Arama

Dram - Tek Mesaj #5

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Nisan 2010       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
DRAM SANATI

Dram sanatının ilk klasik temel ilkelerini ortaya koyan Aristoteles, bunu “yaşamdaki bir olayın ya da hareketin yeniden yaratılması” olarak açıklamıştır. Başka deyişle, dram sanatı yaşamın kendi değil, ama yaşamdaki gerçekliğin yansılanmasıdır; gerçekliğin olduğu gibi aktarıldığı değil, gerçekliğin belli bir kimsenin yaratış özellikleri ile yansılanmasıdır. Ayrıca, dram sanatını öbür sanat yaratılarından ayıran özellik, yansılanma işleminde yaşamın kişiler yoluyla sahne üzerinden canlandırılmasıdır. Şiir sözcüklerle, resim çizgi ve renklerle, müzik uyumlu seslerle yansılar. Oysa dram sanatında yaşamın yansılanması canlandırma yoluyla olur. bu canlandırmada, oyuncu yalnızca insan görünümünde değil, hayvan, bitki, nesne, böcek gibi görünümlerle de seyirci önüne çıkar. Ancak bunların tümünde odak noktası insan ve insanlığı ilgilendiren şeylerdir. Dram sanatının başka bir asıl ilkesini yine Aristoteles vermiştir. Aksiyon. Aksiyon’un olmadığı yerde, dram sanatı da yoktur. Bir konunun ya da kişinin sahne üzerindeki canlandırılışındaki değişiklikleri ve konunun ilerleyişini aksiyon sağlar. Aksiyon, bir nedene dayanarak değişiklik getiren ve etki uyandıran bir düşünce ya da harekettir. Bu fiziksel öğede, dram sanatını öteki sanatlardan ayıran önemli bir özelliktir. Çünkü bu fiziksel öğe canlı kişiler yoluyla var edilir. öyleyse, dram sanatının birbirinden ayrılmayacak temel öğeleri yansılama canlandırma ve aksiyondur. Bunun için, bu üç temel öğenin bulunduğu herhangi bir kısa bölüm, beş dakikalık bir konuşma, bir sözsüz oyun, bir gölge oyunu ya da kukla sinema, opera hatta bir oratorya dram sanatının sınırları içine girer.


DRAM SANATINDA DÖRT TEMEL TÜR

Buna dram sanatında dört temel uzam da diyebiliriz. Nasıl müzikte tiz, orta ve pes uzamlar varsa, tiyatro da vardır. tiz uzumda tragedya vardır; çok titreşimli, heyecanlandırıcı, acıma ve korku duygularına yönelik, gerilimi çok, sürükleyici, düşündürücü ve denetimlidir. Orta uzamda, ince tonda komedya yer alır; orta titreşimli, meraklandırıcı, güldürerek düşündüren, gerilimi yumuşak, sürükleyici, öğretici ve denetimlidir. Orta uzamda, kalın çizgili fars: gevşek titreşimli, eğlendirici, gülünç durumlarla güldüren, gerilimi hafif, sürükleyici, çekici ve denetimsizdir. Pes uzamda ise melodrum yer alır: titreşimi az, patetik, içli, ciddi ve gülünç ögeleri yalın, gerilim kesik kesik olanı duygusal ve denetimsizdir.



TRAGEDYA

Aristotales, tragedyayı şöyle tanımlar: (....) tragedya ahlak yönünden ciddi olan, kendi içinde bütünlük gösteren ve belli bir ölçü içine sığdırılmış, belli bir aksiyonun yeniden yaratılmasıdır. Sanat yönünden güzelleştirilmiş bir dili vardır; kapsadığı her bölümde farklı araçlar kullanır; anlatımla değil aksiyonla gelişir. Tragedyanın görevi uyandırdığı acıma ve korku duygularıyla ruhu tutkulardan arınmaktadır.” Tragedya, bir kahramanın kendi çevresindeki koşullarla savaşıp yenik düşmesini anlatan bir oyun türüdür. Kahramanın yenildiği şey her zaman ondan daha büyük onun yaşamından daha anlamlı olan bir şeydir. Tragedya insanı derinlemesine ele alır ve daha önce de belirttiğim gibi tiz bir gerilim içinde, çığlık gibi yaşamı yansılar; insanın çevresiyle çatışmasını gösterirken ona kendi gerçeklerini de öğretir. Tragedyanın sonunda maddi ya da manevi bir yok oluş yer alır.



KOMEDYA

Cicero, de Re Rublika’da komedyayı şöyle betimler. “Komedya güncel yaşamın yansıması, törelerin görünüşü, gerçeğin aynasıdır!” komedya, genelde kişiyi bir aksiyon içinde gösteren ve bu aksiyou gülünç durumlar ve konuşmalarla geliştiren bir dramatik biçimdir. Komedyalar, tragedyanın seyirci üzerindeki gerilimini biraz olsun dağıtmak için yazılmaya başlandı. Başlarda yazılanlar seyirciyi gevşetmek için yazılmış konu dışı gülünç sahnelerden oluşuyordu. Komedyanın öğretici yanı ağır basar. İnsanların yanlış ve gülünç yanlarını eleştirdiği için seyirciyi yumuşak bir yolda etkiler. İnsanların zayıf yanlarını güldürerek gösterdiğinden eleştiriler seyirciye sevimli gelir. Hele seyirciyi, kendiyle değil de başkasıyla karşılaştırmaya itmesi yönünden, eleştirilerin seyirci tarafından kabulünü kolaylaştırır.


Komedyanın Belli Başlı Türleri

1- Ciddi Komedya

Ciddi komedya bir tezle karşımıza çıkar, ama bu tartışarak değil, oyundaki kişiler arasındaki ilişkilerle, konuşmalarla, seyirciyi düşündürerek ortaya koyar. Böyle bir komedyada genellikle “mutlu son” ile bitmez; mutsuz da değildir. seyirciyi düşündürecek bir aşama da bırakır; seyirci, bundan sonra ne olmalı, nasıl davranmalı, ne yapmalı, sorunlarının yanıtını ararken tiyatrodan çıkar. Bu tür komedyalar da sorun, kişilerin karakter özelliklerinden kaynaklanır ve belli ilişkiler ve karşılaşmalar ile ateşlenir, sürpriz bir haberin, bir mektubun ya da bir kişinin gelmesiyle patlama noktasına gelir.

Bu tür komedyalarda amaç güldürmekten çok, gülümseterek düşündürmektir.


2- Kahramanlık Komedyası

Biraz tragedyayı andırır, özellikle romantik tragedyaya benzer. Bu benzerlik tek bir kahramanın ötekileri peşine takıp sürüklemesinde belirir. Bu oyun kişisi hem aksiyonu geliştiren tek kahramanı, hem de serüvenlerin merkezinde olan kişidir. Kahraman abartılmış idealleştirilmiş bir oyun kişisidir. Sanki insanüstü bir varlıktır. Üzüntüsü bile gösterişli ve abartılıdır. Ancak gerçek anlamda da trajik bir figür değildir. Komik durumlara düşmesine karşın, bunu kendine güldürmeden atlatmasını bilir. Belaları esprili bir biçimde kahramanca savuşturur. Burada acı çeken, ama seyircinin acıma duygularını sömürmeyen, gerçekdışı, romantik bir kahraman vardır.


3- Romantik komedya

Şövalyelik ve serüven komedyasıdır. Bu tür komedyalarda olanak ışı olmayanı ama olabilmesi çok zor olan bir olayın inandırıcı bir biçimde sunulması yer alır. bu tür komedyalarda kılık değiştirmeler, aşklar, dövüş sahneleri vardır; masalların zengin fantezisi ile süslüdür, ancak masallardaki gibi gerçekdışı olayları kapsamaz bu komedyalar. Olaylar gerçektir, durumlar ise olağandışı değildir.

4- Töre ve Karakter Komedyası

Her yönden en yetkin ve bütünlenmiş komedya türüdür. Hareketlerin, durumların, yani dışın komiğini işleyen dolantı komedyasına karşılı, töre ve karakter komedyası insan yaşamıyla ilgili olan konuları psikolojiye yönelerek, onların kişisel yorumlarını yaparak gösterir. Bu tür komedyalar birey ve toplum taşlamasını, zaman zaman da eleştirisini amaçlar.


5- İçli Komedya

İçli komedya, töre ve karakter komedyasından çok farklıdır. Töre ve karakter komedyası ince ve üst düzeyde bir komedyadır. İçli komedya ise çocuksu ve kalın çizgilidir. Bu tür komedyaların çoğunda birbirini seven bir kızla bir oğlan vardır. seyirciyi hem ağlatan, hem güldüren bir özelliği vardır. seyircinin duygularını gıcıklayan bu tür komedya, seyredeni basit, narin bir sorun üzerine çeker.


5- Dolantı Komedyası

“Entrika Komedyası” olarak bilinen bu türde, komik öge, ustalıkla birbirine bağlanmış durumlardan ve hareketlerden sağlanır. Yüzeyde gelişen bu türün ahlaksal ya da psikolojik bir kaygısı yoktur. Aksiyon, çeşitli dolantılarla ilerler. Odak noktası kişilerin üzerinde değil, kişilerin çevirdiği dolaplardadır. Komik ögede bu çevrilend dolaplar yoluyla sağlanır.


7- Hafif Komedya

Komedya türleri içinde en gevşek dokulu ve en boş olanıdır. Tek amacı eğlendirmektir. Ancak forstan bir farkı vardır. o da, oyun kişilerinin daha iyi işlenmiş olmasıdır. Komik öge önce bir yolda verilir, gülmecenin algılanması duyarlık gerektirir.



FARS

Bütün güldürücüler komedya değildir. komedyayı biraz daha spor giydirin hareketlerini biraz daha serbest, abartılı ve gürültülü bir duruma getirin karşınıza fars çıkar. Olay dizisi mantığının gülünçlük sağlamak için zaman zaman bilinçli olarak bozulması da bu türün bir özelliğidir. Fars’ta ön planda olan durumlardır. Kişiler ise yalnızca tiplerdir. Fars tipleri bütün herkesin bildiği genel tiplerdir. Bunların kendine özgü tavırları ya dapsikolojik temelleri yoktur. Çünkü Fars tipleri durumların gülünç olmasına yarayan araçlardır. Seyirci oyun kişilerini değil, durumlardan çıkacak sonucu merak eder. Fars’ta gözlüklü doktorlar, ütüsüz pantolonlu dalgın bilim adamları, geniş omuzlu, çatık kaşlı polisler ve benzeri genel tipler karşımıza çıkar.

Farsta, tipler, durmadan abartılı durumlardan başka olmayacak durumlara atlarlar. Farsın gelişimi içinde bu abartılı ya da olmayacak durumlar seyirciye mantıksız gelmez.


MELODRAM

Fars ile melodram, ve komedya yanında daha yüzeyde dramatik türlerdir. Fars gülünecek olayları abartırken melodram duygusal olanı abartı. Farsın amacı eğlendirmekse melodramdaki duygulandırmaktır. Melodramın, tarsa benzeyen bir yanı, olay üstüne olayın yığılmasıdır. Melodram, romantik ve ahlaksal ölçüler içinde, çetrefil bir olay dizisiyle ortaya çıkarılmış bir türdür. Melodramın heyecan verici yanı, adalet ve özgürlük düşüncesini vurgulanmasıdır. Oyun kişileri birer kalıptırlar. Dramatik gelişim içinde hiçbir değişikliğe uğramazlar; başta neyseller sonda da öyledirler. İyiler oyunun sonunda da iyidirler ve hatasızdırlar; kötüler ise yine kötü... olay dizisinin gelişimi içinde herkes hak ettiğini alır; iyiler ödülendirilir, kötüler ise cezalandırılır. Oyunun kahramanı idealleştirilmiş, iyiyi temsil eden bir kişidir. Birçok acı, eziyet ve haksızlık onu yıldırmaz. Melodram Kahramanı, o günün kabul edilmiş, standart ahlak ölçüleri dışına asla çıkmaz. Modern melodram, yüzeyde bir gerçekliği kapsar. Aksiyon, dekor ve kişiler gerçekte olabilecek bir olayı sığ ve yüzeyden ele alır.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.