sen delirirsin. Bu yaptıklarından dolayı ilahlarımız senden intikamını alır. Şimdiden sana söylüyoruz yoksa başına geleceklerden biz sorumlu değiliz.” dedi.

e. Peygamberle alay etmeleri

“Andolsun, biz onları, sizleri kendisinde yerleşik kılmadığımız yerlerde (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kıldık ve onlara işitme, görme (duygularını) ve gönüller verdik. Ancak ne işitme, ne görme (duyuları) ve ne gönülleri kendilerine herhangi bir şey sağlamadı; Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlardı. Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşattı.

f. Peygambere isyan etmeleri

“İşte Ad (halkı): Rablerinin ayetlerini tanımayıp reddettiler. O'nun peygamberlerine isyan ettiler ve her inatçı zorbanın emri ardınca yürüdüler. Ve bu dünyada da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad (halkı), Rablerine (karşı) küfrettiler. Haberiniz olsun; Hûd kavmi Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi).
Her ne kadar onlara yalnızca bir peygamber gelmişse de, her çağda, her topluma gelen elçilerce tebliğ edilen mesajın aynısı gelmişti onlara da... Dolayısıyla bir Rasul'ü tanımamak, tümünü tanımamak anlamına geliyordu.

g. Peygamberi öldürmeye teşebbüs etmeleri

Ad kavmi Hud (as)’ı bir keresinde öldürmek istediler ve bunun için plan yaptılar. İman edenlerden bir bunu öğrendi ve doğruca Hz. Hud’un yanına giderek onların sinsi planlarını ona haber verdi. Hz. Hud da tedbirini aldı. Böylece onların teşebbüsleri akim kaldı.

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....