Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Tek Mesaj #105

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ağustos 2006       Mesaj #105
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ABÉLARD VE HÉLOISE
Asagidaki satirlar Fransiz tarihinin (belki de insanlik tarihinin) en dramatik askinin kahramanlari sair, filozof Abélard ile ögrencisi Héloise'in birbirlerine yazdiklari mektuplardan alintilanmistir. 1079 yilinda Nantes yakinlarinda dogan Abélard gençliginde felsefe ile ilgilenir. Egitimini sürdürmek için Paris'e gider, dinbilim dersleri alir ve konusmalari ile Paris'i adeta fetheder. 37 yasinda iken 12. Yüzyilin siradisi kadinlarindan; akilli, egitimli, güzel, Héloise ile tanisir. Héloise o sirada 15 yasindadir. Felsefe egitimi ile baslayan bu tanisiklik tutkulu bir aska dönüsür ve Héloise 1118'de bir erkek çocuk dogurur. Gizlice evlenirler. Héloise evliligin Abélard'in filozof kisiligi ile bagdasmayacagini düsünmektedir. Héloise'in dayisi Fulbert gayrimesru çocuk dogurdugu gerekçesi ile(kimilerine göre yegeninde gözü de vardir) çifte karsi son derece acimasiz elestirilerde bulunur ve onlari taciz eder. Abélard karisini
Fulbert'ten korumak için bir manastira gönderir. Karisini korur, ama kendisini koruyamaz... Fulbert bir iddiaya göre kendi elleri ile Abélard'i hadim eder. Abélard'in tüm eserleri mahkeme karari ile yakilir. Abélard rahip, Héloise rahibe olmustur. Bir gün Héloise'in eline bir mektup geçer :
"Elin. elin degmis bu mektuba "satiri ile baslayan mektupla Abélard'a cevap yazar... Gerçekte 7 mektup vardir; ve bu mektuplari Ronald Duncan oyunlastirmistir.

ABÉLARD VE HÉLOISE

Elin. . . elin degmis bu mektuba.
Tesekkür ederim; bana yazmamissin ama.
Asik oldugum elin. O aska susamisim.
Hakkim var o elin yazdigi mektubu açmaya.
* * *

Çünkü askim ölümüm oldu benim.
Sairlik taslamiyorum.
Gerçek bu: Sen olmayan her sey için ölüyüm ben.
Her gün seni unutacagim diye yeminler ediyorum,
Sonra seni düsünürken kendime yakalaniyorum.
Zaaflarima kizip köpürüyorum,
Sonra iyi ki zayifim diye sükürler ediyorum.
* * *
Inkar etme beni, kendini, ya da bizi.
Yaz bana, gizli düsüncelerini ögreneyim.
Kiskanmaya gücün varsa,
Tek rakibin, öptügüm mektuplari kiskan.
Küçücük bir kus gibiyim.
Havam sensin es üstüme.
Küçücük bir balik gibiyim.
Suyum sensin ak üstüme.
Suskunlugun çöl olur bana.
Suskunlugunda bogulurum.
* * *
Tanrim! Nasil da gipta ediyorum,
Sevgisi bizim gibi olmayanlarin mutluluguna.
Nasil da ugrastim kendimce sana kara çalmaya.
Aklimdan tüm kusurlarini tekrarladim durdum.
Bu da ise yaramadi.
Hatalarinda da sen vardin.
Onlari hatirlarken erdemlerin geliyordu aklima.
Filozof dedigin, lafin tek gerçeginin yine laf oldugunu iyi bilir.
Edebiyatin en iyisi bile küçücük bir yaprak kadar hayat dolu degildir.
* * *
Bu satirlari yazarak beni inciten elinden nefret ediyorum simdi.
En tembel adam bile bir tohum ekebilir,
Marifet bakmakta ektigin tohuma.
Baskalarinin maliysak eger tutkunun araci oluruz da,
Asla dillendiremeyiz onu.
Köpege tasma takmasan da,
Sadakati baglar onu sana.
Bilirsin ki isteyerek kalmaktadir yaninda.
Iste ben bu özgürlügü istiyordum...