Şöyle bir laf var:"Allah bize seçenekler sunmuş bizde hür irademizle yol ayrımlarında hangi yöne gideceğimize karar veriyoruz.".
Şimdi öncelikle şuna karar verelim: Allah HERŞEYİ biliyor mu bilmiyor mu? (ki bildiği söyleniyor.)
İlk önce Allahın herşeyi bildiğini kabul ederek konuyu ele alalım :
- Birkere eğer hür irademiz olsaydı kaderimiz biz bu seçenekleri seçtikten sonra yazılırdı ki buda Allahın herşeyi önceden bilmediği anlamına gelirdi. Allah herşeyi bildiğine göre bu bir çelişkidir. Yani kaderimiz hür irademiz dışında daha doğmadan önce Allah tarafından yazılmıştır. Yani yol ayrımlarında hangi yönü seçeceğimiz Allah tarafından önceden bilinmektedir yani yazılmıştır. Bizim bunu bilmememiz birşeyi değiştirmez. Bazıları şöyle diyor :"sınavı kazanamayacağım kaderimde yazıyorsa çalışmam birşeyi değiştirmez diye düşünenler yanlış düşünüyor çünkü siz sınavı kazanıp kazanamayacağınızı bilmiyorsunuz." Evet biz bilmiyoruz ama Allah biliyor ve yazmış. Yani bizim bilip bilmememiz birşeyi değişytirmez. Bu "eğer kaderde yazıyorsa çalışmasakta kazanırız" veya "kaderde yazıyorsa çalışsakta kaybederiz" demek değildir. Eğer kazanacaksak Allah zaten çalışacağımızı kaderimize yazmış demektir.
Bu işin sonu Cennet-Cehenneme kadar gider. Yani Allah kaderimizi yazdığına göre hangi yolları seçeceğimizi, Cennetemi yoksa Cehennememi gideceğimizi de belirlemiş demektir. Zaten Kuran-ı Kerim de de ARAF SURESİ 179. ayet şöyle der. "Andolsun ki biz, cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık....."
Peki şimdi şöyle düşünelim : Allah beni yaratmadan önce kaderimi yazdı ve sonucunda beni cehenneme gidecek kişiler arasına koydu. Bakın ben bilsemde bilmesemde hiçbirşeyi değiştiremem. Kaderim yazılmış. Bu "madem cehenneme gidecem o zaman günah işleyeyim" anlamına gelmez. Kaderimde günah işleyeceğim yazdığı için günah işliyorum. Ve Allah Kuran-ı Kerim i indiriyor ve tüm insanlığa diyorki : Günaha girmeyin sevap işleyin ki ben de sizi cennetime alayım. Eğer kaderimde cehenneme gideceğim yazdığı halde günh işlemeyip sevap işler ve cennete gidersem Allahı ve yazılan kaderimi yalancı çıkarmış olmaz mıyım? Bu da Allahın herşeyi bilemediği anlamına gelir.
Tüm bunları topladığımızda büyük bir çelişki önümüze çıkıyor. Ve sizi bilmem ama benim aklıma bazı sorular takılıyor :
1 - Allah bizi neden yarattı? Bizim ona itaat etmemiz ona ibadet etmemiz onun için neden önemli olsun? Madem Allah bu kadar kudretli neden bizi sınamaya ihtiyacı var? Neden onun dediklerini yapmamıza ihtiyaç duyuyor? Kendi başlattığı ve sonunu bildiği bir oyunu neden oynuyor?
2 - Allah bu kadar kudretliyse neden bir elçiye ihtiyaç duyuyor ve direk ayetleri kafamızın içine sokmuyor?
3 - Madem Allah herşeyi biliyor neden Kuran-ı Kerimden önce bir düzine kitap gönderildi? Bu kitapların değişeceğini ve işe yaramayacağını son olarak Kuran-ı Kerime ihtiyaç duyulacağını göremedi mi? Neden ilk önce Kuran-ı Kerimi gönderip işi en baştan halletmedi?
4 - Hz Muhammed in okuma yazma bilmediği söyleniyor. Neden o zamanların en zengilerinden, en tanınmışlarından hatta dönemin en zengin adamının damadı olan Hz Muhammed, Karısının kölesi Bin Zeyd (ki sonradan evlatlığı olmuş çok güzel bir kız olan zeyneple evlenmiş ve hz Muhammede mağrada ahzab suresi 37. ayet inmiş böylece Hz Muhammedin Zeyneple evliliğinin yolu açılmıştır) bile okuma yazma bilirken kendisi okuma yazma bilmiyordu? Yoksa biliyor muydu?
5 - Kuran-ı Kerimi Hz Muhammed yazmış olamaz mı? Deniyor ki Kuran-ı Kerim mucizelerle dolu, gelecekten haberler veriyor, insan aklının böyle bir kitap yazması mümkün değil. Peki şimdiye kadar dünya üzerinde yaklaşık 70 milyar insan yaşayıp öldüğü söyleniyor. Bu kitabı yazabilecek kadar zeki ve kudretli tek bir insanın 70.000.000.000 insandan çıkamayacağınımı söylüyoruz.
Kimin ne düşündüğünü bilemem açıkçası umrumda da olmaz ben hala kendi sorularıma cevap bulamadım.. ve hala cevap arıyorum.
Kendi cevaplarını bulanları tebrik ediyor henüz bulamayanlara iyi şanslar diliyorum..
Meraklı bir hayat geçirmeniz dileğiyle...