Arama

Şiir Nehri -3- - Tek Mesaj #56

Cakma Lady Aga - avatarı
Cakma Lady Aga
Ziyaretçi
20 Nisan 2010       Mesaj #56
Cakma Lady Aga - avatarı
Ziyaretçi


&Bu kul ben miyim

Bu kul ben miyim

Gözümden akan yaşla şakaklarım çatlarken
Izdırapla kıvranıp yatan bu kul ben miyim
Gülüm; gülsün diyerek tebessümü atlarken
Gözlerinin yaşında batan bu kul ben miyim
Bir gülüşe Dünya’yı satan bu kul ben miyim


Usanmadan haykırır bağrımdaki gam taşı
Sînene kahırları atan bu kul ben miyim
Hayatım zulme döndü görünce çatık kaşı
Anılara acıyı katan bu kul ben miyim
Bir gülüşe Dünya’yı satan bu kul ben miyim


Mutluluk hayalini kıyamete bıraktık
Hüzün cehennemine vatan bu kul ben miyim
Aşkımda kaybolmaya ne kadar da ıraktık
Semavatın üstünden çatan bu kul ben miyim
Bir gülüşe Dünya’yı satan bu kul ben miyim



Müjgân Akyüz/MAJ




&Kosmosta bir koğuş
Üstün aklın hükmünde abdal kuluna döndüm
Bize meçhul âlemde aşkı aşkına gömdüm


Evrende bir infîlâk sonra sonsuz ıssızlık
Kâinat kitabının içi korkunç yalnızlık
Yüzeydeki büyükler ücrada minik bir top
Mukayese etmeye yetmez mi bir izotop?
Yıldızlar baş ucumda aramda yok mesafe
Oğlum! Seyr-ü seferler sanki birer hurafe
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


Çoklukta yok olurken yokta var çizdi ressam
Şimdi cilbabı riya ruhu sorguya assam
Tende çalmaya başlar günahlardan serenat
Pişmanlık utancıyla üryan kalır hasenat
Hedef, arzu lâl olur biter tul- u emelin
Oğlum! Gerçek şahidin dünyadaki amelin
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi

Bedenleri rehinde insanoğlu dölüsün
Arafatta sorguda, teneşirde ölüsün
Evrende samanyolu minicik bir pencere
Milyar üstü yıldızlar 'Eyvah! ' taki cendere
Ne Dünya ne de Güneş adı anılmaz mekan
Oğlum! Bundan ötesi cihanlar üstü cihan
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi

Tefekküre vakit dar, sanma sakın vakit var
Galaksi eteğinde Dünya üç saat kadar
Kaç milyon insan öldü kaçı kaldı kürede
Güneş her gün doğuyor batıyor bu sürede
Bunca varlık seferber yürüyen an içinde
Oğlum! Gör ki zamanın zaman zaman içinde
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


Anlamak istiyorsan nasılı ve niçini
Önce anlamak gerek varlıktaki hiçini
Sesin bir iğne ucu renk dediğin iki renk
Başka âlemde varlık bize aykırı ahenk
Koku his ve dıygular ancak kendine göre
Oğlum! Senin idrakin aklın dengine göre
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi


Gök yere uzandıysa inkârdaki kahırdan
Arş titremeye başlar ansızın bir sahurdan
Vakit dolana kadar görüldü çok alamet
Kopar zaman dilimi o an başlar kıyamet
Zaman mekân izafi ölçüler izafidir
Oğlum! Cürmünü bilen ulema ve sâfidir
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi

Üstün aklın hükmünde abdal kuluna döndüm
Bize meçhul âlemde aşkı aşkına gömdüm
Tarif edilmez dehşet; akıl, izan kaybolur
Öğrendim dediklerin medcezirde gayb olur
Sanma ki mesafeler vasıtayla aşılır
Oğlum! İlim marifet, görmeyene şaşılır
Dünyan ise kosmosta bir tozdan koğuş gibi
Tek nefesin idraki yeniden doğuş gibi



Müjgân Akyüz/MAJ



Tul-u Emel: Hiç ölmeyecek gibi dünyaya dalmak ve düşünmek.
Müjgan Akyüz