Yeter ki sevecek ol
Kulaklarıma hoş gelen.
Her hecenin kalbinde seni hissettim.
Ef’al-im vuslat düşleri gördü peyderpey,
Zor’u göze aldım! Kavuşmayı kesbettim...
Dün gülümserdin,
Gün gül beklerken senden,
Güz’ün kaderindendir gam diye
Açılan elerime bu kez diken verdin
Eyvallah, baş üstüne dosttan gelen hediye,
Deyiverince açtın goncayı (mübarek) gülüverdin,
Soramadım; Nedir ey Kadrin kucağındaki Hilal?
Nedir varlık içinde yokluğu çekilen derdin
Gözlerini dolduran, Nûr’a gölge belki de,
Ufkunu kedere boğan nokta bendim,
Sana düşkünlüğümü azarla., Öl de,
Çıkar idam sehpasına ipimi çekerim kendim
Hangi bedbahttır o sevgiliden şikayet eder,
Selam dosttan gelsin, gönül sirkeyi bal eder
Ben, infiallerimdeki alakayı tutar boğarım,
Korkma can, yer yüzünü sarmış köklerim
Yeter ki sevecek ol, okşanırsa ruhum
Silkinir yürekte yeniden doğarım