Arama

Hayata Dair - Tek Mesaj #1590

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Mart 2010       Mesaj #1590
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hayatın savurduğu sonbahar yapraklarıyız!
Dalımızı kestiler yeşerme çağımızda.
Yaprak döktük, su niyetine zehir verdiklerinde özümüze.
Ölmedik ama öldük öldük dirildik, kulaklarımıza inanamadığımız
sözler ile..

Şarabımız acıydı, zehir zıkkım oldu soframız.
Son kadehe kadar da anlayamadık işin aslını.
İçkimizdir sandık ama son damlasında apaçık gördük
bizi neyin sarhoş ettiğini:
Biranda çarptı ayyaş mecnunu, boş kadehten çıkan sevgili...

Gece yatamaz olduk ve de haram oldu adamakıllı
rüya görmek.
Ölüm açık kapı bıraktı kurtuluşumuza ama son anda lanet
ettik akılsızlığımıza.

Değmez dediler hiç kimse için, uğrunda saç baş yolmaya.
Gözyaşlarımızla büyüdük ve küçüldük yalvardığımız için.
Kaçanı kovaladık ama kovalandık da ardımıza bakmadan.

Akıl verdik bizden daha akıllılara.
Hayret ettiler halimize...
Ellerini omzumuza koydu çoğu, öğüt verdi ya
ardımızı dönmeden sapladılar hançeri.
Güvenmemeyi öğrendik, sevmemeyi, aldanmamayı...


Canı yanan kolay bulur suçlayacağı kişiyi.
Herkesin parmağı vardı yaşadığımız acılarda,
nasıl masum olabilirlerdi biz acı çekerken?
Ama asıl biz suç işlermişiz, binlerce defa kucaklarken
resimdeki kadını.

ve sonunda seninle de karşılaştık.
Boğasım gelmedi nedense seni.
Ama sana da söz düşürmemeliydim
bunca şeyden sonra.

Nasılsın diye sorma bana,
kötüyüm her zaman ki gibi.
Ya sen nasılsın?
İyimisin her zaman ki gibi?

günay aktürk