Arama

Islahat Fermanı - Tek Mesaj #6

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Nisan 2010       Mesaj #6
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Tanzimat Fermanının devamı olan Islahat Fermanı, Kırım Savaşı'nın son günlerinde Avrupa devletlerinin isteği ile hazırlandı.
Osmanlı devleti bu ferman ile;
Kırım Savaşı sonrası imzalanacak olan antlaşmada aleyhlerine karar çıkmasını engel-lemek ve Avrupa devletlerinin iç işlerine karışmasını, azınlık eylemlerini ve ayrılma isteklerini ortadan kaldırmak amacını taşıyordu.
Islahat Fermanı maddeleri:
  1. Gayri Müslimlere tam bir din ve mezhep hürriyeti tanınması
  2. Müslüman olmayanları küçük düşürücü sözlerin yasaklanması
  3. Her çeşit devlet memurluğuna, okullara, askeri hizmetlere Müslüman olama-yanların da alınması
  4. Azınlıkların il meclisine üye olabilmeleri
  5. Azınlıkların mal mülk edinme banka ve şirket kurma hakkına sahip olması
  6. Azınlıkların askerlik hizmetlerini bedelli yapabilmeleri
  7. Cizye, haraç ve iltizamın kaldırılması
  8. Azınlık ve Müslümanların kanun önünde eşit olması, işkencenin yasaklanması, dayağın kaldırılması ve hapishanelerin ıslah edilmesi.
Islahat Fermanı, Tanzimat ile başlayan Müslüman ve Hıristiyan eşitliğini sağlamaya yöneliktir. Azınlıklar Müslümanlardan daha çok hak elde etmiş, Osmanlıların egemenlik hakları zedelenmiştir. Ferman azınlıkları memnun etmemiş ayrılma isteklerinden vazgeçmemişlerdir. Azınlık hakları Müslümanların tepkilerine neden olmuş Avrupa devletleri söz vermelerine rağmen Osmanlının iç işlerine karışmaktan geri kalmamışlardır.

1839- 1876 dönemi
Osmanlı tarihinde Tanzimat (Düzenleme) dönemi olarak adlandırılır. Tanzimat Dönemi Islahatları Osmanlılarda ıslahat derinlere iniyor.

Mali alanda:
Mali alanda yapılan ıslahat bir ihtilal boyutunu buluyordu. Nitekim bu yüzden de yürümedi. Tanzimat'tan üç ay sonra çıkarılan bir kanunla vergi toplama işlerinin valilerin ve mültezimlerin elinden alınarak sancağa gönderilecek maaşlı maliye memurlarına verileceği açıklandı. Valiler yalnızca askerlik ve asayiş işleri ile meşgul olacaklardı.

Halkı, soyup soğana çeviren iltizamın kalkması adeta bir ihtilaldi. İltizamın kalkmasıyla birlikte vali, ayan, memurların kanun dışı gelir kaynakları kesilmiştir. M. Reşit bu uygulamayı dikkatle izliyor, eski alışkanlıkları yok etmeye çalışıyordu. Ancak başarılı olamadı ve eski usullerin devamından çıkarı olanlar vergilerin toplanmasını engellediler. M. Reşit'in buna karşı çıkardığı bir çeşit kağıt para olan devlet bonoları da bir işe yaramayınca M. Reşit azledildi. Onun yerine saray-ordu-ilmiye ittifakından güç alan devlet adamları duruma egemen oldular. Vergi memurlukları kaldırıldı. Eski düzene dönüldü. İltizam, zaman zaman kaldırılma söylemlerine rağmen Cumhuriyete kadar sürdürüldü.

Yönetim alanında:
Mahalli meclisler kuruluyordu. Seçim yoluyla olmasa da halktan kişilerin yönetime girmesi, Osmanlılarda demokratik süreç ve kurumlaşma açısından önemlidir. Reşit paşa ıslahatına gösterilen tepkiye rağmen, mahalli meclisler zaman zaman zayıflamakla birlikte varlığını korudu. (1858) Kanunnamesi ile de biraz daha önem kazandı. Devlet görevlilerinin iş sahiplerinden para, bahşiş veya rüşvet yerine devletten maaş almaları ilkesinde bazı dönüşler olduysa da ilke yayılmaya devam etti. Bu aslında M. Reşit'e duyulan tepkiye rağmen Avrupa kamuoyunun gözünden düşmek korkusuyla herkesin Tanzimat ıslahatçılığını benimser görünmesinin bir sonucuydu.

Hukuk alanında:
Hukuk alanında yapılanlara 1840'da Ceza Kanunnamesi çıktı. Fransız hukukundan esinlenilen bu kanunnamede bütün Osmanlı uyruklarının yasa önünde eşitliği vurgulanıyordu. 1850'de Ticaret Kanunnamesi yürürlüğe girdi ve karma ticaret mahkemeleri kuruldu.Yabancılar mahkeme heyetine katılabiliyordu. Bu durum tepkilere neden olmuştur. Anlaşılan Avrupa ile ticaretin yürümesi için bu tedbirler gerekli gözükmekteydi.

Askerlik alanında:
Askerlik alanında, ordunun adı değiştirildi. Asakir-i Nizamiye-i Şahane oldu. Valilerin ordu ile doğrudan ilişkisine son verildi. 1843'te çıkartılan bir kanunla askerlik süresi 5 yıl oldu. 7 yıl redif (yedeklik) süresi belirlendi. Askerlik gönüllü ya da kurayla oldu. Her aileden en çok bir kişi askere alınacak, tek çocuklu ailelerden asker alınmayacaktı.

Askeri ve sivil eğitim alanında:
Harbiye 1834'te kurulmasına rağmen 1845'ten sonra Harbiye ve İdadi diye ikiye ayrılmasından sonra ciddi bir eğitime kavuşturulabilmişti. 1845'te ordu merkezlerinde birer Askeri İdadi açıldı. 1849'da Askeri Baytar Mektebi açıldı.
Sivil alanda ise eğitimle ilgili meclisler açılırken rüştiyelerdeki eğitim geliştirilerek daha fazla Rüştiye Mektebi açıldı. 1848'de rüştiyelere daha fazla öğretmen yetiştirmek üzere Dar'ül muallimin kuruldu. 1858'de İstanbul'da ilk kez bir kız rüştiyesi açıldı. 1859'da ülkeye idareci yetiştirmek üzere Mekteb-i Mülkiye kuruldu. Şuna da işaret edelim ki, eğitimdeki bu ıslahatın motoru önemli ölçüde gayrimüslimlerin ya da Mehmet Ali Paşanın eğitimde kaydettiği ilerlemelerdi.

MsXLabs.org & OT

Son düzenleyen Safi; 21 Şubat 2017 21:49
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....