Arama

Güneş (Uzay) - Tek Mesaj #3

XxSuiKasTxX - avatarı
XxSuiKasTxX
Ziyaretçi
8 Nisan 2010       Mesaj #3
XxSuiKasTxX - avatarı
Ziyaretçi
Yeryüzündeki canlıların yaşaması bakımından en büyük enerji kaynağı olan Güneş dünyadan bir milyon defa daha büyüktür. Dünyadaki bütün canlılar canlılıklarını Güneş'in ısısına ve ışığına borçludurlar.

Güneş dünya'ya en yakın yıldızdır. Güneş sisteminin merkezi olan Güneş aslında küçük yıldızlardan sayılır. Fakat başka yıldızlara oranla dünya'ya yakın olduğu için bize büyük görünür. Güneş'in dünyadan uzaklığı yaklaşık olarak 149.500.000 kilometredir. Çapı 1. 380. 000 kilometre olup dış görünüş bakımından 3 kısımda incelenebilir :

1- Işıkküre (Fotosfer)
Ad:  güneş4.jpg
Gösterim: 1623
Boyut:  19.3 KB

2- Renkküre (Kromosfer)
3- Taç (Korona)


Güneş dünyadan bir milyon defa daha büyüktür ama ağırlığı dünyanın sadece 332. 000 katıdır. Bu durumdaGüneş'in dünyadan daha hafif materyalden yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Başka türlü söylemek gerekirse Güneş'i meydana getiren maddeler dünyayı meydana getiren maddelerden daha hafiftir. Çünkü dünya Güneş kadar büyük olsaydı ağırlığı onun ağırlığının dört misli olacaktı.

Dünyayı meydana getiren elemanların büyük bir kısmı Güneş'te de mevcuttur. Hatta bunlardan bazılarının oranı dünyadakinden daha fazladır. Güneşin bileşiminde en yüksek oranla bulunan maddeler hidrojen kalsiyum sodyum magnezyum ve demirdir.

Yukarda Güneş'i oluşturan materyalin dünyaya oranla daha hafif olmaları gerektiğini belirtmiştik. Bunun nedeni Güneş'in genellikle gazlardan meydana gelmiş bir küre olmasıdır. Yani Güneş kızgın bir gaz küresidir. Uzayda kızgın gazlardan oluşmuş bir kürenin varlığını tahayyül etmek belki de güçtür. Çünkü gaz kapalı tutulmadığı süre kaçan dağılan bir elemandır. Ancak çekim kuvvetinin buradaki etkisini de unutmamak gerekir. Güneşin çekim gücü dünyanın çekim gücünden çok büyüktür.

Güneşin en belirgin özelliklerinden biri belki birincisi de buradaki akıl almayacak yüksek ısıdır. Güneş'in ışık ve sıcaklık veren parlak kesimi ışıkküre'deki ısının 5800° (derece) olduğu hesaplanmıştır. Merkezindeki ısı ise yaklaşık olarak 20.000.000° (derece) yi bulmaktadır.Yüzeye doğru geldikçe bu ısı azalır.Işıkküre'nin üst kesimlerinde ısı 4200° ye kadar düşer.Bilimsel yöntemlerle yapılan incelemeler bundan sonra ısımn gene yükseldiğini belirtmektedir. Taç kısmının başladığı 15.000 kilometrede 500. 000° ye ulaşmışken tacın dış kesimlerinde 1.500.000°ye yükselir.

Güneş'in merkezindeki korkunç ve akıl almaz ısıda madde en ilkel halindedir. Başka türlü söylemek gerekirseatom çekirdekleri kendilerini kuşatan elektron uydulardan sıyrılmışlardır.

Dünyanın yoğunluğuna oranla Güneş'in yoğunluğunun daha az olacağı tabii bir şeydir. Nitekim Güneş'in yoğunluğu suyun yoğunluğunun 1.14 ü kadar olduğu halde dünyanın yoğunluğu bunun 5. 5 katıdır.

Yazının başında Güneş'in dünyamıza en yakın yıldız olduğuna değinmiştik. Güneşten sonra bize en yakın yıldız (Alpha Centauri)gerçekte Güneşten yaklaşık olarak 300.000 defa daha uzaktır.

Güneşin enerji kaynağı çok eski tarihlerden beri bilim adamları için bir merak konusu olmuştur. Güneşin aynı büyüklükte bir kömür kitlesi olduğu varsayılsa bu kitle 1500 yıl içinde yanıp biterdi. Oysa bilimsel yöntemlerle yapılan incelemeler sonucu dünya gibi Güneş'in de birkaç milyar yaşında olduğu ortaya çıkmıştır. Son inceleme ve araştırmalara göre Güneş'teki enerji kaynağı atomlardır. Güneş'in merkezindeki hidrojen atomları sürekli olarak helyum atomuna çevrilmektedir. Bunun nedeni basit yapılı hidrojen atomunun diğer bütün elemanların "yapı taşı" niteliğinde olmasıdır. Hidrojen'den sonra en basit atom da helyum atomudur. Hidrojen atomu Güneş'in merkezinde helyum atomuna dönüşürken % 3 oranında bir kayıp olur. Bu fark da enerji sıcaklık ve ışık olarak şekillenir. Yani Güneş'in yüzünden devamlı olarak kaybolan enerji iç yapısında atom değişmelerinden oluşan enerjiyle karşılanmaktadır. Bu da Güneş'e akıl almaz boyutlarla dev yapılı ve tükenmez bir atom pili niteliği verir.

Güneşin ışığı ne renktir?
Çoğunuzun sarı diyeceğine eminim.
Güneş ışığı beyazdır, yani bir renk değildir, bütün renklerin karışımıdır.
Bunun ispatı ise çok kolaydır. Eğer evinizde kristal bir avize varsa, bir parçasını annenize belli etmeden alın ve güneşe doğru tutun. Kristalin ışığı kırarak aynı gökkuşağının renkleri gibi ayrıştırdığını göreceksiniz.
Bilindiği gibi, güneşin beyaz ışığı aslında mor, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renklerin karışımıdır. Güneşten çıkarak atmosferimize kadar yol alan güneş ışınlarının çoğunluğu teğet geçerken, bir kısmı atmosferimiz tarafından emilir.

Ad:  gokyuzu-neden-mavi.jpg
Gösterim: 1854
Boyut:  24.8 KB
Atmosferde mavi renk kırılması

Bu ışık atmosferden geçerken mor tarafındaki ışıklar, kırmızı tarafındakine göre daha fazla dağılırlar ve atmosferde çoğunlukla mavi renk kırılarak yeryüzüne yansıtılır. Bu durumda biz gökyüzünü mavi renkte görürken, güneşi de beyaz-sarı karışımı bir renkte görürüz.
Atmosferimiz olmasaydı, güneşi yine parlak bembeyaz renkte görecek ancak bütün gökyüzü geceleri olduğu gibi karanlık olacak, güneşle beraber diğer yıldızlar da görünüyor olacaktı.

Ad:  gunesin-acilarina-gore-renkleri.jpg
Gösterim: 1533
Boyut:  8.7 KB

Gündoğumunda güneş neden turuncu?
Peki aslında beyaz renk olan güneş ışınları yukarıda bahsedilenler nedeniyle sarı renk görülüyor da, güneş ufka yaklaşıp batarken nasıl turuncu, hatta kıpkırmızı bir renk alabiliyor?
Güneş ufukta alçaldığı zaman, açısı nedeni ile gözümüze ulaştığı mesafe de uzadığından, ışınları ona bakanlara daha çok yol kat ederek ulaşır. Bu, ışınların havada daha çok molekül ve parçacık arasından geçmesi, onlar tarafından daha çok yansıtılması ve dağıtılması demektir.
Böylece güneş ufukta alçalmaya, batma noktasına doğru gelmeye başlayınca, o anda tepesinde bulunduğu yerlerde kırmızı dışındaki renkler atmosfer tarafından emildiği için gökyüzü mavi, güneş sarı renkte görüldüğü halde, güneşi ufukta görenlere kırmızı ve biraz da turuncu renkler ulaşır.

Güneş batarken neden kırmızı görünür?
Atmosferi oluşturan renksiz gazlar küçük oranda da olsa ışığın saçılmasına neden olur. Bu saçılma mavi ışık için görece fazla kırmızı ışık içinde daha azdır. Gökyüzünün mavi olmasının nedeni de budur. Akşam batmadan önce ve sabah doğduktan sonra yani güneş ufka yakın olduğu konumda güneşten gelen ışık oldukça uzun bir hava tabakasından geçerek bize ulaşır. Bu nedenle de olağandan çok daha fazla saçılım gerçekleşir.

Son düzenleyen Safi; 31 Mart 2016 19:35