Arama


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
7 Nisan 2010       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

milli kültürümüzü yaşatmak için neler yaapmalıyız

Alıntı
Misafirkhj adlı kullanıcıdan alıntı

kültür vakılıklarını korumak için neler yapikmalıdır

Alttaki mesajı inceleyin.
Ayrıca verdiğim linkten bilgi alın.
Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu


Alıntı
fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı

Tanıtmada en etkili araç kültürümüzdür. Kültürde dinamik bir gelişme sürecini ve daha uygar sentezleri savunun cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, bize bilimsel ve çağdaş bir kültür ve uygarlık anlayışı bırakmıştır.

Kültür; bir halkı millet yapan organik bir bünyenin bütünlüğüne eriştiren, maddî, manevî değerlerin bir sentezidir. Milletin ruhudur. Bu değerlerin oluşturulması, toplumca benimsenmesi ve yaşatılması her şeyden önce bir halkın millet olma ve millet olarak yaşama kararlılığına ve azmine dayanır. Türk aydını kültürde rönesans sayılabilecek olayın özünü kavrayamamış, kendi geçmişini akılcı ve eleştirici bir gözle görüp yenileyememiş, batılılaşmayı şekilcilikten öteye götürememiştir. Halbuki gerçekten batılaşma; batının bilimsel zihniyetine sahip çıkma, üretici olarak millİ kültürün maddî değerlerini yenileme ve bu değerlerden toplumun sosyal kimliği oluşturan manevî değerler arasında denge kurmaktır.

Türkiye'de millî kültürü korumak geliştirmek ve bir bütün halinde toplumda yaygınlık kazanmasını sağlamak; aynı zamanda Türk Devleti'nin ülkesi ve milletiyle birliği beraberliği ve bütünlüğü korumak bakımından en etkili araç olacaktır. Konunun anlamı ve önemine yaraşır bir planlama ile devlet çapında organize edilmiş olması başarının ilk şartıdır. Teknolojik asrımızın bugünkü anlamında uygulayacağımız millî kültür tanıtımı; konunun önemi doğrultusunda devlet çapında topyekün haber alma ve topyekün propaganda ile mümkün olacaktır.

Barış içindeki savaşın en önemli unsurlarından birisi “Uluslararası kültür savaşı”dı
Türk millî kültürünü ve kültür varlıklarını koruma, geliştirme yaşatma ve tanıtma; millî görevlerin en başta gelenidir.

Tanıtma alanında amacımız; öncelikle kendimizi tanımak suretiyle araştırma inceleme ve tespit, koruma, değerlendirme ve kullanmaya hazırlandıktan sonra tanıtmaya sunmaktır. Geç kalınmış olmasına rağmen öncelikle; resmi, özel, özerk bütün kurumu ve kuruluşların imkânları tespit edilip birleştirilerek ve milletçe benimsetici bir tanıtma girişimiyle millî ortam hazırlanarak, faaliyete geçilmelidir.

Tanıtmada prensip olarak dünya ve devlet çapında; etkinlik tam yerinde ve tam zamanda bilgili, metodlu, planlı, programlı, teşkilatlı, koordineli ve devamlı bir faaliyetle konu başarıya ulaştırılabilinir. Millî kültürümüzü bugünki anlamda doğru olarak tanıtmak mevcut aksaklıkların, eksikliklerin, ihtiyaçların tespitiyle, isteklerin, tekliflerin ve denetim raporlarının araştırma, geliştirmelerinin yapılmasıyla mümkündür.

Kültür: Lügat anlamıyla bir toplumda geçerli olan gelenek halinde devam eden, her türlü duygu, düşünce, dil sanat ve yaşayış unsurlarının tümüdür.

Millî Kültür: Milletçe tüm varlığını teminat altına alarak toplumun tarih süreci içinde oluşturduğu ve oluşturarak benimseteceği maddî ve manevî değerler bütünüdür.
UNESCO'ya Göre Kültür Politikası: Belirli bir zamanda toplumda var olan, fizikî, beşerî kaynaklardan optimum ölçüde yararlanarak, bazı kültür ihtiyaçlarını gerçekleştirilen, şuurlu ve maksatlı işlerin bütünüdür. Böylece metodlu ve maksatlı olarak amaçlar tayin edilir. Öncelikler belirlenir. İnsanların fikir ve düşünce eserleri, nakledilen bu yolla sosyal hayatın vasfı yükseltilmiş olur.

Millî Kültür Politikası: Psikolojik sosyolojik ve psikososyal sahadaki millî hedeflere ve dolayısıyla millî güvenlik politikasının diğer unsurlarına yardımcı olacak şekilde ulaşmayı gözeten etkisiyle Atatürk Türkiyesi'nin yurt içinde ve yurt dışında devlet çapında bu alanda tanıtılmasını sağlayacak, topluma maal edici girişimlerin tümüdür

Milletin bağımsızlığı; millî kültürünün ve inançlarını her türlü tesir ve baskılardan uzak tutması, onu koruması ve geliştirmesiyle mümkündür. Kısaca Osmanlıcalıktan Orta Asya, Selçuklu, Batılı ve Anadolu kültürü tezleri olarak ifade edilen görüşler, istenilen tezleri, millî kültür birleşimini sağlamak yerine, kavram kargaşalığı meydana getirmiştir.

Tarihimizin her dönemi, zengin millî kültürümüzü oluşturan ve birbirinden ayrı düşünülmemesi gereken bir millî bütünün parçasıdır.