Arama


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
27 Mart 2010       Mesaj #10
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

1. Süsleme Sanatında Besmele


Besmele, özellikle süsleme sanatında en fazla yazılan âyetlerin başında gelir. Besmelenin yazımına özen gösterilmesiyle ilgili Hz. Enes'ten gelen bir rivayette "Bismillâhirrahmânirrahîm'i özene­rek güzel yazan kişiyi Allâh affeder." buyurulması ve Hz. Ali'nin "Besmeleyi güzel yazan kişi affedilmiştir." sözü hattatların bu konuda gereken itinayı göstermelerinin başlıca sebebi olduğu gibi besmelenin çokça yazılmasının da esas âmili olmuştur (DİA, V, 534).
En güzel örneklerini Osmanlı hattatları elinde bulan besmele, çe­şitli süslü hatlarla Kur'an dışında bazen tek başına levha olarak, bazen de hilye levhalarının üst kısmına yazılmıştır. Oklu besmele en güzel örneklerden biridir.
Besmeleyle oluşan çeşitli tabir ve deyimler ve "Bismillâhirrahmâ- nirrahîm", çeşitli mimarî eserler ve hat sanatından başka, edebi­yatta ve folklorda önemli bir malzeme olarak kullanılmıştır.

2.Türk Edebiyatında Besmele


1. Eski Türk Edebiyatında Besmele
Eski Türk Edebiyatında, her eserin besmeleyle başlaması kaidesi­ne uyulduktan başka, çeşitli tür ve beyitlerde; halk edebiyatında türkü, ninni, destan gibi eserlerde; az olmakla birlikte yeni Türk edebiyatında; çeşme alınlıkları, mezar taşları, dükkanlardaki lev­halar gibi folklor ürünlerinde çokça kullanılmıştır (Duran, 2003).
Türk Edebiyatında besmele daha çok mısra ve beyitlerde telmih ve iktibas yoluyla kullanılmıştır. Her eserin besmeleyle başlaması kaidesine hemen hemen bütün edebî eserlerde uyulmuştur. Eski Türk Edebiyatında divan mukaddimeleri, tevhid, münacaat ve na'tlardan önce besmeleyle başlamaktadır

Gül-i gül-zâr-ı kelâm-ı kadîm
Bismillâhirrahmânirrahîm (Kasidenin başında yer almaktadır.) Eyledim yâ Rab senin hamdinle buna ibtidâ Bilmeyince tâ senânı kimse bulmaz çün bekâ (Çelikoğlu, 1985: 113)

Sûretünün safhasında gör ne yazmış ol Kadîm Ohıdum ol hattı Bismilâhirrahmânirrahîm
Merhamet kıl sen Nesîmî'ye eyâ bedr-i Münîr Ger hatâ kıldum ise estağfiru'llahe'l-azîm (Kürkçüoğlu, 1985: XXVL)

Eyledim yâ Rab senin hamdinle buna ibtidâ Bilmeyince tâ senânı kimse bulmaz çün bekâ (Şahver, 1969: 113)

Zikr-i Bismillahirrahmanirrahim Aşikâre gizliye Sensin alîm Son nefesde sakla imânım benim Bulmaya yol ana şeytâni'r-racîm Rûz-i mahşerde Muhibbî bendeni Irma anı rahmetinden yâ RahîmMuhibbî (Kanunî Sultan Süleyman 1494-1566) (Ak, 1987: 41)

Her eserin besmeleyle başlaması geleneğinin yanı sıra aşağıdaki örneklerde de görüldüğü gibi sevgilinin güzelliğine yine aynı se­beple telmîhen kullanılmıştır.
Hat yazılsa tan mıdur yâkût-ı la'l-i yârda Besmele yazarlar evvel mahzenü'l-esrârda (Kılıç, 1998: 214)

Mushâf-ı hüsnünde ebrû medd-i Bismillâh'dır Vâkıf-ı sırr-ı cemâlin 'ârif-i bi'llâhdır (Çelebioğlu, 1998: 93-97)

"Güzellik kitabında veya yüz mushafında kaş, besmeledeki Ce- nâb-ı Hakk'ın Rahmân sıfatının imlasındaki med gibidir." mânâ sınadır.

2. Yenileşme Devri Türk Edebiyatında Besmele
Yenileşme Devri Türk Edebiyatında, genel özellik olarak gelenek­ten kopma söz konusu olduğu için şairlerin çoğu divan tertip et­meyerek, çeşitli şiirlerinin toplandığı şiir kitapları neşretmişlerdir. Dolayısıyla yazmaya besmeleyle başlama geleneği de yok olmuş­tur. Buna rağmen çeşitli sebeplerle kaleme alınan şiir kitapların­da besmele kelimesine oldukça çok yer verilmiştir.
Arif Nihat Asya'nın Süleymaniye şiirinde;
Gün batıp doğdukça dünya durdukça Üzerinde kalacaktır başların Öpülüp alnından besmelelerle Yerlerine konmuş kilit taşların (Asya, 1990: 25) şeklinde besmele geçmektedir.
Besmele münâcât tarzında yazılmış eserlerde de sık sık karşımıza çıkmaktadır.
Yakarı şey hiç yoktan varlığımı bir balçıktan var edenim nimetine şükürlerle binlerce kez hamd ederim.ey başıma bir taç gibi Muhammed'i yar edenim huzurunda günahımdan utanırım ar ederim evvel Allâh âhir Allâhbismillâh kimsenin önünde eğilmez başım senden başka yar olmaz kimse bize senden başka ey dünün ve bu vaktin sahibi ey sahibi bir hesap gününün bir tek sana eğilir secde ederiz kulluklar bilmeyiz başkaca bâtın Allâh, zâhir Allâh bismillâh
sabit kadem kıl bizi müstakim yolda kaybolmamış insanlar grubunda bir olsun eylemimiz sözümüz dostlarla arkadaşlarla bir olsun yüreğimiz gönlümüz mağfiret eyle bağışla bizi
sensin bizim tek sahibimiz ey merhameti bol ikramı sonsuz şanı yüce Rabbimiz Rahîm Allâh, Rahmân Allâh bismillâh(Kurnaz, 1992: 96).

3. Türk Halk Edebiyatında Besmele


Türk Halk Edebiyatında da besmelenin iktibas edildiği pek çok örneği görmek mümkündür. Aşık Edebiyatında tevhid tarzı eser­lerde, aşık tarzı destan ve şiirlerde karşımıza sıkça çıkmaktadır. Bayburtlu Zihni'den:

Tevhid
Müstecâb eyle duamı yâ Rahîm Sırr-ı Bismillâhi'r-rahmâni'r-rahîm Hamd sad el-hamdü li'llâhi'l-mu'în Sad hezâr şükr-i Rabbü'l-âlemîn
Sen ki Rahmân-ı Rahîmsin yâ İlâh Yevm-i dînin mâliki bî- iştibâh (Sakaoğlu, 1988: 138).
Seyrânî kuluna rahmeyle Rahîm Bin bir ismin dilde hatmoldu Rahîm Çağırınca seni yâ Gafûru'r-rahîm Kerem eyle medet yâremiz anda (Yüksel, 1987: 31).

Bayburtlu Celâlî'den: Biri safi "sad" İmlâsı Biri besmele'nin "bâ"sı Biri "elif-lâm"ın "râ"sı Gamz-ı müjgânım merhaba
Habâsetler gibi pistir her işi Kör olsun gözleri dökülsün dişi Besmelede seksen sekiz yanlışı Gidip fetvâneye mânâ beğenmez
Arifler dilinde harf-i Bismillâh Seng-i hâre değse gül-anber eyler Her kime yetişse "nârun mina'llâh" "Lentebur" sırrına ol mahzar eyler
Öyle bir Leylâ'ya Mecnûn'um billâh İsminde okunur harf-i Bismillâh Tutuştu her yanım hasbeten li'llâh Mevlâ'yı zikr eden kul kınanır mı

Yemek Destanı
Bismillâh okundu ince taâma
Zağbal kuru kaymak durdu selâma
Baklava bal börek koz içi helvâ
Döktük orta yere harmân eyledik
(Kurnaz, Tatçı, 2000: 177, 203, 139, 172, 251).
Sümmanî'den:
Der Sümmânî kırklar ile görüştüm Bûs edip destin ummâna düştüm

Hakk'ın lutfu ile ben de yetiştim Her işin başında Bismillâh dedim
Maşallâh yakışmış o kadd ü kâmet Öğmüş halk eylemiş Cenâb-ı Kudret Besmelesiz hâsıl olsa bir velet Eremez kemâle şargadan olur
Senin bildiğin esrâra çeken var bir Bismillâh Sana kimler hüccet verdi bana mülk ettin günâhı Yirmi dokuz harf içre cem etmiş ilm-i Kur'ân'ı Hem bir sen mi öğrendin hocam şerîat-ı garrâyı Bizi halk eyleyen Hâlık bilir âlâyı ednâyı (Rayman, 1997: 232, 305).

4. Dinî ve Tasavvufî Türk Edebiyatında Besmele


Yine Tekke Edebiyatında Yûnus'ta, Yesevî'de Hâcı Bektaş'ta her hayırlı işe besmele ile başlama geleneğine uygun kullanımların yanında besmelenin mânâ ve öneminden bahseden şiirler de var­dır. Bunlardan bir tanesi 1865-1928 yılları arasında Prizren'de yaşamış, Melâmî tarikatına mensup, aynı zaman da Prizren'de Melâmî halifesi ve şeyhi olan Abdulmâlik Hilmi'dir.
Besmelenin bütün ilimlerin toplamı olduğu; bâ-i Besmele'nin Hz. Muhammed Mustafa, bâ'nın noktasının Hz. Ali ve mimin ise Cenab-ı Kibriyâ'yı gizleyen bir örtü (Hz. Peygamber ve kâmil in­sanların sureti) olduğundan bahsedilmektedir.
Şurû ettim besmeleyle evvelâ İsm-i zâtıyla edipdir ibtidâ Kâinatın fâtihidir besmele Hem sıfât u zât u fi'ldir zâhire

Besmeledir câmi'-i cümle 'ulûm Nokta-i vahdet rumûz-ı mübtedâ
Lüb içinde sırr olunmuş sır durur Bunda bilindi nedir sırr-ı 'amâ
Sırr-ı zât mestûr durur âdem ile Hep Celâlu'llâh cemâldir bu nümâ
Bâ-i besmeledir Muhammed Mustafâ Nokta-i bâ'dır Ali'yyü'l-Murtazâ
Her kişiye lâzım olur bilmeğe Mebde' ile hem meâdı canıma
Cennet-i ma'nâ içinde yazılı Mîm-i besmeledir ridâ-ı kibriyâ
On sekiz bin âlemin sırrı budur Âlemi halk etmede hubb-ı Hudâ
Aşk ile yanmak gerekdir ey ahî Aşk içinde bulunur zevk u safâ
Tad-ı aşkı bilmeyen hayvân durur Ot ile yem yimeğe anlar sezâ
Üç hurûfun sırrı oldu besmele Biri hırka biri tâc u bu ridâ
Hırkada var üç 'alem bil ey dedem Biri sarı biri ahmer bir kara

Tâcının dört terki dahi bilesin Terk-i dünyâ biridir terk-i ukbâ
Terk-i hestî birisine dediler Terk-i terk oldu biri hem mahviyâ
Yediye oldu bu sırlar müştemil Bu durur cümle cihâz-ı evliyâ
Hem ridânın otuz iki rengi var Anın ile zâhir oldu Hilmiyâ (Özcan, 1994: 28).

Yûnus Emre' den.
Sensin Kerîm sensin Rahîm Allâh sana sundum elim Senden artık yoktur umum Allâh sana sundum elim (Tatcı, 2005: 181).
Ahmed-i Yesevî'den, Bismillâh dip beyan eyley hikmet aytıp Tâliplerge dürr ü güher saçtım muna Riyâzetni katıp tartıp kanlar yutup Min defter-i sâni sözin açtım muna (Erarslan, 1983: 48-49).
Hâcı Bektâş-ı Velî'den,
Pes zâhidlerün tâ'atı dün ü gün Tanrıyı zikretmektür ve hem Bis- millâhirrahmanirrahimi cümle işdeyâd kılmakdur (Esad Coşan, tarihsiz: 7)

Şah Hatayî'den:
Alnımızda yazılı böyle bir yazı
Mümin Müslim Hakk'a eyler niyâzı

Besmeleyle okunur Elham suresi Okudum da geldim yolun üstüne
Şah Hatâyim eydür şem'i çırası er-Rahmân'dır iki kaşın arası Besmeleyle okunur Elham suresi Okudum da geldim ölün üstüne

Türkülerimizde:


Can özümden besmeleyi çekince Dil yanmazsa ben yanarım sultânım Ekrem Çelebi
Kaşların bismillâh yüzün Beytu'llâh Seni öz nurundan yaratmış Allâh
Mani ve ninnilerimizde de: Besmeleyle çıktım yola Selam verdim sağa sola A devletli benim beyim Ramazanın mübârek ola (Üçok, 2002: 305).
Ninni der uyuturum Besmeleyle büyütürüm Ne yapalım böyle durum Ninni yavrum ninni (Çelebioğlu, 1987: 20,41).

C. Türk Folklorunda Besmele


Besmelenin Türk folkloru, eğitim ve kültür tarihinde de önemli bir yeri vardır. Çeşme alınlıklarında, dükkanlardaki levhalarda, mezar taşlarında besmeleyle ilgili beyit ve mısraları görmek mümkündür. Evlerin en yüksek ve en güzel yerlerini ağaç oyma, sedef kakma, gümüş ve genç kızların çeşitli şekillerde işledikleri besmeleler süslemektedir.
Okula başlama törenlerinden biri olan, halk arasında "Âmin Ala­yı", yüksek tabaka arasında da "Bed'-i Besmele şeklinde anılan "Mahalle mektebine başlama merasimi" okuma yaşına gelmiş çocukların, hoca önünde merasimle besmele çekerek, okumaya başlamalarını ifade etmektedir. Dua alayı ya da Besmele cemiye­ti olarak da bilinmektedir (DİA, V, 540).
İnsan hayatında yeni bir dönemin başlangıcı sayılan okula başla­ma; hem çocukluktan çıkma yolunda atılan ilk adım hem de ço­cuğa yeni bir statü kazandırmada ilk adım sayılmaktadır.
Bed'-i Besmele törenine bağlı olarak okul ilâhîleri de ortaya çık­mıştır. Bunlar arasında besmele ilâhîleri de vardır.

İlâhîlerden birisi;
Yâ İlâhi başlayalım ism-i bismillâh ile Bu duâya el açalım ism-i bismillâh ile Sen kabûl eyle duâmız besmele hürmetine İlmini eyle müyesser yâ İlâhe'l-âlemin şeklinde devam etmektedir (Birinci, 1982: 37-57).

Çeşme Alınlıkları


Allâh'ın (c.c.) Hayy sıfatının gizlendiği suya, İslâmiyet büyük önem vermiş ve insanlara su sağlamanın en hayırlı ve sevap işlerden olduğunu kabul etmiştir. Hz. Muhammed'in "Sadakanın en fazi­letlisi su teminidir." şeklindeki hadisi, maddî durumu iyi olanla­rın su ihtiyacını karşılamak üzere kuyular vakfetmesine sebep ol­muştur.
Bu sebeple özellikle Türk topluluklarında çeşme yapımı ve çeşme vakfı önemli bir hayır sayılmıştır.

Hayrat olarak yapılan çeşmelerin, yalnız şehir, kasaba gibi yerle­şim yerlerinde değil, yol kenarlarında, kırlık yerlerde de yapılmış­tır. Yollardaki çeşmelere "menzil çeşmeleri", açık arazideki çeş­melere de "çoban çeşmeleri" denir.
Bu çeşmelerin, özellikle de şehirlerdeki çeşmelerin kitabeleri ya­pıldığı dönemin üslûbuna uygun olarak yazılmıştır. Genellikle besmele ile başlar, hayır sahibine dua isteğiyle biter. En meşhur­larından birisi, III. Ahmed'in çeşmesi için yazdığı beyittir.
Çek Besmeleyi iç suyu Hân Ahmed'e eyle dua

Dükkan/ardaki Levhalar:


Osmanlı İmparatorluğunun her yerinde esnaf, sanatkâr ve mes­lek sahiplerinin, ahîlik geleneğine uygun olarak pîre bağlılıkları son zamanlara kadar sürmüş, her sanat, meslek ve iş yerinde o sanat, meslek ve işini belirten levhalar asılmıştır. Bunlardan bazı­ları şunlardır:

Muhallebici dükkanı:
Bu seherde besmeleyle açılır dükkanımız
Hazret-i Şeyh Şâzelî'dir pîrimiz üstâdımız

Berber Dükkanı:
Her seherde besmeleyle açılır dükkânımız Hazret-i Selmân Pâk'tır pirimiz üstâdımız

Kiremitçilerde:

Her seherde besmeleyle açılır dükkânımız Hazret-i Abdullah Mekkî'dir pirimiz üstâdımız
Edirne'de Selimiye Kapalı Çarşısı'nda: Her seherde besmeleyle açılır dükkânımız Hazret-i İbrâhîm peygamberdir pirimiz üstâdımız (Çağatay, 1989: 167-168).
Buraya kadar besmelenin kullanımı ile ilgili verdiğimiz çeşitli ör­nekler toplum hayatındaki kutsal ve mühim manayı vurgulamak­tadır.

MsXLabs.org & DİB
Son düzenleyen perlina; 14 Nisan 2017 13:35
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....