Arama

Sizin Yazılarınız - Tek Mesaj #138

KoZMiK BiLincH - avatarı
KoZMiK BiLincH
Kayıtlı Üye
1 Nisan 2010       Mesaj #138
KoZMiK BiLincH - avatarı
Kayıtlı Üye
DÜNYA’YA AÇIKLIYORUM:

“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya..” Serisinden / Bölüm 8


- Felaket TV Hastasıyız -

Sen hiç alım gücü olduğu halde, televizyonu olmayan bir ev gördün mü? Gördüysen eğer, o evde yaşayanların imzalı resimlerini alır mısın benim için? Msn Happy Bunu kimse inkâr edemez, seviyoruz televizyonu.

Ancak bu konunun benim gündemime gelme sebebi, televizyona karşı olan sevgimiz değil, izledikten sonra onun bizde açığa çıkardığı rahatsızlıklardır. Önce zihinsel, akabinde fiziksel olarak boy gösteren bu rahatsızlıklar, “Çok Büyük Adamız Biz” kliniğindeki uzman arkadaşlar tarafından tespit edilmiş ve TV Virüsü olarak adlandırılmıştır.

Peki, birinin TV Virüsü kaptığını nasıl anlarız? Alın size birkaç örnek.

Pokemon adlı çizgi filmi izledikten sonra, kendini oradaki karakterlerden biri ilan ederek camdan atlayıp uçmaya çalışan, ancak doğal olarak, düşüp bacaklarını kıran çocuk, klasik bir TV Virüsü kurbanıdır.

Ya da izlediği parfüm reklamından etkilendikten sonra, gördüğü ilk parfümeri mağazasından ürünü alıp kullanan, ardından da “Ben bu parfümü kulandım. Ama reklamda gösterildiği gibi kızlar benim peşimden koşmadı” diyerek ilgili firmayı dava eden vatandaşta, yine TV virüsü kapmış demektir.

Başka bir vakada şudur. Kurtlar Vadisi isimli diziyi izleyip, virüs kapan bazı ülkem insanları, dizideki baş karakterin ölmesi sonucu, mevlit okutup, kendi aralarında sade bir törenle yaslarını tutmuşlardır.

Ayrıca, Aşk-ı Memnu isimli diziyi izleyen bir kısım evli erkeklerin, kaptıkları virüsten dolayı beyinleri işlevini yitirmiş ve eşleri ile yeğenlerini mümkün mertebe yan yana getirmemeye dikkat ettikleri gözlemlenmiştir.

“Oha artık. Bu kadar da olur mu?” demeyin sakın. Bunlar sadece virüsten en az etkilenen kişilerde görülen belirtilerdir. Daha fazlasına da şahit oldu bu ülke.

Mesela, Murat Kekilli’nin “Bu Akşam Ölürüm” isimli şarkısına çektiği klibi izleyen bir hastamız, virüsün etkisi ile klipten etkilenmiş ve intihar etmiştir. Hatta Reha Muhtar’ın, bu haberi aktardığı sırada şarkı sahibine, “Bana bak. Kekilli misin nesin? İnsanları böyle ölüme sevk eden şarkılar yapıp intihara sebep olma. Adam gibi şarkılar yap, benim de sinirimi bozma” şeklinde attığı fırça, akıllardan hiç çıkmaz.

Bu arada konusu geçmişken; bu vakaların hepsine, o günün gazete ve haber bültenleri yer vermiştir. Detaylı bilgi isteyenler internette minik bir araştırma sonucu bahsi geçen haberler ile karşılaşabilirler.

Evet;
-Deli Dana,
-Kuş Gribi,
-Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (Kene),
- H1N1 Domuz Gribi
gibi birçok salgından sonra, vatandaşlarımız için ölümcül tehdit oluşturan yeni salgın, TV Virüsüdür. Bu tespiti yapmış olmanın haklı gururunu yaşıyor ve tüm halkımızı bu amansız virüse karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz
Msn Happy

Kozmik BiLincH'in "Çok Büyük Adamız Biz Var Ya.." İsimli Kitabından Alıntıdır..




DÜNYA’YA AÇIKLIYORUM:

“Çok Büyük Adamız Biz Var Ya” Serisinden / Bölüm 9

- Sevdik Mi Tam Severiz -


Biz öyle bir milletiz ki, kalbimize sığdıramayıp taşırdığımız, damarlarımızda dolaştırdığımız, bünyemizde yaşattığımız duygu, sadece sevgi olarak kalmaz. İşin başında illa seçici davranıp, imkânsızı severiz.
Sonra sevda olur sevgimiz.

İmkânsıza sevdalandık ya bir kere, derdi-çilesi kararttı ya içimizi hani; sevdamızda içimize ayak uydurur sonra. Kara sevda yaşarız.

Ama sevdamızı karasıyla birlikte içimize gömüp gitmeyiz de hiçbir zaman. Savaşırız! Kara sevdadan, ak sonuçlar çıkartmaya çalışırız.

Biz savaştıkça dilden dile yayılır sevdamız. Efsane olur. Destan olur. Çocuklara masal, gençlere örnek olur. Anlatılır Leyla ile Mecnun’un çilesi. Ferhat’ın Şirin için ettikleri. Kerem’in Aslı’ya kavuşmak için çektikleri.

Gaza geliriz.
“2 Mecnun, 3 Ferhat, 5 Kerem bir araya gelse, benim sevdamdan büyük olamaz” der, gider tutuluruz en imkânsıza. Sonra başlarız savaşmaya. Gündüzleri elimiz işte, aklımız aşkta. Akşamları ise aklımız yine aşkta ama, elimiz içki kadehinde.

Erkek isek,
-“Vermiyo oğlum babası” deriz.

Kız isek,
-“Annesi istemiyo beni yaa” deriz

Ancak nesil o eski Ferhat-Aslı, Leyla-Mecnun nesli değildir artık. Altından girer, üstünden çıkar kavuşuruz sevdiğimize sonunda. Dillere destan düğün yaparız hemen.

Sonra ne mi olur?
Bu evliliklerin % 50si ilk yılda,
% 10uda daha sonraki yıllarda boşanma ile sonlanır. Daha net konuşmak gerekirse, sadece 2008 yılında geçimsizlik nedeni ile boşanan çift sayısı, 94 bin 567dir.

Neden mi?
Sevdik Mi Tam Severiz de o yüzden.
Geniş yürekli bir milletiz biz. Gönlümüz de her daim birden fazla sevgi barındırırız. İş böyle olunca da, asker misali kıdem sırasına dizeriz sevgilerimizi.

Örneğin severek evlendiğimiz kadın, çocukluğumuzdan beri sevgisiyle büyüdüğümüz futbol takımının maçını keyifle izlememize karışırsa, anında basarız boşanma davasını. Delikanlı adamız biz! Sevmişiz bir kere o takımı. Olur mu öyle maçı kaçırmak?

Ya da tango tutkunu kadın, sevgili kocasıyla bir türlü dans edemiyorsa, imkânı yok biter o evlilik. Kolay mı ya, yıllarca tango sevgisi büyütmüş içinde.

Sonuç olarak o veya bu sevgi sebeple, yüz binlerce çift adliye kapılarında alırlar soluğu her sene.

Hâkim sorar:

- Neden boşanmak istiyorsun evladım?

Hüsnü: Geçimsizlik sebebi ile hâkim bey.

Hatice: Yalan söylüyo hâkim bey. Şiddetli geçimsizlik sebebi ile.

Hâkim: Ne şiddeti yahu?

Hatice:
Her akşam yemekten sonra zorla boks maçı yapıyor bu hayvan benimle.

Hüsnü:
Ya hâkim bey, ben küçüklükten beri dövüş sporlarını çok severim. Tüm ısrarlarıma rağmen peder beyde yazdırmadı beni bi kulübe. E şimdi evlendik. Bağımsızlığımızı ilan ettik. Bu spor sevgisi de içimizde patlamasın dedik. Ama Allah seni inandırsın, hiç bi kural ihlali yapmam. Temiz dövüşürüm. Bizimki de spor sevgisi be hâkim bey. Ama bu kadın benim sevgime saygı duymayacak kadar anlayışsız. Boşanmak istiyorum hâkim bey.

Hâkim:
Yaz kızım… Böylesine büyük sevgilerin yanında, tarafların birbirlerine olan sevgilerinin hükmen mağlup olması nedeni ile, bu çiftinde boşanma taleplerinin kabulüne…

Mübaşir:
Sıradakiiii…


Kozmik BiLincH'in "Çok Büyük Adamız Biz Var Ya.." İsimli Kitabından Alıntıdır..

Son düzenleyen KoZMiK BiLincH; 1 Nisan 2010 15:12 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
Organlarının Bile Esiri İken, Nasıl Olurda Özgürlükten Söz Edersin ?