Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
13:46, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cuma, 12 Aralık 2025 - 13:47
Arama
MaviKaranlık Forum
Tarihte Bugün
-
Tek Mesaj #770
Eylül
Ziyaretçi
20 Mart 2010
Mesaj
#770
Ziyaretçi
Tarihte bugün: 20 Mart
CNN TÜRK
- Tarihte en bilinen idam araçlarından birisidir giyotin, idam mahkumunun kafasını üst taraftan kesmek prensibiyle yapılmış bir çeşit idam aracıdır.
Giyotin
ilk kez 1792 yılında
Jacques Nicholas Pelletier
adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır…
Gelişim
Giyotin, belirtildiği gibi
Fransız Devrimi
ile adını duyurmuştur. Kendisinden çok önce, Avrupa’nın uzun yıllar kullandığı giyotin benzeri araçlar bulunsa da
Fransız
yapımı bu makine standart bir idam biçimi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Alet
, adını mucidi
Joseph
-
Ignace Guillotin
’den alır. Bir doktor olan
Guillotin
aynı zamanda bir meclis üyesidir. İdam cezalarını infaz etmek için bir makine tasarlar. Amaç daha “insancıl” ve eski rejimden daha modern, daha devrimsel bir idam cezası uygulamaktır.
Fransa’da giyotinden önce soylular genellikle kılıçla ya da baltayla idam ediliyordu. Bunun yanında asılma da yaygın bir idam biçimiydi. Tüm bunların yanında çok acı veren yakılma ve eziyet içeren cezalar da bulunuyordu.
Bu, giyotine göre eski ve geri kalmış yöntemlerde idam bir anda gerçekleşmiyor, acı verici bir süreç oluyordu. Hatta bu dönemde, ölüm acısız ve hızlı olsun diye kurbanın ailesi cellatlara para bile teklif ediyordu. Tüm bu şartlar altında devrimini gerçekleştiren Fransa, ölüm cezalarını da modernleştirmeliydi, bunlarla birlikte 20 Mart 17922de giyotin resmi olarak Fransa’nın idam aleti haline geldi.
19392da kullanımı durduruldu fakat Fransa’nın 19812de idam cezasını kaldırmasına dek resmi idam aleti olarak kalmayı sürdürdü. Bu döneme dek idamlar ya giyotinle ya da kurbanlara tüfekle ateş edilerek infaz edilirdi.
Antoine Louis (1723-1792),
Chirurgicale Akademisinin
bir üyesiydi ve giyotin konseptini ilk olarak gerçekleştiren insandı. Geliştirdiği bu alete “lousion” ya da “loisette” deniyordu ve giyotinin atası sayılırdı. Kurbanın kafasını tutan iki parçalı tahta (lunette) ve belirli bir açıya sahip bıçak, Louis’in makinasında da bulunuyordu.
Giyotin ilk kez Nicolas J.
Pelletier
’in idamında, 25 Nisan 1792 tarihinde kullanıldı.
Mucit Guillotine hakkında yayılmış bir mit ise kendisinin, mucidi olduğu giyotinle öldürüldüğüdür; ancak, bu yanlıştır. Dr. Guillotine 26 Mayıs 18142te doğal sebeplerden ötürü ölmüştür. Dr. Guillotine, aletin ve idam şeklinin kendi soyadıyla anılmasından rahatsız olmuş ve soyadını değiştirmiştir.
Fransa’da Giyotin
Terörün Tırmanışı
Haziran 1793 - Temmuz 1794 arası Fransa’da “Terörün Tırmanışı” ya da kısaca “Terör” olarak adlandırılır.
Monarşinin
çöküşünün ardından yaşanan karışıklık, yabancı monarşist güçler tarafından saldırıya uğrama korkusu ve monarşi sonrası karşı-devrim partileri Fransa’yı tamamiyle bir paranoyaya sürükler. Devrimin gerçekleştirdiği demokratik reformların birçoğu bu dönemde iptal edilir ve giyotinli idamlar başlar. Bu dönemde
Maximilien Robespierre
, hükümetin en kuvvetli adamlarından biri haline gelir ve Terör’ün simgesi sayılır.
Devrim Mahkemesi
, binlerce insanı giyotine sürükledi.
Asiller
ve halk, entelektüeller, politikacılar, fahişeler… Herkes her an idam edilebilirdi. “
Madam Giyotin
” olarak anılan bu makineyle tanışmak için “cumhuriyet karşıtı” ifadesi bile yeterliydi. Giyotin, “Madam Giyotin” dışında “
Ulusal Jilet
” olarak da adlandırılmıştır. Tahminlere göre ölü sayısı 15.000 ile 40.000 kişi arasındadır. XVI. Louis ve kraliçe
Marie Antoinette
1793 yılında idam edilir. Temmuz 17942te Maximilien
Robespierre
de giyotinle idam edilir.
Bu süre boyunca giyotinli idamlar, idam yerine toplanan kalabalığın popüler bir eğlencesi haline gelir. Hatta bu dönemde idam saatlerinin yazılı olduğu programlar satılmaya başlanır. Her gün gelen izleyiciler en iyi izleme yerlerini öğrenirler.
İdamları
izlemeleri için ebeveynler, çocuklarını da getirir. Terör’ün bitimiyle bu kalabalıklar aniden dağılır. Aşırı tekrarlar bu ürkütücü eğlenceyi bile sıkıcı hale getirmiştir.
Giyotin’in Sonu
Halka açık son idam mahkumu, 6 cinayet işlemiş
Eugene Weidmann
’dı. 17 Haziran 19392da şu an Adalet Sarayı olan, fakat o zaman hapishane olarak kullanılan bir binada kafası kesildi. Fransa’daki son idam mahkumu
Hamida Djandoubi
’dir ve 10 Eylül 19772de cezası infaz edilmiştir. Fransa’da idam cezası 1981 yılında kaldırıldı.
Fransa Dışında Giyotin
Fransa dışında, 17922den çok önce giyotin benzeri aletler bulunuyordu, ancak özellikle Avrupa’daki ülkeler, bu “modern” idam makinesini kullanmayı seçmiştir.
Dikkate değer bir örnek; Almanya’nın kullandığı “
Fallbeil
” (
Düşen Balta
) denen alettir. Bu alet çeşitli Alman eyaletlerinde 17. yüzyıldan beri kullanılmaktadır hatta
Napolyon Bonapart
zamanında geleneksel idam aleti olur.
Giyotin ve tüfekle ateş ederek öldürme Almanya’daki legal idam yollarıdır. Almanya’da 1871-1918 arasında,
Weimar Cumhuriyeti
’nde ise 1919-1933 yılları arasında kullanılmıştır.
Alman
Federal Cumhuriyeti
’nde 11 Mayıs 19492da 24 yaşındaki
Berthold Wehmeyer
adlı mahkum idam edilir ve bu giyotinli son idam olur. Batı Almanya idam cezasını 1949 yılında kaldırır. Doğu Almanya idam cezasını 1987 yılında,
Avusturya
ise 1968 yılında kaldırmıştır.
İsveç
’te ise giyotinli son idam 1910 yılında gerçekleşir.
Giyotin,
Amerika Birleşik Devletleri
’nde hiçbir zaman kullanılmaz. 19. yüzyılda elektrikli sandalye kullanılmadan önce tartışıldıysa da devreye girmemiştir. 1996 yılında
Georgia
eyaletinin meclis üyesi
Doug Teper
, elektrikli sandalye yerine giyotin kullanımını önerir ve suçlunun organlarının hastalara bağışlanabileceğini söyler. Ancak bu öneri kabul edilmez.
Canlı Kafalar
Giyotinin
ilk kullanımından itibaren Dr. Guillotin’in umduğu gibi hızlı bir ölüm yolu olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Geçmişteki idam yöntemlerinde acı çekmeyle ilgili minik kuşkular olmuştur. Ama giyotinin icadıyla, “insancıl” bir ölüm yolu olması dolayısıyla, bu konu ciddi bir biçimde tartışmaya açılmıştır. Giyotinin bıçağının kafayı vücuttan çok hızlı ayırması yüzünden kurbanın acı çekme süresini uzatması da olasıydı.
Bıçağın
yeterince çabuk kesmesi, beyne görece ufak bir etki yapması ve küçük bir ihtimal de olsa aniden bilinçsizlik haline geçilmesi de ihtimaller dahilindeydi.
İdamları izleyenler, hareket eden gözler ya da oynayan ağızlar hakkında sayısız hikayeler anlatırdı. Hatta
Charlotte Corday
’in kopmuş kafasının ensesine atılan bir tokatta bir kızgınlık ifadesi oluştuğu bile söylenmişti.
Canlı kafalar yüzünden bilimadamları bir çok deney yaptı. Ancak parmak şıklatmalara ve isimlerin telaffuzuna rağmen herhangi bir tepkiyle karşılaşmadılar. Büyük ihtimalle damarların büzülmesi, gibi bir sebepten dolayı kafaların surat ifadelerinin değiştiği söylendi.
Başka neler olmuş:
1653:
Osmanlı
tarihinde ilk bütçeyi yapmakla tanınan
Sadrazam Tarhoncu Ahmet Paşa
, bundan rahatsızlık duyanların padişaha şikayeti sonucu öldürüldü.
1727: Bilim adamı
Isaac Newton
öldü.
1918:
Türk Kadını Dershanesi
açıldı.
Dershanede
yabancı dil,
Türkçe
ve müzik dersleri ile konferanslar verildi.
1930:
Ressam Hoca Ali Rıza
47 yaşında öldü.
1933: Nazilerin ilk toplama kampı,
Münih
yakınlarında açıldı.
1945:
Adana
-Ceyhan`da meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem 39 can aldı, 328 ev yıkıldı.
1956: Fransa,
Tunus
`un bağımsızlığını tanıdı. Tunus`un ilk
Devlet Başkanı Habib Burgiba
oldu.
1967:
Kıbrıs Türk Toplumu Lideri Rauf Denktaş
, üç yıldır ayrı kaldığı adaya dönme kararı aldı.
1971: Atatürk`ün yakın arkadaşı,
Anadolu Ajansının
şirketleştiği 1 Mart 1925`te kurucuları arasında yer alan ünlü gazeteci
Falih Rıfkı Atay
77 yaşında İstanbul`da öldü.
1976:
Agatha Christie
`nin "
Şark Ekspresi
`nde Cinayet" romanına da konu olan ünlü "
Orient Express
", 70 yolcusuyla İstanbul`a geldi.
1981: "
Otello
", "Hamlet" oyunlarındaki rolleriyle tanınan; Türk tiyatrosunun kurucularından, oyuncu
Ertuğrul Sadi Tek
öldü. Sadi Tek, 1897`de İstanbul`da doğmuştu.
1981:
Arjantin
`in eski başkanı
Isabel Peron
, rüşvet suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
1996: İngiltere`de hükümet, "deli dana" hastalığının insanlara da bulaştığını açıkladı.
1998: Terör örgütünün elebaşılarından
Şemdin Sakık
ve kardeşi, Irak`ın kuzeyinde
Barzani
kuvvetlerine teslim oldu.
2003: ABD`nin Irak operasyonu
Bağdat
`ın bombalanmasıyla başladı.
2005:
Mersin
`de
Metropol
miting alanında yapılan Nevruz kutlamalarının ardından Türk bayrağını yere atıp yakma girişiminde bulunuldu. Olay yurtta infiale yol açtı.
2007: Irak`ta, Saddam döneminin devlet başkanı yardımcısı
Taha Yasin Ramazan
, 2003`te başlayan Irak savaşının yıl dönümünde asılarak idam edildi.
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 13:47
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...