Arama

Cenaze Nedir? - Tek Mesaj #8

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
12 Nisan 2010       Mesaj #8
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
a. Cenazenin Kabre Taşınması

Defnedilmek için hazırlanan cenazenin bek­letilmemesi gerekir. Sözgelimi, cuma günü sa­bahleyin hazırlanan cenazenin, cemaati daha çok olsun diye, cuma namazı sonrasına bekle­tilmesi mekruhtur.
Cenazeyi teşyi etmek, yani arkasından me­zara kadar gitmek sünnettir. Özellikle akraba veya komşulardan olup iyi haliyle bilinmiş ki­şilerin cenazesini teşyî etmenin nafile namaz
dan daha faziletli olduğu ile ilgili bağlayıcı ol­mayan bazı değerlendirmeler yapılmıştır.
Cenazenin, dört kişinin birer taraftan tutma­sı şeklinde taşınması sünnete uygundur. Ce­nazenin her bir tarafından tutularak onar adım, dört taraftan toplam kırk adım taşınma­sı müstehaptır. Cenaze önce ön taraftan sağ omuza, sonra ayak tarafından sağ omuza alı­nır. Sonra yine ön taraftan bu defa sol omu­za, sonra arka taraftan sol omuza alır. Her bir omuzlamada onar adım yürünür. Cenazenin, omuzlara alınarak kabre götürülmesi, cenaze­ye hürmet ve saygı anlamı taşımaktadır.
Bir insanı ahiret yurdunun kapısına eşya ta­şır gibi götürmek insanın şeref ve onurunu rencide eder. Bunun için de bir zaruret olma­dıkça cenazeyi sırtlamak, hayvan veya araba­ya yüklemek mekruh görülmüştür. Ülkemizin köy ve kasabalarında büyük oranda cenazeler insanların omuzlarıyla taşınmaktadır. Ancak büyük şehir ve metropollerde, mezarlıkların şehir dışında ve uzak yerlerde olması halinde, cenazenin arabayla taşınması mekruh olmaz. Günümüzde söz konusu yerlerde cenazeler daha çok mahalli idarelerce tahsis edilen özel araçlarla taşınmaktadır.
Cenazeyi takip edenlerin, cenazenin arkasın­dan yürümeleri daha faziletli olmakla birlikte,
önden yürümelerinde de bir kerahet yoktur. Cenazeyi yaya olarak takip etmek binitli olarak takipten daha faziletlidir. Eğer binitli olarak ta­kip edilecekse, cemaati rahatsız etmemek için ya en önden gitmek ya da cemaatin arkasından gelmek uygundur. Cenaze ve matem havasına uygun davranılmalı, gereksiz yere konuşulmamalıdır. Yapılacak en doğru ve faydalı iş, cena­zeye günahlarının affı için dua etmek ve bir gün kendimizin de öleceğini hatırlamak, dünya ile irtibatımızı ve dini hayatımızı sorgulayarak te­fekkür etmektir.

b. Defin


Cenaze kabre götürülüp omuzlardan indiri­lince, oturmaları için bir engel yoksa cemaatin cenazeye saygının bir ifadesi olarak oturması uygundur. Cenaze omuzdan inmeden otur­maları mekruh olduğu gibi cenaze yere indik­ten sonra ayakta durmaları da mekruhtur.
Kabrin bir insan boyu kadar derin olması yeterlidir. Kabirlerde lahit yapmak faziletlidir. Lahit, kabrin içinde kıble tarafının oyulmasıy la yapılır ve ölü, yüzü kıble tarafına gelecek şe­kilde sağ tarafı üzere buraya yerleştirilir.Lahi tin önüne tahta, kerpiç veya kamış gibi malze­meler konulur. Böylece atılan toprak ölünün üstüne değil, bu malzemelerin üstüne gelmiş olur. Bu ölüye saygının bir gereğidir. Kabrin kazıldığı yer lahit yapılamayacak derecede yu­muşak veya ıslak ise, bu durumda, dere gibi bir çukur kazılır ki buna şak (yarma) denir.Gerekirse bunun iki yanı kerpiç veya tuğla gibi maddelerle örülür. Sonra ölü bunların arasına konur ve ölüye dokunmayacak şekilde tahta, kerpiç vb. maddelerle üzeri örtülür. Kabrin di­bi ıslak veya yumuşak olduğu durumlarda ce­naze tabut ile birlikte gömülebilir. Fakat ge­rekmedikçe tabut ile gömmek mekruh sayıl­mıştır.
Kabir temininde güçlük çekildiği takdirde, daha önce defin yapılmış bir kabre, önceki ölünün çürüyüp sadece kemiklerinin kalacağı bir sürenin geçmesinden sonra ikinci bir cena­ze defnedilebilir. Bu süre iklim, bölge ve top­rak özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. ikinci defin önceki ölünün kemikleri dikkatlice bir kenara toplandıktan sonra yapılabilir. Ka­bir hazırlandıktan sonra cenaze kabre indirilir. Bundan sonraki aşama şöyle gerçekleşir:
Cenaze kıble tarafından kabre indirilir, sağ yanı üzerine kıbleye döndürülür ve kefen üze­rinde bağı varsa çözülür. Cenazeyi kabre ko­yan kişiler "Bismillâhi ve alâ milleti resûlillâh" (Allah'ın adıyla ve elçisinin dini üzere) derler. Cenazeyi kabre koyacak kişilerin sayısı ihtiya­ca göre değişir. Kadınları kabre koyacak kimselerin ölüye akrabalık yönünden mahrem ol­maları daha uygundur. Kadınlar kabre yerleştirilinceye kadar kabirleri üzerine bir perde çekilir.
Definde bulunan kişilerin kabir üzerine üç avuç toprak atarak birinci defada "Sizi bundan (topraktan) yarattık", ikincisinde "Sizi tekrar toprağa iade edeceğiz", üçüncüsünde de "Sizi bir kez daha topraktan çıkaracağız" demeleri müstehaptır.
Kabrin topraktan bir iki karış yükseltilip, de­ve hörgücü gibi yapılması menduptur. Kabir üzerine su serpmede-gerekli olmamakla bera­ber bir sakınca yoktur.

MsXLabs.org & DİB
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....