Arama


GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
9 Ağustos 2006       Mesaj #21
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Sessiz Tehlike


Jeo. Müh. Nevzat BAYHAN
Fosil yakıtlarından ve canlılardan neşredilen ve orman azalması neticesi fazlalaşan CO2 güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasına müsaade eder fakat yansımasını önler

Sıcak iklimlere has bitkileri soğuk memleketlerde yetiştirmek için seralar kurulur. Seralar, şeffaf maddelerle örtülmüş kapalı sahalardır. Seraya giren ışığın bir kısmı yansıtılırken, frekansı düşmüş olduğu için kaplama maddesi (cam, naylon) tarafından tutulur. Bir nevi hapsedilir. Böylece sera açık sahalara nazaran daha fazla ısınmış olur. Bu hâdise "sera tesiri" olarak isimlendirilir.

Atmosferde normalde % 003 – 005 nisbetinde bulunan CO2, güneşten gelen ışığı kısmen emerken, dünyadan gelen ışığı geri yansıtır. Yani bir nevi sera tesiri gösterir. Bu nisbet arttıkça CO2'in ayna tesiri de artar.

Renksiz ve kokusuz olan CO2 gazının miktarı bitkilerin hayatlarını sürdürmeleri ve dünyanın belirli bir sıcaklıkta kalması için tesadüfe yer vermeyecek şekilde hassasiyetle tayin edilmiştir. İnsan eli bu muvazeneyi bozmadığı müddetçe karbondioksit gazı atmosferde daima dengede tutulur.

Dünyanın yaratılış devrelerinde atmosferdeki CO2 miktarı çoğalmış, bunu telafi için bitkiler daha fazla sayıda yaratılırken, deniz diplerinde de fazla miktarda kalsiyum karbonat (CaCO3) çökeltileri meydana getirilmiş, böylece kısa zamanda denge kurulmuştur.

CO2 miktarının atmosferde artmasının dünyayı izole ederek ısının radyasyon yoluyla fezaya kaçmasını engelleyip yeryüzünün sıcaklığının yükselmesine sebep olacağı düşünülmektedir. Son yıllarda kömür, petrol vs. tüketiminin hızlanması neticesi, bacalardan aşırı miktarda CO2 gazı çıkmış ve bu nisbet kısa zamanda % 10 gibi yüksek bir miktarda artma göstermiştir. Bu artış devam ettiğinde kutuplardaki buzulların eriyerek deniz seviyesinin, bugünkünden 100 metre daha yükseleceği, neticede bir çok kıyı şehirlerinin ve en verimli arazilerin sular altında kalacağı ileri sürülmektedir.

Ormanların, atmosferimizdeki CO2 dengesi için ne denli ehemmiyetli olduğu anlaşılmıştır. Mesuliyetsizce ormanları tahrip edenler bu dengeyi de hayatın aleyhine çevirmiş olmaktadır. 14 asır önce söylenmiş olan şu söz sanki bugünü görmüşçesine Yüce Rehber (s.a.v.) dilinden ne güzel ifade edilmiştir.

"Kıyamet koparken sizden birinizin elinde bir hurma dalı bulunur da bunu kıyamet kopmadan dikmeye gücü yeterse muhakkak onu diksin!"
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Şubat 2019 00:01