Arama


Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
21 Mart 2010       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

kemik erimesi nasıl düzelir

Kemik Erimesi
Osteoporoz, kemik kütlesinin giderek azalmasıdır. Kemiğin mineral içeriği normaldir, sadece birim hacimdeki mineral yoğunluğu azalmıştır. Osteoporoz, sağlam kemiklerin yavaş yavaş erimesine ve zayıflamasına neden olan bir hastalıktır. Zayıflayan kemikler daha kolay kırılır hale gelir. Vücuttaki bütün kemikler bu durumdan etkilenmekle beraber kemik erimesi omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde daha belirgindir. Kemik kırıkları özellikle yaşlılarda tehlikeli bir durumdur.Kemiklerin sertleşmesini sağlayan asıl mineral kalsiyumdur. Osteoporozdan etkilenenlerin %80''i kadındır. Çünkü kadınların kemikleri daha incedir ve menopoz sonrası meydana gelen bir takım hormon değişiklikleri kemik erimesini hızlandırır. Osteoporoz erkeklerde daha nadirdir ve genellikle 70 yaşından sonra görülür.
Çoğunlukla vücutta bir kemik kırığı oluşmadan önce belirti vermez.
  • Sırt-bel ağrısı
  • Boyun giderek azalması ve vücudun daha öne doğru eğikleşmesi
  • Omurlarda, kalça ve bilek kemiklerinde kırıklar oluşması
  • Küçük travmalarla veya kendiliğinden oluşan kemik kırıkları
Osteoporozun nedeni tam olarak bilinmese de kemik erimesinin nasıl meydana geldiği iyi bilinmektedir. Normal şartlarda, bir yetişkinin toplam kemik kütlesinin %6-12''si her yıl yenilenir. Kemik kütlesi 20''li yaşların sonunda maksimum yoğunluktadır. 30''lu yaşların sonunda veya 40''lı yaşların başında ise kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Çünkü bu yaşlarda kemiklerde kalsiyum kaybı görülür ve alınan toplam kalsiyum miktarı kayıp miktarını karşılayamaz.
Kadınlarda, menopozdan sonraki ilk 3-7 yıl arasında kemik yoğunluğundaki bu azalma daha şiddetlidir. Sebebi, kemiklerin kalsiyumu tutmasına yardımcı olan östrojen hormonunun menopoz sonrası çok hızlı şekilde azalmasıdır. Diğer taraftan kemik yoğunluğunun yaşlanma sonucu bir miktar azalması doğaldır. Bazı kişiler osteoporoz açısından daha yüksek risk altındadır. Bu kişiler arasında aşağıdakiler sayılabilir.
• İnce kemikli veya sigara ve içki içen veya hareketten uzak bir yaşam tarzı süren kadınlar
• Ailesinde osteoporoz hikayesi olan veya özellikle 40 yaşından önce yumurtalıklarını aldırmış kadınlar
• Menopoza girmiş kadınlar
• Kronik böbrek hastalığı veya daha önceden geçirilmiş mide-barsak ameliyatı gibi kalsiyum emilimini bozan rahatsızlıkları olanlar
• Hastalığa bağlı uzun süren hareketsizlik geçiren kişiler
• D vitamini yapımında bozukluk olan kişiler
• Cushing hastalığı, tiroid hastalığı olanlar veya uzun süre kortizon, heparin tedavisi alan kişiler
• Kemiklerinde gelişme bozukluğu olan hastalar
• Beslenme bozukluğu olan kişiler
• Kemik yoğunluğunun ölçülmesi: Absorpsiometri veya kantitatif bilgisayarlı tomografi yöntemleri kullanılır.
• Kan ve idrar tahlili: Kalsiyum miktarı ölçülür, kalsiyum kaybı olup olmadığına bakılır. Genellikle diğer kemik minerallerinin seviyeleri normaldir.
• Kemiklerin röntgen filmlerini çekmek: Standart röntgen filmi, kemik kütlesinin %20-30''u kaybedilmeden herhangi bir bulgu vermez. Dolayısıyla osteoporozun erken teşhisinde yeri yoktur.


• Günlük diyet protein ve kalsiyum bakımından zengin olmalıdır. Süt ve süt ürünleri, balık, yumurta bol miktarda tüketilmelidir.
• Günde 1-2 gram dozunda kalsiyum tabletleri alınabilir.
• Hastada emilim bozukluğu varsa kalsiyumla birlikte D vitamini de verilmelidir.
• Osteoporozdan korunmak veya gelişimini azaltmak amacıyla menopoza girmiş kadınlarda hormon tedavisi önerilmektedir. Hormon tedavisinde, tek başına östrojen veya östrojen-progesteron kombinasyonları uygulanmaktadır.
Sen sadece aynasin...